Çok kutupluluk

1963'ten beri Almanya'nın Bavyera eyaletinde Münih kentinde Münih Güvenlik Konferansı düzenlenmektedir. Uluslararası güvenlik politikaları üzerine her yıl düzenlenen konferansın sloganı: Diyalog Yolu ile Barış

ABD yeni yönetiminin göreve başlayacağı ve Avrupa’da Almanya’da parlamento seçimleri öncesi dünyanın farklı bölgelerinden yüzlerce karar alıcı ve kanaat önderi, dünyanın güvenlik politikası sorunlarını tartışmak için Münih’te buluştular.

Küresel güvenlik sorunları, Transatlantik ortaklığın geleceği ve Avrupa'nın dünyadaki rolü tartışmalarının yapıldığı Münih Güvenlik Konferansının 2025, raporunun başlığı ise “Çok kutupluluk”. 151 sayfalık raporda uluslararası düzenin çok kutuplulaşmasının geniş kapsamlı sonuçları analiz edilmiş. Dünyanın farklı yerlerinden gerek siyasetçiler gerekse vatandaşlar için çok kutuplu bir dünyanın önemli umutlar vaat ettiği vurgulanmış.

Raporda, uluslararası düzende bir kutup oluşturma iddiası Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Avrupa Birliği, Rusya, Hindistan, Japonya, Brezilya ve Güney Afrika gibi farklı özellikleri olan sekiz aktöre odaklanarak ele alınmış.

Dünyanın “Çok kutuplulaştığı” vurgusunun yapıldığı konferansa ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’nin konuşması damga vurdu. Avrupa’nın demokratik ve temel değerlerinden uzaklaştığını belirten JD Vance konuşmasında "Avrupa'ya karşı en çok endişe duyduğum tehdit Rusya değil, Çin değil, başka herhangi bir dış aktör değil. Endişelendiğim şey içeriden gelen bir tehdit: Avrupa'nın en temel değerlerinden, Amerika Birleşik Devletleri ile paylaştığı değerlerden uzaklaşması," ifadelerini kullandı.

Münih’te, Avrupa’nın merkezinde tek kutuplu düzenin sona erdiği, belirsizliklerin başladığı ifade edildi. ABD liderliğindeki tek dünya düzeninin bitmesi akıllara Rusya Lideri Putin'in 2007'deki 43. Münih Güvenlik Konferansı'nda yaptığı ilk konuşmayı getirdi. Putin bugünleri önceden görmüş gibi, tek kutuplu dünya düzenini eleştirmişti.

Avrupa’nın güvenliğine ilişkin endişelerin dile getirildiği Münih Güvenlik Konferansı’nda, Avrupa'nın ABD olmadan kendi kendini savunma kabiliyeti tartışıldı. Trumph yönetiminin Avrupa'nın güvenliğine odaklanmaması ve Avrupa’nın kıtanın savunmasında ABD'nin bıraktığı boşluğu nasıl dolduracağı konferansta ele alındı.

Gelecek nasıl şekillenecekti?

ABD- Çin rekabeti ile mi yoksa çok sistemli bir işbirliği ile mi kutuplaşma olacaktı? Yoksa bu işbirliğinin hayata geçmesi için Münih Güvenlik Konferansı raporunda yazdığı gibi bir miktar polarize mi edilmesi gerekecekti. Dünyanın nasıl şekilleneceğini, nasıl olacağını 2025 yılı gelişmeleri gösterecek

Çok kutupluluk dünya çapında karışık duygular uyandırıyor. Birçokları uzun süredir fazla baskın bir güç olarak görülen Washington'a yönelik kısıtlamaları desteklerken bir kısım insanlar da çok kutupluluğu, düzensizlik ve çatışma riskini artıran ve etkili işbirliğini baltalayan bir bakış açısı içerisinde ele almaktalar. Türkiye’de yaşayan bir vatandaş olarak çok kutuplu bir dünya konusunda daha iyimser olduğumu belirtmek isterim.