Çocuklarınız sizin aynanızdır

ÇOK yönlü bir değişim sürecini ifade eden ergenlik dönemi, gerek genci gerekse çevresindekileri -özellikle de ailesini- çepeçevre saran, kimilerine göre normal, kimilerine göre zor, kimilerine göreyse oldukça sancılı bir dönem olarak ifade...

ÇOK

yönlü bir değişim sürecini ifade eden ergenlik dönemi, gerek genci gerekse çevresindekileri -özellikle de ailesini- çepeçevre saran, kimilerine göre normal, kimilerine göre zor, kimilerine göreyse oldukça sancılı bir dönem olarak ifade edilir. Normal ya da zor bilmem ama sancılı olduğu kesin! Öyle bir sancılı süreç ki hem aile için, hem öğretmenler için, en önemlisi de gençler için... Ergenlik döneminde gençler, yaşadıkları fizyolojik değişimlere bağlı olarak olaylara çeşitli ruhsal tepkiler verebilirler. Fiziksel olarak gözle görülen değişimlerin yanı sıra zihnen ve ruhen de büyük devinimler yaşayan genç, bunu tepkisel olarak yansıtabileceği gibi susarak, kendi kabuğuna çekilerek de yansıtabilir.

LÜTFEN DİKKAT!

Henüz yetişkinliğe tam olarak ulaşmamış ergenler, kendi yaşıtlarının olduğu kadar kendilerinden yaşça büyük arkadaş tayfasının etkisinde kalmaya fazlasıyla açıklardır.“

BEN SENİN YAŞINDAYKEN

…”'Benim çocuğum böyle değildi, iyice huy değiştirir oldu. Biz de ergen olduk; ama hiç böyle bir şey yaşamadık. Fazla mı şımarttık acaba biz bu çocukları?', 'Büyük çocuğumda hiç böyle bir sorun yaşamadım. Ona her ne dersek hemen yapardı. Söz tutar, laf dinlerdi. Bir kez bile olsa karşılık verdiğini bilmem; ama bu çocuğum böyle değil. Ablasından/ağabeyinden çok farklı... Neyi eksik yaptık acaba?', 'Yediği önünde yemediği ardında. Karnı tok, sırtı pek... Tüm bunlar şımarıklıktan. Para vermeyi keseyim, dışarıya da göndermeyeyim bak bakalım bir daha yapabiliyor mu?'... Tüm bu ve buna benzer türetilebilecek olan onlarca yakınma, problem, çözüm bekleyen istekler, cevap bekleyen sorular...Sevgili ebeveynler, unutmayınız ki her çocuk anne ve babasını yansıtan bir aynadır. Çocuklarınıza olan tutum, davranış, yaklaşım ve davranımlarınız siz fark etmeseniz dahi onun yaşamında ciddi bir etkiye sahiptir. Hep söylerim, 0-5 yaşın oldukça önemli olduğunu... "Kişilik gelişiminin tamamlandığı 0-5 yaş aralığı, çocuğun yaşamında oldukça önemli bir etkiye sahiptir.” Şayet vakti zamanında çocuğunuzu fazlaca şımartmışsanız, her ne dediyse ikiletmeden yapmışsanız, bir dediğini iki etmeyip sorumluluklar vermekten sürekli kaçınmışsanız; şimdi de tüm bu davranış ve davranımların ortaya çıkaracağı sonuçlara karşı kendinizi hazırlamış olmalısınız diye düşünüyorum.

TEPKİLER KESKİN AMA DEĞİŞKEN

Ergenlik tepkileri, keskindir evet; ama gelip geçicidir. Mühim olan çocuğunuzun kişiliği, davranış ve hareketlerinin ardında gizli olan etkenlerdir. Acaba çocuğunuzun şikâyet etmekte olduğunuz davranış ve tepkileri sizlerin bugüne kadar ona olan yaklaşımları ile mi alakalı? (Anne çocuğa kızar, baba ise anneye… "Benim çocuğum yapmaz annesi, kızma ona. Benim çocuğum ne derse o." şeklinde olabileceği gibi "'Babası kızın yeni aldığımız tableti bozmuş, lütfen yenisini alır mısın?' 'Aaa tabi alalım kızıma, en iyisini alalım...'" yoksa gerçekten ergenlik döneminin beraberinde getirdiği genel sıkıntılar ile mi alakalı? (Evden çıkmak istemeyebilir. Ailesi ile çok zaman geçirmek istemeyebilir. Sivilcelerini, kilosunu, boyunu sorun edebilir. Hızlı fizyolojik değişimler, canını sıkabilir.)Çocukluğu geride bırakıp yetişkinliğe büyük bir adım attıkları bu dönemde ergenler, çocuk gibi muamele görmekten hoşlanmazlar. Bu detayı bilmeniz, ergenlik dönemindeki çocuğunuzla iletişiminizde son derece önemlidir. Söylemlerinizi ve tutumlarınızı bu hassasiyeti göz önünde bulundurarak iletebilirseniz; bundan hoşnut olacaklardır. Önemli olan diğer bir husus, ergenlik döneminde hem çocuklarınızın arkadaşlarını ve arkadaş ailelerini tanımaya çalışmalı hem de çocuklarınızla aile içinde iyi bir iletişim kurabilmelisiniz.Arkadaş kavramı onlar için çok önemli olduğu için her şeyden önce arkadaşlarını direkt eleştirmemeye özen göstermenizde fayda var. Ergenler, bu dönemde ebeveyn desteğini daha az hissederek bireysel başarılarının ve yapacaklarının, kendi attıkları adımların tadını çıkarmak isterler. Sizlere de onları teşvik ve tebrik etmek düşecektir. Ona çaktırmadan neler yaptığını bilmeniz en doğrusu olacaktır. Nerelere takılır, arkadaşları kimler, neler yapar, boş zamanlarını nasıl değerlendirir vs. Ergenler, onların 'Neyi, nasıl yaptığına ve nasıl yapması gerektiğine' ilişkin düşüncelerinizi çok fazla dile getirmenizden memnun olmazlar. Onların bağımsızlık çığlıklarına kulak vermelisiniz! Elbette ki bir sınır dâhilinde... Disiplin elden bırakılmamalı. Sınırları bilinçli bir şekilde ortaya koymak ve tüm aile üyelerinin bu sınırları açık ve net olarak bilmesini sağlamak ebeveynlerin görevi olmalıdır. Çocuklarınızın kaç yaşında olurlarsa olsunlar, sevginize muhtaçtırlar. Onlara bunu her zaman hissettirmeye gayret göstermenizde yarar var. Ne kadar yoğun olursanız olun, ne kadar canınız sıkkın olursa olsun, ne kadar sizi kızdırmış olursa olsun, ona olabildiğince içten sarılmanız, onu çok ama çok mutlu edecektir, belki de sevgiyle saçlarını okşamanız... Mutlu günler...