2014'ÜN
Aralık ayı…
Hürriyet Gazetesi’nde ilginç bir haber…
“İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu üyesi avukatların, deve güreşlerinin hem yasalara hem de hayvan haklarına aykırı olduğunu, insanların eğlenmek için bu hayvanlara işkence çektirdiğini öne sürerek, verilen iznin iptali için dava açmasına, Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Federasyonu’ndan tepki geldi. Federasyonun kurucu üyesi Doğan Kartay, deve güreşlerinin binlerce yıllık bir gelenek olduğunu, eğer güreşmezlerse bu hayvanların sucuk olacağını söyledi.”
***
Hafta sonu, Alanya’nın ileri gelenlerinden, şehrin sosyal ve kültürel gelişimi hakkında en az bir Haşim Yetkin, bir Oğuz Korum ve bir Fahri Yiğit kadar uzman sayılabilecek bir isim olan Hüseyin Baba’dan birebir dinledim.
Dedi ki…
“1950’li ve 60’lı yıllarda, şimdiki Alanya Belediyesi’nin bulunduğu alanda davullu zurnalı, sazlı sözlü, Alanya’nın bazı ağalarına ait develerin katıldığı güreşler yaptırılırdı. Şimdi ise Alanya’da güreşecek deve yok, sanırım Mahmutlar’daki festival için Ege Bölgesi’nden deve getirilecek.”
***
Alanya’da bundan 40-50 yıl önce sinemanın, televizyonun, tiyatronun olmadığı yıllarda halkın eğlenmesi için bir ritüel haline getirilen, ancak anladığım kadarıyla turizmin başlamasıyla zaman içerisinde unutulan deve güreşlerini Alanya’da bir grup gönüllü yeniden canlandırmak için kolları sıvadı ve geçtiğimiz Pazar günü “Mahmutlar 1. Altın Muz Deve Güreşleri Festivali”, aralarında Kaymakam Erhan Özdemir, Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, Büyükşehir Alanya Koordinatörü Hüseyin Güney, siyasiler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşların geniş katılımıyla Mahmutlar Mahallesi'nde yapıldı.
***
Alanya’da hatırı sayılır kalabalık bir halk kitlesi bu festivale katılıp destek verirken, “aralarında benim de bulunduğum” bir başka grup ise deve güreşlerinin gereksiz olduğu fikrinde birleşti.
***
Örnekse…
Alanya’nın en etkin yardım kuruluşlarından biri olan Yardıma Muhtaç Öğrenciler Derneği’nin (AYMÖD) cefakar başkanı Gülcan Kayak, kendisine ait resmi Facebook hesabından yaptığı açıklamada, “Hayvanların birbirlerine acı çektirmeleri insanoğluna ne zevk veriyor? Her türlü hayvan dövüşüne yasak getirilmeli. Şu hayvanların insanlardan çektiği acı son bulmalı. Sirkler, horoz ve köpek dövüşü, yunus gösterileri, bunları boykot etmeliyiz” dedi.
***
Bir dönem AKP İlçe Teşkilatı’nda hem yönetim kurulu üyesi hem de Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanlığı görevlerinde bulunan Mehmet Ali Kiriş ise yaptığı değerlendirmede, “Deve güreşi konusunda hem Konyaaltı Belediyesi’ni hem de Mahmutlar Muhtarlığı’nı tekrar düşünmeye davet ediyorum. Hayvanlara eziyet ederek şenlik ve eğlence olmaz. Hem şiddeti eleştirelim, hem de hayvan dövüşü ile eğlence düzenleyelim. Olmuyor arkadaşlar” diye konuştu.
***
Alanyaspor’un eski amigolarından Veysel Okşar da tıpkı benim gibi düşünüyor olmalı ki, sosyal medya hesabında şu cümleleri paylaştı:
“Alanya’da düzenlenen deve güreşi bizim kültürümüzün neresinde acaba? Bırakın hayvanlara eziyet etmeyi! Bir de Kaymakam ve Belediye Başkanı da katılmış.”
***
İşin bir de “para” boyutu var ki, bazı vatandaşlar bu duruma da tepki göstermiş.
Misal, Şerafettin Sönmez adlı bir vatandaş Facebook hesabında yaptığı değerlendirmede, festivale giriş sırasında halktan neden 20’şer TL toplandığını sorgulayıp şu soruları gündeme getirmiş:
“Festival güzeldi, emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Sahada 2 deve, 40-50 de öküz vardı. Biraz acemice oldu ama bunu organizasyonun ilk oluşuna bağlayalım. Fakat ortalıkta konuşulanları birisi çıksın ve açıklasın, milleti bilgilendirsin. Girişte alınan 20 TL konusunda afişlerde hiçbir bilgi verilmiyor. Adem Murat Yücel’i bu para işinin içine sokmayalım.”
***
Uzun lafın kısası…
ALKOD’un her yıl düzenlediği ve bu yılki etkinlikte anlatılan müstehcen fıkralar ve hikayeler ile seneye damgasını vuran Alanya Sofrası’ndan sonra Alanya gündemine yepyeni bir tartışma konusu daha geldi.
“Deve güreşleri Alanya’nın kültüründe var mıdır, gerekli midir, devamı yapılmalı mıdır? Adem Başkan’ın Gökbel Güreşleri ücretsizken ve üstelik bol ikramlıyken, Deve Güreşleri’nde neden kişi başı 20 TL tahsil edilmiştir?”
Buyurun, yanıtı olan varsa göndersin, yayınlayalım.
***
TEPEDEN İNME ADAYA TEPKİ
Dünkü köşe yazımda, “AKP’de Temayül Yoklaması bitti, gözler şimdi 7 Nisan’da açıklanacak 14 kişilik milletvekili aday listesine çevrildi. 8’i Alanya’dan 116 aday adayı var ve bunlardan sadece 14’ü listeye girebilecek, 102’si boşta kalacak. Peki, şu anda dere tepe, dağ bayır demeden koşturup, kalplerinin Alanya için çarptığını söyleyen 8 aday adayı içerisinde listeye giremeyenler seçimin yapılacağı 7 Haziran’a kadar evine, dükkanına, yazlığına kaçarsa deşifre edelim mi?” demiştim.
***
Mehmet Buhur adlı bir takipçim sağ olsun, sosyal medyadan şunları yazmış, aynen paylaşıyorum…
***
“Biraz önce yazını okudum. ‘Eve dönenleri teşhir edeceğim’ diyorsun. Eğer, takım elbise ile dağ bayır, köy kasaba demeden, gece gündüz dolaşanlardan bir liste oluşturulur ve bu listeye giremeyenlerden eve dönenler olursa, söylediklerinde haklısın. Peki birileri, dağ bayır dolaşmadan tepeden inme listeye girerlerse ne olacak? İşte o zaman dağ bayır dolaştıkları halde listeye giremeyenlerin eve dönmeleri bana göre normaldir.”
***
Uzun lafın kısası...
Hiçbir emek sarf etmeden tepeden inme ve ithal adaylara vatandaş tepkili ve temkinli, naçizane benden, AKP’nin liste hazırlayıcılarına ufak bir hatırlatma olsun istedim.