Doktor Hilal Güngör, 3 yıl önce tıp fakültesinden mezun olmuş, ilk memuriyet yeri olan Hakkari’nin doğusunda, Türkiye’nin güneydoğusunda, İran hududuna yakın Şemdinli ilçesine tayin olmuş. Kütahyalı doktor bir aileye mensup 29 yaşında bir genç kız. Şemdinli’ye tayini çıkınça çok üzülmüş ve ağlayarak gitmiş. 2 sene sonra Bursa’ya tayini çıkmış. Bu tayine çok sevinmiş olması gerekir değil mi? Tam aksine, "Bursa kalsın, ben buradan memnunum" diyerek yerinde kalmış. "Ancak, bölgenin bana ihtiyacı var, ağlayarak gelmiştim ama şimdi Şemdinli’ye hayranım. Halktan çok memnunum. Hastalarla iletişim için Kürtçe öğrendim. Onlara da Türkçe öğrettim" dedikten sonra doktor meslektaşlarına sesleniyor: "Hiçbir çekinceniz olmadan bölgeye gelip görev yapın. Size ihtiyaçları var. Burada herkes fedakarca çalışıyor, kimse şikayetçi değil." Düşünebiliyor musunuz? Genç bir kız doktor, terörün at oynattığı bir yerde gönüllü olarak çalışıyor ve doktorlara da seslenerek "Geliniz, halkın size ihtiyacı var" diye bir de mesaj gönderiyor.
Bu kızımızın Şemdinli gibi bir doğu ilçesinde fedakarane çalışması beni 1950-1955 yılında Bitlis’te görev yaptığım günlere sürükledi. Ben de genç bir orman mühendisi, yeni evlenmiş, orada 3 çocuk babası olmuş, gece, gündüz, sıcak, soğuk demeden o zamanki şartlarda görev yapmış birisiydim. Orman genel müdürlüğünün doğu illerinde çalışan teknik personellerin, 3 yıl mecburi olarak doğu illerinde görev yapmalarını içerek kararnamesi vardı. 3. yıl sonunda Balıkesir’e tayinim çıktı. İşletme müdürü "Sana ihtiyacım var ve halk seni çok seviyor. Gitme" dedi. Yol yok, araç yerine at var ve iki yıl daha Bitlis’te kaldım. Hakikaten Bitlis halkı çok sevecen, çok yurtseverdi. Görevimi yaparken hiçbir güçlükle karşılaşmadım. O zamanki halk asla ayrımcılık diye bir dava peşinde değildi. Bu tohum 30 yıl önce PKK tarafından enjekte edildi. Genç doktor kızımızın yaşadıklarının gerçek olduğuna yürekten inanıyorum.
Doğu ve güneydoğuya gidecek her devlet memurunun bu bilinçle gitmesini ben de öneriyorum. O bölgeye gidiniz ve halk ile kucaklaşınız. Bu PKK belasından ancak bu şekilde kurtulabiliriz. Şimdi 60 yıl önceki durum yok, yollar, araçlar, lojmanlar ve her türlü başka imkanlar mevcuttur.