Yeme sorunu yaşayan bir ailede bu sorun biyolojik bir temeli yoksa sadece yemek yeme sorunu değildir. Anne ve babayı yönetmeye çalışan çocuklar evdeki tüm kuralları belirlemeye çalışmakta ve istediğinin o anda yapılmasını sağlatmaya çalışmaktadır. Unutmamalıyız ki çocuklar zekidir ve durumları kendi istekleri doğrultusunda yönlendirmeye meyillidirler. Bu tabloya çoğunlukla büyük ebeveynlerin ve çocuğa bakan kişilerin eşlik ettikleri görülmektedir.
SADECE AĞLIYOR DİYE İSTEDİĞİNİ YAPMAYIN
Bu çocukların yeme dışında anne ve baba ile birlikte uyuma, annenin ona olan zaafından dolayı anneye aşırı düşkünlük aynı zamanda agresif tavırlar sıklıkla görülmektedir. Öncelikle sınır problemi olan bu durumu çözmek gerekmektedir. Anne ve babalara sorulduğunda çoğunlukla çocuğu ağlatmamak için istediklerini yapmaktadırlar. Unutmayın çocuk düşer, kalkar, ağlar, bunlar çocukta travma yaratmaz. Bu davranışları yaşaması gerekir ki; ona kurduğunuz sanal dünyadan gerçek dünyaya adım attığında olaylarla baş edebilsin.
“ÇOCUĞUM YEMEK YEMİYOR” DEDİĞİNİZDE
Çocuğa sınır koyduğumuzda kendisini birey gibi hissedebilir ve yapması gereken davranışları yapmaktan haz almaya başlar; buna tek başına uyuyabilmek, tek başına tuvalete gitmek ve tek başına yemek yemek dâhil. Bu sebeple demek ki; ‘Çocuğum yemek yemiyor’ dediğinizde yukarıda belirtilen noktaları göz önüne almanızı öneririz.
TV KARŞISINDA YEMEK YEMEK DOĞRU DEĞİL
Çocuk anne ve baba arasındaki olumlu ilişkiden ve onunla kurduğunuz olumlu ilişkiden etkilenir. Aranızdaki eğlenceli ve mizahi tutum çocuğa yansır. Yemek ve diğer konularda anne ve babanın ortak tutum içerisinde olmaları önemli bir noktadır. Yemek esnasında annenin olumlu, kararlı ve yüreklendirici tutumu yeme sürecini değiştirir. Televizyon, yemek esnasında anne ve çocuğun iletişimini engeller, çocuk ona dalar ve edilgen bir şekilde çocuğun ağzına yemeyi tıkmaya başlar. Bu yanlış bir tutumdur.
YEMEK YEDİRMEK İÇİN PEŞİNDEN GEZMEYİN
Çocuğun oda oda dolaşması ve peşinden gezmek de yine çocuğun hâkim olduğu bir durumdur. Yeme davranışını destekleme-yerleştirme ve diğer koşulları ebeveynler belirler ve çocuk da ebeveyni izler; çocuk sizi yönlendiremez. Yönlendirdiği koşullarda siz ve çocuk mutsuz olursunuz. Yeme davranışı sakin, televizyondan uzak, telaşsız bir ortamda yapılmalıdır. Çocuğun ağzına tıkmak yerine, döke saça da olsa yemesini teşvik edin.
CEZA İLE YEMEK YEDİRMEYİN
Onu diğer bir çocukla mukayese eden cümlelere başlamayın , ‘Yemezsen sana şunu almak yok, bunu yapmak yok’ gibi cümleler kullanmayın, sadece bunlarda uzak, nötr bir ortamda çocuğa yemeği sunun ve olağan konuşmalarınıza devam edin, yemeğe odaklanmayın. ‘Yemez zaten, bak yine yemeyecek’ gibi kalıplaşmış, çocuğa tüm güçlülüğünü hatırlatan cümlelerden uzak durun.
