Denize boşaltılan sular

YERALTI sularının günden güne azaldığı ve daha da azalacağı gerçeği karşımızda mıh gibi duruyor. Peki, biz buna karşı önlemler alıyor muyuz?

Yavaş yavaş kuraklık tehlikesini kabul ettik ve evet birçok kentte önlemler alınıyor. Sanayi devi olan ülkelerin en önemli mamullerinden birisi de geri dönüşümden elde edilen hammaddelerdir. Çin ve Avrupa ülkelerinde geri dönüşüm sanayisi çok ileri seviyelere geldi.


Biz bu alanda hala o ülkelerden çok gerideyiz. Kestel, Mahmutlar ve Kargıcak'a hizmet edecek olan 'Atıksu Arıtma Tesisi' yakın zamanda yenilenecek. Bu üç mahallede de sulama suyu sıkıntısı hat safhada. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Korkuteli Atıksu Arıtma Tesisi’nden çıkan atıksuyu filtrasyon ve dezenfeksiyon ünitesi ile arıtarak tarımsal sulama kriterlerine uygun hale getirdi. Arıtma suyu 16 kilometrelik boru hattıyla "Beğiş Susuzu Ovası'na" taşındı. Bugüne kadar sulanamayan 2 bin dekar arazi suya kavuştu. Yağmur suları ve yapılan analizlerde kimyasal sanayi atığı olmayan evsel atıksu yine derin deşarj sistemiyle denize verilecek. Turizm bölgelerinde artık bu davranış biçimini değiştirmemiz hem denizi hem yeraltı sularını korumamız gerekiyor. DSİ ve diğer kurumlarla yapılacak bir protokolü hayata geçirmek mümkün olursa, bölgenin tarımsal sulama sorunu sona erecek. Atıksu için Kargıcak'ta baraj yapımına ayrılan "Araplar Mevki" uygun alanlardan sadece birisi, Atıksu tesisine ek maliyet getirecektir ama çiftçiye ve tarıma büyük katkısı olacaktır. Bunun dışında başka bir önerim de "Arıtma Çamuru." Konya, Şanlıurfa, Mardin, İzmir, Sakarya gibi birçok ilde gübre olarak değerlendiriliyor. Kaldı ki bu tip projelere AB "Temiz Çevre Programı" kapsamında hibeler vermekte. Değerli yöneticilere naçizane bir önerim olsun. Esen kalın…