Duygularımın tercümanı olan İlber Hocamın yazısı

Gerçek(lerin) düşmanı bazı zır cahil yorumculara toplu yanıtımdır.
Belki beyni olan birine denk gelir de düşünmeyi öğrenir:
* Yaşar Nuri Öztürk'ün hayatını ve ilmi kişiliğini önyargısız şekilde araştırırsan eğer; senin din adına bildiğin her şeyin ancak O'nun unuttuğu kadarından bile az olduğunun ayırdına varırsın.
* Sen doğmadan önce orta halli bir beyaz ırkta Müslüman bir aileden doğacağını seçerek ve isteyerek mi dünyaya geldin?
Tanrı seni bu niteliklerle yaratıp sana torpil mi geçmiş oldu?
Eğer bir Yahudi olarak doğmuş olsaydın "Bu kafayla" şu an Ağlama Duvarı’nın önünde Filistinli Müslümanlara beddua ediyor olurdun. Zihniyet(leriniz) aynı çünkü.
O kişiler de Tanrı’nın torpili ile doğru ırkta, doğru yerde, doğru aileden dünyaya gelmiş olduklarına ve kuşkusuz en doğrusunu yaptıklarına inanıyor.
Onlara göre Tanrı Afrika'daki kullarını sevmiyor. Ya da senin gözünle Yahudilerden nefret ediyor.
Seni çok sevdiği için Müslüman yaptı öyle mi?
Tanrı ayrımcılık yapar mı sence?
Kudretli yaratıcı kulları arasında torpil geçer mi?
* İnsan evrende bir HİÇTİR! Bunu asla unutma. O kafanı yukarı kaldır ve bak. Daha içerisinde olduğun Samanyolu Galaksi'sinin bile merkezinde ne olduğunu bilmiyor insan. Çünkü oraya saniyede 300.000 km hızla giden bir araçla bile varmaya ömrü yetmiyor insanın.
Bilinen, yani ışığı bize ulaşabilmiş evrenin milyarlarca ışık yılı uzağındasın. Yani dünyanın en büyük stadyumunda, sahanın herhangi bir yerindeki ot parçasının üzerindeki toz zerresinin içindeki parçacığın (DÜNYA) bir yerlerinde yaşayan bir canlısın.
İşte senin evrendeki yeri bu KADARCIK.
Şimdi bana bu MUAZZAM yaratılışın sadece senin için olduğunu mu anlatıyorsun?
Tüm bu muhteşem yaratılışta kudreti olan yaratıcı, insanlar ve hayvanlar arasında ayrım yapmaz.
Birine iyi diğerine kötü demez.
Adalete aykırı bu.
* Milyar yıllık evrende 50 bin yıllık bir canlısın. Şu an inandığın din senden 10.000 yıl önce yaşamış bir insanın gökyüzüne bakarak keşfettiği inancın günümüze kadar evrilerek geldiği başka bir formudur.
Dinler tarihini araştır, sana neyin nereden geldiğini anlatsın.
* Arapça indirilmiş bir kitabı Arap’tan daha iyi anlaman İMKÂNSIZ!
Hatta şu anki Arap bile işin içinden çıkmakta zorlanıyor.
Neden?
Çünkü DİLBİLİMİ der ki "Her dil insanlar ve toplumlar gibi canlıdır ve zamanla değişmeye mahkumdur."
1400 yıl önceki hangi kelimenin, ekin ya da hecenin şu anki anlamı tam olarak kastettiğini nereden bilebilirsin?
Dil değişir.
Bu yüzden en temel din konularında bile her alim farklı düşünür. Kur'an’dan kendine göre bir mesaj alır. Çatışmaların ana kaynağı da budur zaten.
Aynı dinden yüzlerce farklı inanış ve uygulamanın temelinde de bu yatar.
Sen "Seçilmiş" kişi olarak bunların EN DOĞRU olanına sahip olma ayrıcalığını nereden aldın?
Size harcadığım zaman için kendimden özür diliyorum.
İnsanların cahilce saflığını kullanıp ahkam kesmeyin.
Sözüm hem size hem de sizin kafanızda olan Yahudi ve Hristiyanlara Bu tutum İNSANLIĞA zarar verdi hep.
Peygamberin daha kemikleri etten sıyrılmadan, göz nuru torununun başını gövdesinden ayıran zihniyetle aynı bu.
Bundan uzaklaşın ve uzaklaştırın insanları…
Acısını hepimiz çektik.
Halen de çekiyoruz.
Siz ve sizin gibi cahil beyinlerin yüzünden çekiyoruz.
Lütfen çekmeyelim artık!
YETER..

* * *
Evet, İlber Hocam aynen böyle diyor.
İlber Hocamın dillendirdiği bilgilerin her bir satırına, her bir sözcüğüne aynen katılıyor, kendisine şükranlarımı sunuyorum.
Bu yazı, yazılarıma zırva yorumlar gönderenlere, 21 – 22 Mayıs 2024 tarihinde verdiğim yanıtın ekidir.