TEMMUZ
ayına girdiğimiz şu günlerde, doğal olarak çarşıda pazarda turizmin gidişatı konuşuluyor, rekor üstüne rekor kırılırken bunun küçük esnafa neden yansımadığı tartışılıyor.
Bu konuda herkesin bir fikri var.
Kimi, “Her şey dahil sisteminden vazgeçilmediği sürece Alanya turizmi kalkınmaz, turizm geliri sadece otelciye, acenteciye yansır” diyor.
Kimi de, “Her şey sahil sistemden vazgeçersek Alanya’ya turist gelmez, ıssız bir şehir haline geliriz. Şimdi iyi kötü yine bir doluluk var, ekonomi dönüyor” görüşü etrafında birleşiyor.
Bu konuda tam bir “yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar?” paradoksu yaşanıyor.
Her şey dahilden vazgeçersek, şu anki turist profili Alanya’ya gelmez, her şey dahille çalışan otellerin bol olduğu başka destinasyonlara kayar, buna eyvallah.
En azından her şey dahilin yüzü suyu hürmetine dolan otellere mal satan 52 farklı sektör iyi kötü turizmden ekmek yiyor, buna da eyvallah.
Ama çarşı pazar yanıyor.
Özellikle küçük esnaf, her şey dahil otele gelen turisti otelinden çıkaracak formüllerin geliştirilmesini istiyor, bekliyor.
Peki, bunun için ne yapılmalı?
Bu konuda ALTSO Başkanı Mehmet Şahin’i farklı bir kategoride değerlendirmek gerek diye düşünüyorum.
2013’ün Haziran ayında yapılan seçimde Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı seçilen Mehmet Şahin, görevinin başında 6. yılını geride bıraktı.
Aidat alıp oturan, açılışlara kokteyllere katılıp objektiflere poz veren bir başkan profili çizmek yerine, hem yönettiği odanın ana kolu olan ticaret hayatına yön verdi, hem de Alanya’nın iki önemli gelir kaynağı olan turizm ve tarım için kolları sıvayıp farklı bir başkan olduğunu geride kalan zamanda gösterdi.
Misal, “Alanya bir turizm memleketi” deyip, yakın dostu olan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun kurucusu olduğu Alaaddin Keykubat Üniversitesi bünyesine bir ALTSO Turizm Meslek Yüksekokulu kazandırdı.
Şimdi bu okulda eğitim gören öğrenciler, hem halen eğitim görürken, hem de mezun olduklarında Alanya’nın turizmde yıllardır özlenen kalifiye eleman ihtiyacını gideriyorlar, giderecekler.
Başkan Şahin bununla yetinmedi, “Bana ne turizmden, bana de ne tarımdan” demedi, Alanya’nın iki önemli tarımsal üretim argümanı olan yenidünya ve avokado konusunda iki önemli hamle yaparak Alanya’nın marka şehir olmasına katkıda bulundu.
2018'in Ekim ayında, dünya literatüründe Alanya Avokadosu'nun isminin yer alması için 2015’ten beri sürdürdüğü çalışmalarını sonlandırdı ve Alanya Avokadosu’nun literatüre tescil edilmesini sağladı, coğrafik işaretlenmesinin öncüsü oldu.
Türkiye’nin yeni tanıyıp sevmeye başladığı avokadonun sadece yenmediğini, kozmetikten ilaç dünyasına kadar birçok sektörde kullanıldığını belirten Şahin, Alanya Avokadosu ve Alanya Yeni Dünyası’nın coğrafi işaretlerini Alanya adına tescil ettirdi.
Bu arada, geçen hafta, orijinal muhafazalı kabındaki kurutulmuş Alanya’ya özgü yenidünyanın tüm Türkiye’de satılacağını ve Alanya’nın adının sadece turizmde değil, tarımda da duyurulacağını belirten Şahin, birçok derde deva olarak görülen avokado yaprağından da yakın zamanda çay elde edileceğini açıkladı.
Bitti mi?
Elbette bitmedi.
Yukarıdaki satırların özeti şudur kıymetli okuyucu.
Dün öğrendim, Alanya adına çok mutlu oldum.
Mehmet Şahin, hem yurtiçi hem de yurtdışındaki ticari bağlantılarını ve ticaretteki yakın dostlarını devreye sokarak Alanya’ya bugün pek çok büyükşehirde bile olmayan çok önemli birkaç marka getirmek için başlattığı çalışmaları sonlandırdı.
Duyunca, “Hadi canım, o marka Alanya’ya asla gelmez” diyeceğinize adım gibi emin olduğum o dev markalar kısa süre içerisinde Alanya’ya gelince, Alanya’nın sadece Türkiye değil, dünyadaki adı da birkaç basamak yukarıya çıkacaktır.
Özetle; Mehmet Şahin sadece “nasıl bir ticaret erbabı olunur?” dersi değil, adeta “Nasıl lider olunur?” sorusuna da bu ve benzer çalışmalarıyla yanıt vermeyi sürdürüyor.