23 Ekim 2011 tarihinde 7.2 şiddetindeki deprem sonunda, Van ilinde ve Erciş ilçesinde 28 bin 500 bina hasar görmüştür. 11 bin 317 orta hasarlı binanın kısmen onarımı ile ihya edileceği bilirkişi raporu sonucu anlaşılmıştır. Devlet, orta hasarlı bir bina için “yıkmaya gerek yok” raporu verilirse, daire başına 15 bin lira, faizsiz, 20 yıl vadeli ve ilk iki yılı ödemesiz kredi verecek. Yıkılan bazı köyler için ise, köylü evimizi TOKİ yapsın derse, TOKİ hemen devreye girecek, köylü ben yapacağım derse EYY (Evini Yapana Yardım) modeli devreye girecek. Ev için 40 bin lira, ahır için 15 bin lira toplam 55 bin lira 20 yıl vadeli, ilk iki yıl ödemesiz ve faizsiz kredi verilecek. Bu arada, resmi rakamlara göre Van’dan ülkenin çeşitli yörelerine 300 bin civarında kişi göç etmiştir. Çünkü, 2012 kışı çok şiddetli geçen bir mevsim olmuş, geceleri soğuk eksi 30 dereceye kadar düşmüştür. Devlet, halkı ile, sivil toplum örgütleri ile, belediyeler ile el ele vererek, halkı çadır kentlerden kurtarmak için var gücü ile çalışmıştır. Ve devreye sokulan TOKİ’nin yoğun kar yağışına, gecenin eksi 30 soğuğuna rağmen 15.323 konut bitirilmiş, 100 bloğun da kaba inşaatına başlanılmıştır. Bu arada 25 okul, 24 cami ve 13 adet büfe de hizmete açılmıştır. Van ve Erciş’te başlangıçta çadır kentlerde, soğuk kışta yaşam mücadelesi verenler artık konteynırlara nakledilmişler, böylece daha mükemmel şartlarda yaşamaları için hiçbir fedakarlıktan kaçınılmamıştır. Halen 168 bin 334 kişi konteynırlarda barınmaktadırlar. Hükümetimiz, Başbakan R.Tayyip Erdoğan’ın ağzından Van ve Erciş halkımızı en son 2012’nin ağustosuna kadar kalıcı evlerine yerleştireceğiz taahhüdü, yerine getirilecektir. Depremin ardından ana muhalefet partisi genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Van ve Erciş’e gitmiş, halkla görüşmüş ve yapılan işleri görmüş, gerekli eleştirilerini yapmıştı. Muhalefetin bir görevi de, yapılan işleri görüp, hem halka, hem de yapanlara moral vermek için yapıcı tenkitlerde bulunmaktır. Her iş hakkında kara tablo çizmek muhalefet olmanın gereği olmamalıdır. Çünkü, halk işi yerinde görüyor, yaşıyor ve güneş balçıkla sıvanmıyor.
Deprem kuşağında bulunan ülkemizde depremle yaşamaya alışmamız lazımdır. Ancak, yapılanların depreme dayanıklı olması iktiza etmektedir. Japonya, somut örneklerden bir ülkedir. Japonlar, her şeyini depreme dayanıklı yapmışlardır. TOKİ’nin de bu şekilde hareket ettiğini biliyoruz. İleri ki yıllarda, herhangi bir yer sarsıntısı olursa, öyle inanıyoruz ki, halkımız artık ne büyük yıkıntıya maruz kalacak nede binlerce ölü ile karşılaşacaktır.
Allah, böyle bir felaketi göstermesin temennisi ile Alanyalı Melike öğretmenin şahsında Van ve Erciş’te şehit olan öğretmenlerimize ve halkımıza rahmet diliyorum.