1 Eylül 2024 Pazar günü Dünya Barış Günü idi…
Araya başka konular, başka yazılar girdi, bu özel ve önemli günle ilgili yazacaklarımız da bugüne kaldı.
Dünya Barış Günü, barışın önemini vurgulamak amacıyla Birleşmiş Milletler kararıyla belirlenmiş bir gün.
Savaşların yıkıcı etkilerine dikkat çekmek ve barışa olan özlemi dile getirmek için saptanıp, özgülenmiş bir gün.
Güya!
Güya diyorum; çünkü dünyamız, şu an pek çok savaş ve çatışmanın içinde…
Dünyamız, 3. Dünya Savaşı’nın farklı sürümlerinin benzetimlerine tanık olurken, nasıl olacak da dünya barış, huzur, sükûnet ve istikrara ulaşabilecek?
Bu da ayrı bir konu…
Sonuçta öyle ya da böyle.
Varımızla yoğumuzla sarılmak zorundayız bu kavrama
Barış hakkı, insan hakkıdır.
Evrenseldir.
* * *
Bakın Yunan Ozan Yannis RITSOS (1 Mayıs 1909 - 11 Kasım 1990) barışı ne güzel anlatmış.
“Çocukların ve anaların gördüğü düştür barış.
Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.
Akşamın alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya evine baba; barış budur işte.
Sıcak yemeklerden tüten kokudur barış…
Barış, açılan bir pencereden, ne zaman olursa olsun gökyüzünün dolmasıdır içeriye;
Bir tas sıcak süttür barış ve uyanan bir çocuğun gözlerinin önüne tutulan kitaptır.
Başaklar uzanıp, ışık! ışık! - diye fısıldarlarken birbirlerine!
Ve o Işık taşarken ufkun yalağından.
Budur barış işte.
Sadece bu da değildir elbet.
Hapishaneler, kitaplığa dönüştürüldüğü zaman
Bir türkü geceleyin kapı kapı dolaştığı zaman
Ve dolunay, taptaze yüzünü gösterdiği zaman bir bulutun arkasından
Budur barış işte.
Geçen her gün yitirilmiş bir gün değil de bir kök olduğu zaman
Geçen her gün kazanılmış bir gün olduğu zaman
Budur barış işte.
Işın demetleridir barış, yaz tarlalarında,
İyilik alfabesidir o, dizlerinde şafağın.
Herkesin kardeşim demesi, yarın yeni bir dünya kuracağız demesidir;
Ve kurmamızdır bu dünyayı türkülerle.
Budur barış işte.
Ölüm çok az yer tuttuğu için yüreklerde
Mutluluğu gösterdiğinde güven dolu parmağı yolların
Şair ve proleter eşitlikle çekebildiği gün içlerine büyük karanfilini alacakaranlığın...
Budur barış işte.
Barış, sımsıkı kenetlenmiş elleridir insanların
Barış Dünya masası üstünde sıcacık bir ekmektir.
Barış, bir annenin gülümseyişinin ta kendisidir.
Ve bir tren ilerler geleceğe doğru bu dizelerin üzerinden kayarak giden
buğday ve güllerle yüklü bir trendir.
İşte bu tren, barışın ta kendisidir.
… …
Kardeşler, barış içinde olursa derin derin soluk alır evren.
uzatın ellerinizi kardeşler,
Huzur için birleştirin ellerinizi.
Kenetlenin.
Budur barış işte.