Dünkü yazımızda giderek artan, mantar gibi biten, denetim dışı, belgesiz emlakçılardan söz ettik.
“Dağ taş emlakçı kaynıyor…” dedik.
Ve ekledik, dedik ki; “Yerli emlakçılar neyse de bir de Ukraynalı, Rus, İranlı, Suriyeli emlakçılar türedi…”
… …
Bir okurum aradı telefonla.
“Tabii türer…” diye söze başlayıp; “Bizim yerli emlakçılar, işin üçkâğıdına kaçınca; alıcılar da haklı olarak yönünü İranlı, Ukraynalı, Rus ve Arap emlakçılara çeviriyor…” deyince; anında tepkimi koydum.
“Sana katılmıyorum arkadaşım…” dedim ve iki gün önce yöneticisi olduğum apartmanda yaşadığım olayı anlattım.
Apartmanımın üst katında oturan Norveçli, üstelik doktor olan, kat maliki Tommy A. adlı zatın, çalıştığı, emlak ofisi kanalıyla, apartmanımız yönetimini nasıl dolandırdığını, dairesini (yabancı menşeli emlak ofisi ile işbirliği yaparak) satıp, apartmana olan 3.670 TL borcunu ödemeden sessiz sedasız kaçıp, gittiğini; ona bu aklı verenin de yabancı kökenli emlak ofisi olduğunu anlattım.
Daha sonraki yazılarımda, o yabancı emlak ofisini(!) daha geniş anlatacağım.
Yani?
Yani demem o ki; dürüstlüğün yerlisi yabancısı olmuyor.
* * *
Neyse…
Konumuz bu değil elbet.
Dün İbrahim İpbüker Kardeşimin son derece doğru saptamalar içeren
“ Alanya’da İsyanlar Büyüyor” ve “Alanya’nın Vay Haline” adlı yazılarına yer vermiştim köşemde.
Bugün de kaldığım yerden devam edeceğim…
… …
Evet, Alanya’da satılık ve de kiralık konut fiyatları fahiş boyutlarda.
Çünkü ne yükleniciler (müteahhitler) , ne emlakçılar denetim altında…
Daire fiyatlarını ve kira ücretlerini serbest piyasa koşulları değil; “yüklenici / emlakçı işbirliği” belirliyor.
Çünkü bu kentte, yabancıların, kiralık ya da satılık konutlar için ilk başvurduğu yer, emlakçılar oluyor…
Emlakçılar da bu durumu kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyor.
Artık birilerinin bu duruma dur deme vakti geldi ve geçiyor.
Geçiyor da kimin umurunda…
Geçtiğimiz günlerde ziyaretine gittiğim üst düzey kurum yetkilisi anlattı.
“Genel Müdürlüğüme ‘şu nitelikte, şu kapasitede, şu sayıda personellere çok acil gereksinimimiz var’ diyorum. Atamalar yapılıyor. Ama Alanya’ya özgü uçuk kiraları duyan, atamasını anında iptal ettiriyor. Ne yapacağımızı bilemez durumdayız…”
Üzüldüm.
Üzüldüm ama atamalarını iptal ettiren o personellere de hak verdim.
Bu koşullarda ben de olsam, gelmem Alanya’ya…
Alanya’nın doktorsuz, sağlık personelsiz, kalifiye elemansız kalması yakındır.
İyi bir gidişat değil, bu gidişat…