İşim düşer zaman zaman eski Cuma Pazarı çevresindeki işyerlerine uğrarım.
Her geçişimde, işyerlerinin kapısında müşteri bekleyen işyeri sahiplerinin umutsuz, bezgin, bıkkın bakışlarını görürüm, içim burkulur.
Dün yine aynı duyguları yaşaya yaşaya dolmuş durağına çıkan merdivenlere yönelmiştim ki; yöre esnafı Hasan Yanık’ın davetiyle, işyerinin önüne oturup, söyleşip, dilleştik.
Kâh 60’lı yılların Alanya’sından söz ettik, kâh günümüz Alanya’sından…
Söyleşimize yakınımızda bulunan başka esnaf arkadaşlar da katıldı.
Benim o çarşıdan her geçişimde duyumsadıklarımı; canlı canlı anlatıp, dillendirdiler.
Bu yöredeki esnaf, hem ülke genelinde yaşanan ekonomik sıkıntıdan dolayı zorda, hem de uzun süredir devam eden bölgedeki otopark inşaatından dolayı zorda.
Siftah yapamadan günü geçiren işyerleri var.
Öyle şeyler anlatıp, öyle şeyler dillendirdiler ki, nutkum tutuldu.
Müşterilerinin tepki ve sitemiyle sürekli baş başa kaldıklarını, eskisi gibi iş yapamadıklarını, masrafları çıkınca kendilerine bir şey kalmadığını, hatta önceki birikimlerinden yediklerini anlattılar.
Bir esnaf, tek bir mal satamadan kapattığı işyerine gelen akıllara durgunluk veren elektrik ücretlerini dillendirdi, yutkuna yutkuna.
Bir başka esnaf; “Zeytin taneyle, meyve sebze gramla. Ekmeğe sürekli zam geldiği için insanlar artık ekmek fiyatını bile bilmiyor” dedi, yüreğim kanadı.
Bu çevredeki esnafın tüm umudu kapalı otoparkın bir an önce bitirilerek, eskiden olduğu gibi pazar yerinin açılmasında.
Bu çevrede 250 işyerinin olduğunu, pek çok işyerinin kapandığını anlattılar.
Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’e büyük inançları, güvenleri ve ondan beklentileri var.
Zaman zaman otopark inşaatını denetim için gelen Başkanın, kendilerini de ziyaret ettiğini, kendilerine moral verdiğini anlattılar.
Seviyor ve güveniyorlar Başkan’a…
Bir esnaf, “Tek umudumuz, bu inşaatın bir an önce bitirilmesinde. Adem Başkan da bunun bilincinde ve bizim yanımızda…” diyerek; Başkan’la kurdukları güzel diyaloğu anlattı uzun uzun…
“Bizi bu dar boğazdan çıkarsa çıkarsa Adem Başkan çıkarır” diyorlar.
* * *
Cumhuriyet tarihimizin en kötü ekonomisini, en yüksek enflasyonunu yaşıyoruz.
Esnaf, siftah yapmadan ödemek zorunda kaldıkları yüksek kiradan ve elektrik ücretlerinden mağdur.
Bir esnaf, “İşyerimizi kapatsak bir türlü, açık tutsak bir türlü…” dedi, bezgin bir ruh haliyle.
Esnaf zor durumda.
Sadece esnaf mı, biz de hepimiz de zor durumdayız.
Ülke olarak zor durumdayız.