Acımız hala dün gibi, gazetenin önünde ben, Muazzez, Mazlume ile ellerimizi kenetlemiş durumda cenaze arabasının arkasından döktüğümüz gözyaşının sıcaklığını hissediyorum. Herkes büyük bir acı ve üzüntü içerisinde, gözlerde yaş sel olup akmakta idi. Ama vefat eden geri gelmiyor, yaşayabilen kalpte yaşıyor ve asla unutulmuyor. Alanya'mıza büyük hizmetleri olup vefat eden dostlarımız da var, onları da saygı ile anıyoruz.
Arıkan Hocam daha uzun süre yaşardı ama onunla çok ugraşıldı, tek suçu hep doğruları yazmaktı. Çok zararlar gördü ama o yılmadı, korkmadı, arkasına bile bakmadan doğru bildiği yoldan yürüdü. Örnek bir eş ve anne olan Şadan Hanım ile çocukları hem destek, hem de kalkan oldular. Herşey de onların da payı var. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için dediler ve doğru bildikleri yoldan ilerlediler. Hepsinin bu mesleği seçmesinde Şadan Hanım'ın katkısı büyüktür.
Herşey dün gibi geçti, oysa 8 yıl olmuş, zaman geçiyor dev adımlarla. İnsan işten, güçten, hayat mücadelesinden dolayı zamanın nasıl akıp gittiğini bilemiyor. Bu koşuşturmalar, üzüntüler insanın yaşamını etkiliyor, üzüntüler de eklenince ömür daralıyor. Başkanım Mehmet Ali Dim'in babasının adına verdiği yemek çok kalabalıktı. Başkanım konuşma yaparken gözyaşlarını zor tuttu, bunu sesinin bir an duraklamasından ve tekrar kendisini toparlamasından anladım çünkü babasının hatırası ve sevgisi hala çok sıcak.
Şadan Hanım, evlatları, babalarının adını ölümsüzleştirdiler, gazetedeki yazıları, kitapları, her şey onu hatırlatacak. Okul çok güzel olmuş, yaşasaydı sizin gibi bir ailesi olduğu için gurur duyardı.
Ben 55 senelik dostunuz olarak sizlere sağlık, başarı ve mutluluk dilerim. Hocamın ruhu şad olsun ve nur içinde yatsın. Hoşçakalın.