Dilenci bir toplum yaratılıyor

Genelde dilenenler kucağına ve yanına aldıkları çocukları gösterip dilenirler. Zaman zaman televizyon ve gazete haberlerinde izler, okuruz. Şu şehirde dilenci yakalandı, hesabında bilmem kaç milyon çıktı diye.
Son zamanlarda insanlar bu haberleri gördükçe dilencilere itibar etmemeye başladı.
Dolayısıyla para toplayamayan dilenciler başka metotlara yöneldiler.
Genelde Adana bölgesinden Alanya ve Gazipaşa’ya getirilen 9-10 yaşlarındaki kız çocuklarının ellerine tutuşturdukları çiçekleri gecenin geç saatlerinde içkili mekanlarda sattırarak bu işi yapıyorlar.
Sokakta ve trafik ışıklarında el açıp dilenen veya dilendirilen bu küçücük çocuklara her yerde rastlayıp görmemiz mümkün. Ama asıl bunları görmesi gereken kurumlar ne yazık ki görmüyor.
Eline kalem verilmesi gereken bu küçük kız çocuklarımızın eline tutuşturup sattırdıkları bu ürünlerle gelecekleriyle oynadıklarının farkında değiller. Tamam, bu düşüncesiz aileleri anladık, çocukların üzerinden para kazanmayı meslek edinmişler. Peki, bizler bu rezalete nasıl seyirci kalıyoruz. Bunlarla ilgilenmesi gereken kurumlar nerede?
Asıl ayıp bu kurumların. Asıl ayıp bunları ihbar etmeyen bizlerin. Bizler ihbar edip bu çocukların ailelerini yakalatmamız gerekirken, sevindirmek adına iyilik yaptığımızı sanıp geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın geleceğinin yok olmasına istemeyerek de olsa yardımcı oluyoruz.
Eskiden bu kadar dilenen insan ve çocuk yoktu. Belli ki dilenciliği alışkanlık haline getiren ve şehir şehir dolaşan insanlar vardı. Ama bugün bakıyorsunuz, dilencilik artık çocuklara kadar düştü.
Eskiden bu çocuk ve yoksullara devletin durumu iyi olmadığı için sahip çıkılmazdı. Şimdi devlet her kesime sahip çıkıp yardım ediyor.
Yardım yapmak, sadaka vermek, sahip çıkmak güzel. Ancak bu yardımı yerinde görerek yapmak gerekir. Oysa bizler bu hareketlerimizle dilenciliğin alışkanlık haline getirilmesine yardımcı oluyoruz.
Çocuklara yolda belde, ışıklarda sattıkları ürünleri alarak iyi bir şey yapmıyoruz. İyilik yaptığımızı sanarak dilenciliğe teşvik ediyoruz. Bir nevi dilenci bir toplum yaratmanın önünü açıyoruz.
Unutmamak gerek, paranın tadını alan bu aile ve çocuklar bu alışkanlıktan vazgeçmezler. Çocuklara kavşaklarda araç sahiplerini taciz ettirip dilendirtiyorlar. Dilenen bu çocukların yakınları uzaktan bu çocukları takip ediyorlar. Bu çocuklar yetkili kurumlarca takip edilerek mani olunmalıdır.
Geçen akşam sahildeki beachlerden bir tanesinde otururken gecenin bir saatinde, sanırım 00.30 civarında 7-8 yaşlarında küçük bir kız çocuğunu, elindeki 2 gülü satmaya çalışırken gördüm. Çocuk masaları tek tek dolaştıktan sonra oradan ayrıldı. Merak ettim kimle geldiğini, etrafına baktım, kimseyi göremedim. Merakımdan olacak takip etim. Çocuk 150 metre ileride duran beyaz bir Şahin marka aracın içine bindikten sonra araç hızla hareket edip şehir merkezi istikametine doğru uzaklaştı.
Söylemek istediğim şu.
Artık bu tür insanlara fırsat verilmemelidir. Bu çocukların aileleri tespit edilmeli ve çocuklar bu ailelerin elinden alınmalıdır.
Tabi buna Suriyeli çocukları da ekleyebilirsiniz.