ENDİŞENİZİ KOZ OLARAK KULLANMASIN
Yemek, masada saatlerce durmamalıdır. 20-25 dakika içerisinde masayı toplayın ve yemek saatinin bittiğini söyleyin. Bir sonraki öğüne kadar midesinin abur cubur ile tıka basa dolmasına izin vermeyin. Yemek konusundaki endişenizi giderin ve dikkatinizi bu konuya yoğunlaştırmayın; endişeniz arttıkça çocuk bunu bir ilgi çekme kaynağı ve isteklerini yaptırmada bir koz olarak kullanabilir.
YEMEK YEDİRMEK İÇİN İYİ İLETİŞİM ŞART
Yemek dışındaki çocuk ile paylaşımlarınıza dikkat edin; bazen anne ve babalar çocuğa yapılması gerekenler, emirler dışındaki dünyayı unutuverirler; oyun çocuk ile iletişiminizde en güzel aracınızdır. İyi iletişim; çocuğun yemek, tuvalet eğitimi, vb. konulardaki uyumunda çok büyük etkendir. Yeme davranışı karşısında abartılı tepkilerde bulunmadan ve maddi ödüller almadan sözel olarak desteklemek, bir sonraki sefere yemesi için motive etmek demektir.
‘ŞİMDİ YEMEK ZAMANI’ DİYE ÇAĞIRMAK
Uyku zamanı ve oyun zamanı diye de ilan ediyoruz bazen kendi kendimize. Tabii yemek zamanı çocukların en çok acıktığı zaman olarak ayarlanıyor, çocuklar acıkmadıysa yemek zamanı diye bağırmanın da bir anlamı yok. Zamanını belirlemek, yemek zamanı yemek işi için ayrılmış süredir, o zamanda yapılacak bitecek anlamını yerleştiriyor çocukta. Karnımızın doyması önemlidir bilinci için mesajlar veriyoruz. Çocuklar yemekten önce bir şekilde başka bir şeyler yedikleri için sofrada yemek yemiyorlarsa, az önce yemiştiniz o sizi doyurmuş demek ki peki gidebilirsiniz diyorum. Bazen de aslında aç olduğu halde tabağının yarısında nazlanma ve yavaş yemeye başlıyor. Oğlum tabağındaki yemeği bitirmen benim için önemli, karnının tok olduğunu bilince kendimi rahat hissediyorum. Sen de karnın doymuş olursa daha mutlu oluyorsun vs diyorum. Bu şekilde tabağı bitirmesi gerektiğini de söylemiş oluyorum. Bazen çok nazlanırsa peki ben yedireyim diyorum ve tabakta kalan son kısmı yediriyorum.
YEMESEK BİLE BİR TADINA BAKMA UYGULAMASI
Bunu kızım anlamadığı için uygulamıyor, ya da anlamak istemiyor. Bu uygulamamız biraz eğlencesiz kaldı, yeni yemekleri sevmelerine sebep olmuyor. Video bölümüne eklediğim haftanın bir günü yemeklere oy verme günü uygulamasını yapacaktık, hala yapmadık. Onu da uygularsak daha renkli ve olumlu sonuçlar getiren bir uygulama olur herhalde.
YEMEKLERE İĞRENÇ DENMEYECEK UYGULAMASI
Ben sizin beğenmeniz ve yemeniz için bunları hazırlıyorum, iğrenç dediğiniz zaman kendimi çok kötü hissediyorum diyorum. Bu hiç güzel değil de denmeyecek, sadece "ben şimdi bunu yemek istemiyorum" demeye izin var dedik. Bu şekilde yemekleri kötü sınıflandırmaları önlenmiş oluyor.
Anneler kendi ruh durumları ve çocuklarının yapılarına uygun olarak, yemek zamanını kolaylaştıracak bu tür rutin uygulamalar keşfedebilir, bildiklerini geliştirebilirler.