Devlet adamı komşularıyla kavga etmez, hiç de gereği yokken sorun çıkarıp komşu ülkelerin içişlerine karışmaz. Bugün gelinen nokta çok vahimdir arkadaşlar. Bütün komşularımızla kavgalıyız. Şu bir gerçektir ki komşularımızla sorun yaşıyor isek biliniz ki Yunanistan ve Ermenistan hariç hepsi ile yaşadığımız sorunlar bizden kaynaklanmaktadır. Suriye konusunda acaba neden bu kadar iştahlıyız anlayamıyorum. Bunun bize hiç bir getirisi olmaz, aksine uluslararası hukuka göre de çok baş ağrıtır. Bu yanlış politikamızın kazananı biz değil İsrail ve sömürgeci Hıristiyan dünyası olur. Esat gitse ne olur? Gitmesini İsrail ve batılı ülke liderleri istemiyor mu? İşte orada bir durunuz. Eğer onlar bunu istemişlerse biliniz ki bu Müslümanların aleyhinedir. Bundan hiç kuşkunuz olmasın.Bu “Sıfır Sorun” politikasının içi kof çıktı. Sıfır sorun derken süper sorunlara doğru dörtnala koşuyoruz. Bakın komşularımızın sayısı bizim yanlışlarımızın sonucunda sürekli artmaktadır. Oysa Yunanistan 2004 yılından bu yana 16 adet adamızı Lozan’a rağmen gasp etti. Hükümetten tık yok. Suriye’de hayal, Libya’da düş göreceğimize bu konuya eğilseydik olmaz mıydı? Dahası Yunanistan Başbakanının Ankara ziyaretinde bizim gazetecilere önceden “Başbakanlıkta bu adaları Yunan başbakanına sormayacaksınız” diye sıkıca tembihlemişler. İşin en acı yönü ise bu utançtan vatandaşlarımız haberdar değiller. Ne kadar acı ve utanç verici değil mi? Arkadaşlar dünyaya sürekli alay konusu oluyoruz. Son alay konusu ise bayanların kahkaha atarak gülmesi. Lütfen her konuyu hallettik de şimdi bayanların kahkahası mı kaldı? Oysa geçenlerde kendi eşlerinin ve diğerlerinin daha önce kahkaha atarken çekilmiş resimleri Sözcü Gazetesi aracılığı ile servis edildi. Görüyorsunuz gündem değiştirme uğruna nelerle muhatap oluyoruz. Oluyoruz da ama dünya bizlerle dalgasını geçiyor. Bu ülkeye yazık oluyor beyler yazık. Kendilerine ve yandaş medyaya kalırsanız her şey yolunda, çok kalkınıyoruz, ilerliyoruz, vs. vs, demeyin gitsin. Artık bölgesel güç dahi olmuşuz! Oysa bizi dikkate dahi alan yok. Öyle olmasaydı o yayın yasağı konulan konu ile bunca zamandır muhatap olmazdık. Yanlış dış politikamızın sonucu, maalesef Türkmen kardeşlerimizin katliamlara uğramasına neden olmuştur. Bu durum korkarım Türkmen soykırımına doğru gider. Devletimiz kurulalı beri komşularımızla bu kadar kavgalı olmamıştık. Taviz vermeyi başarı kabul eder olduk. Libya, Suriye ve Irak’ta biz kaybediyoruz. Acaba neden? Yetkili ağızlar en büyük yanlışları dahi başarı olarak vatandaşlara takdim ediyorlar. Bu devlet adamlığı değildir. Oysa dış politika kavga değil karşılıklı çıkar sağlayarak uzlaşmayı gerektirir. Atatürk ne güzel bu konuyu bir cümle ile anlatmıştır. Lütfen onun “Yurtta sulh, cihanda sulh” diyerek belirlediği yoldan gidilse idi, iyi olmaz mıydı acaba? Ama nerede, kavga etmeyi marifet sayan bir anlayışla karşı karşıyayız. Onun için Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu kazanmalıdır. Çünkü yeni gerginlikler istemiyoruz. Dahası komşularımızla olan gergin ortamın da acilen giderilmesi gerekir. Bunu yapacak olan her türlü birikim ve beceri Ekmeleddin Bey’de fazlası ile mevcuttur.