JEOFİZİK Mühendisi ve Jeofizik Mühendisleri Odası (JMO) Onur Kurulu Üyesi İhsan Erman Kaptanoğlu, dün saat 13.21 civarında Aksu’da meydana gelen depremin ardından önemli değerlendirmelerde bulundu. AFAD’ın ilksel verilerine göre 94 km derinlikte ve 4,9 (ML), Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre ise 95 km derinlikte ve 5,2 (Mw) büyüklüğünde gerçekleşen orta şiddetli depremin, Aksu Sismik Boşluğu olarak bilinen riskli bölgede oluştuğu belirtildi.
Kaptanoğlu, depremin Alanya’ya yaklaşık 122 km mesafede olmasına rağmen hissedilmesinin nedeninin büyüklükten ziyade derinlik olduğunu söyledi. Derin depremlerin daha geniş bir alana yayıldığını belirten Kaptanoğlu, “Odak merkezi ne kadar derindeyse sarsıntının yayılım genişliği o kadar fazla olur” dedi.
'BU BÖLGE UZUN SÜREDİR SUSKUN, SİSMİK BOŞLUK NİTELİĞİNDE'
Jeolojik yapının önemine dikkat çeken Kaptanoğlu, Ege-Kıbrıs Yayı ve Aksu Bindirme Fayı’nın bulunduğu bu bölgenin Afrika levhasının Anadolu levhası altına daldığı bir dalma-batma hattı olduğunu vurguladı. Söz konusu fay zonunun hem denizde hem de karada kırılmalar gösterdiğini hatırlatan Kaptanoğlu, Aksu’daki depremlerin bu tektonik yapı ile ilişkili olduğunu söyledi. Kaptanoğlu, Aksu Sismik Boşluğu’nun uzun süredir büyük deprem üretmemesi nedeniyle tehlikeye işaret ettiğini belirtti: “Sismik boşluklar, geçmişte büyük depremler üretmiş ve uzun süredir sessiz kalan bölgeler için kullanılan bir tanımdır. Aksu Bindirme Fay Zonu da böyle bir bölgedir.”
' SON 5 YILDA 4 VE ÜZERİ BÜYÜKLÜKTE 4 DEPREM'
Bölgede son yıllarda sismik aktivitenin arttığını söyleyen Kaptanoğlu, 2020’den bu yana Aksu Sismik Boşluğu’nda 4 ve üzeri büyüklükte dört deprem meydana geldiğini hatırlattı:
05.10.2020 – 5,2
11.11.2023 – 4,2
29.11.2024 – 4,8
03.01.2025 – 4,5
Bu artışın dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Kaptanoğlu, “Özellikle Antalya Körfezi üzerinde 4,5 ve üzeri depremlerin sayısında artış var. Bu bölge, veriler ışığında M7.0 ve üzeri deprem üretme potansiyeline sahip” diyerek uyarıda bulundu.
'DEPREM AFETE DÖNÜŞMEK ZORUNDA DEĞİL'
Büyük deprem potansiyeline rağmen doğru planlama ve yapı güvenliğiyle risklerin azaltılabileceğini hatırlatan Kaptanoğlu, “Depremler afete dönüşmek zorunda değildir. Bilimsel verilerle hareket ederek, yapı stokunu güçlendirerek ve bölgeyi sürekli izleyerek etkiler minimize edilebilir” dedi. (Gülser YİĞİT)