Dar gelirlilerin enflasyonla imtihanı

TÜRKİYE'DE enflasyonun bir türlü düşmemesi ve halkın fakirleşmesi, son dönemlerde en büyük sorun haline geldi. Bu durum, özellikle ENAG (Enflasyon Araştırma Grubu) ve TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) tarafından açıklanan enflasyon oranları arasındaki farkın açılmasıyla daha da dikkat çekiyor. Peki, bu makas nasıl açılıyor ve ne anlama geliyor?

ENAG VE TÜİK ENFLASYON FARKLARI

ENAG, bağımsız bir araştırma grubu olarak kendi metodolojisiyle enflasyon verilerini hesaplıyor. TÜİK ise devletin resmi istatistik kurumu olarak enflasyonu farklı bir yöntemle ölçüyor. İki kurumun verileri arasında çoğu zaman farklılıklar görülse de son dönemde bu farkın giderek arttığı gözleniyor. Bu makasın açılmasının çeşitli nedenleri var. ENAG ve TÜİK'in enflasyonu hesaplama yöntemleri farklılık gösteriyor. Örneğin, TÜİK daha geniş bir ürün sepeti kullanırken, ENAG daha dar ve sık tüketilen ürünlere odaklanıyor.

Ağırlıklandırma Farkları: Her iki kurumun ürün sepetindeki ürünlerin ağırlıkları farklı durumda. Örneğin, TÜİK'in sepetinde gıda ürünlerinin ağırlığı daha yüksekken, ENAG'ın sepetinde halkı direkt olarak etkileyen enerji veya hizmetlerin ağırlığı daha fazla.

Veri Kaynağı Farklılıkları: ENAG ve TÜİK'in veri kaynakları da farklılık gösteriyor.

Örneğin, TÜİK daha çok resmi kaynaklardan veri alırken, ENAG piyasa verilerine daha fazla ağırlık veriyor.

Fiyat Güncellemeleri: ENAG, fiyatları daha sık güncelleyebilirken, TÜİK'in fiyat güncellemeleri daha seyrek oluyor.

Bu da ENAG'ın enflasyonu daha hızlı tespit etmesini sağlıyor.

ENAG ve TÜİK arasındaki enflasyon farkının açılması, kamuoyunda enflasyonun gerçek boyutuyla ilgili tartışmalara yol açıyor.

Bazı kesimler, TÜİK'in enflasyonu düşük gösterdiğini iddia ederken, bazıları ise ENAG'ın abartılı sonuçlar ürettiğini savunuyor. Bu durum, enflasyonla mücadele politikalarının etkinliğini de tartışmaya açıyor. Bu tartışmaların önüne geçmek ve enflasyonla mücadeleyi daha etkin hale getirmek için her iki kurumun da enflasyonu hesaplama metodolojilerini ve veri kaynaklarını daha şeffaf bir şekilde açıklaması önemlidir. İstatistik kurumlarının siyasi baskılardan uzak, bağımsız bir şekilde çalışmalarını sağlamak gerekir. Halk fakirleşirken ve geçim sıkıntısı yaşarken, TÜİK ve ENAG tartışmaları siyasetin odağından hiç düşmüyor. En son Ocak ayı enflasyonunda bu makasın yine açıldığını gösteren veriler her iki kuruluşun rakamlarına yansıdı. Emeklilere yapılan maaş zamlarının, ENAG rakamlarına göre yarısı, TÜİK rakamlarına göre de üçte bir oranında daha yılın ilk ayında eridiği görülüyor. Ocak ayı enflasyonu, TÜİK verilerine göre %5,3 ENAG verilerine göre ise %8,22. Almanya’da, 2024 yıllık enflasyon oranı %2,6 olarak gerçekleşti.

İktidar TUİK gibi, muhalefet ENAG gibi düşünüyor.

Peki, siz ne düşünüyorsunuz, sizce hangi veriler doğru?

Esen kalın...