Benim bi abbab var. Sizden eyi olmasın. Çok eyi bi argadaş. Emme lekin bi huyu var, bi yerde bi dagga dutamazsın. Zinzaarııbi bi boy gezer. Alanya'da getmedi yer, getmedii köy yog. Ben gendini ırametli Macaroolu'nun yerine goocadım, gabil eddirdim. Emme lekin avradı gabil etmemiş. "Töbeeler olsun, engile her yere girer çıkarsan senden boşanırın" demiş. Hindi gorkusundan pek beere çıkamayoru. Biboy Topane'ye gedip, denizi serediyoru. Bi de Topane'de çay bişiriveren bi yer ayallamış, engirde ayaanı köser, çen çen çengirderimiş. Benim gedigli avguşlarımdan Böcülüden Durali Kevki'den, Irgışın Amat'dan, Lek Lek Hüseen'den keeri, engini de benim avguşlarımın arasına saldım. Hindi, benim guşların arasında engi de palazlanıyoru. Aman avradı duymasın, duyarsa gayayı pekitdimidi, bekmezini akıdır vallahı. Öndüün, Topane'nin sullarının ollarda bisel dolaşmış. Bana şikaata geldi. "Amat Emmi, sulların ollara önüne gelen sıçıyoru. Ne bilen enginleri yakaladabilimiyiz ola" dedi. "Eyi de bilader, navakıt sıçıcanı nahıl bilicen" dedim. Hakgatan bilader, endöle tarihi yellere de sıçılır mı? Keloolan "Ben çözümü buldum Amat Emmi. Sıçanı yakalaacaan, orsuna galınından bi darı sömee tıkavericen. Bag bakalım bita sıçallar mı?" dedi.
Emminizden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.