Dünya stagflasyona doğru gidiyor.

ALLAH SONUMUZU HAYIR ETSİN!


Ya Türkiye Cumhuriyeti Devleti resesyonda mı stagflasyon da mı?
Türkiye’de 1946 yılından günümüze kadar pek çok ekonomik kriz yaşanmıştır. Döviz ve ödemeler dengesi krizi, reel sektör ve finansal krizlerle karşı karşıya kalmıştır. Sermaye hareketlerinin serbest bırakıldığı 1989 yılından itibaren ülkemizde 1994, 2001, 2008 yıllarında ekonomik buhranlar yaşanmıştır. 2018 yılında başlayan ekonomik bunalım 2021 yılı ile tırmanışa geçmiştir.
Mal ve hizmetlerin fiyatlarının genel olarak artışı olarak adlandırılan enflasyonu iktisatçılar; ılımlı enflasyon, yüksek enflasyon ve hiper enflasyon olarak üçe ayırmaktadırlar. Ilımlı enflasyon tek haneli rakamla işaret edilmektedir. Yüksek enflasyon iki ve üç haneli yüksek orandaki enflasyonu göstermektedir. Hiper enflasyon kişilerin aynı gün içinde aldıkları malları aynı fiyata alamaz duruma gelmeleridir.


Türkiye, dünya da yıllık tüketici enflasyonun (TÜFE) en yüksek olduğu ülkelerden biri. Trading Economics'in 19 Nisan 2024'te yayınlanan haberine göre dünya da yıllık enflasyonun en yüksek olduğu ülkeler; Arjantin, Suriye, Lübnan ve Türkiye. Listenin başında yer alan Arjantin'in Mart ayı enflasyonu %288, Suriye'nin %140, Lübnan'ın %123, Türkiye'nin %68,5.
Türkiye enflasyon sıralamasında tüm Afrika ülkelerinin önünde yer aldı. Sudan %63.3 enflasyon oranı ile listede altıncı sırada. Çeşitli sorunlarla dünya ve Türkiye gündemini meşgul eden Filistin’in enflasyonu %37, Myanmar'ın enflasyon oranı %29, Etiyopya'nın enflasyonu %26,2, Pakistan'ın enflasyonu %20.7 oldu.


Tablo incelenecek olursa iç savaş yaşanan Suriye'de bile enflasyon oranı iyi durumda. En büyük enflasyona sahip ülke konumundayız. Çevremizdeki ülkelerden Gürcistan, Ermenistan devletleri bizden daha iyi ekonomik göstergelere sahipler. Fakirlik, yoksulluk edebiyatı yaptığımız bu ülkelerin enflasyonu tek haneli.


Afrika ülkelerinin enflasyon oranları Türkiye’den düşük. İç savaş yaşayan Afrika ülkeleri, açlıkla boğuşan ülkeler, yardım yapmakla yaralarını sarmakla övündüğümüz, içecek suları olmadığı için kuyu açtırdığımız ülkeler, her dini bayram öncesi yardım göndermek için seferber olduğumuz ülkeler bile bizden daha iyi durumdalar. Ölmüşüz ağlayanımız yok.


Kara parayı aklamada gri listedeyiz. Sudan, Yemen, Suriye, Burkina Faso, Suriye ile aynı listede yer alıyoruz.
Memleketimizin ekonomik hayatı kötü ve düzelecekmiş gibi bir izlenim vermiyor. Fakat gündemimiz iç siyaset. Her yerde eğitimde, sağlıkta, adalette sorun var. Sağlıklı gıdaya ulaşamayan, protein tüketemeyen vatandaşlarımız var. Ne okulda ne de iş hayatında olmayan sayıları milyonlarla ifade edilen gençlerimiz var. Ve bu genç nüfusun yarısı bekar. Konut ile ilgili sıkıntı bir türlü aşılamadı. Rüşvet ve nepotizm katlanarak devam ediyor. Türkiye’de zenginler ve fakirler sınıfı oluştu. Orta sınıf yok oldu. İşsizlik arttı. Yükselen maliyetler nedeniyle Türk firmaları bile fabrikalarını ve işletmelerini yurtdışına taşıdılar. Bu kadar genç insan nerede çalışacak? Fakat gündemimiz siyaset. Kamuoyu siyaset ile meşgul edilerek gerçek gündem saptırılıyor.


Türkiye gıda enflasyonu açısından da zirvede bulunuyor. OECD (Ekonomik Kalkınma ve işbirliği Örgütü) gıda enflasyonu raporuna göre Türkiye %71,1'lik oranı ile otuz sekiz ülke arasında birinci. İkinci sırada adı buzlarla kaplı ülke anlamına gelen İzlanda yer alıyor. Birinci sırada bulunan Türkiye ile ikinci sırada bulunan İzlanda arasında 63,6'lık fark bulunuyor. İzlanda'nın gıda enflasyonu %7,5. OECD üyesi ülkelerinin gıda enflasyonu ortalaması %5,3, Avrupa ülkelerinin gıda enflasyonu ortalaması ise %3.3. Türkiye, OECD 2023 Mayıs Ayı raporunda da birinci sırada idi


Dünyada gıda enflasyonu %15 düşerken Türkiye'de %71 artmış. Düne kadar tarım ve hayvancılık ülkesi olarak bilinen Türkiye, tarım ve hayvancılıkta da dışa bağımlı hale gelmiş.


Türkiye’de Türk tarihinin en ağır krizi yaşanıyor ama siyasi partilerin gündemi vatandaşın sorunları ile değil, yeni anayasa gibi yapay gündem ile meşgul. Yerel seçimle gelen o değişim rüzgarının hızı dindi. Türk Milletinin derdine derman olmayacak işlerle yeni gündemler oluşturarak asıl sorunlar görmezden geliniyor. Dünya yeni bir dönüşüme hazırlanırken biz hem hazırlıksız hem de kılavuzsuzuz. Allah sonumuzu hayır etsin!