Hepimizin bildiği klasik bir atasözü vardır: "Ağaç yaşken eğilir." Yeni eğitim sistemi beraberinde ne getirir ne götürür şimdiden bilemeyiz ancak, hassas ve dikkatli olmamız gereken bir konu var ki o da erken yaşlarda başlayan omurga eğrilikleridir. Gün içinde oturma süreleri artacak, sırtlarına boyları kadar çantalar takılacak.
Çocuklarda en sık karşılaştığımız omurga eğriliği skolyoz diye tabir ettiğimiz, omurganın arkadan bakıldığı zaman “C” şeklinde veya “S” şeklinde olması durumudur. Normal ve sağlıklı omurgada omurlar arkadan bakıldığında yukardan aşağıya yani boyun, sırt ve bel bölgelerinde düz bir hat şeklinde uzanır. Skolyozda ise omurlar sağa veya sola doğru yer değiştirir ve aynı zamanda kendi eksenleri etrafında döner. Kızlar ve erkeklerde eşit sıklıkta rastlanmakla birlikte kız çocuklarda daha fazla ilerleme görülür. Skolyoz yaş, cinsiyet ve eğriliğin derecesine göre ilerleyebilir. Özellikle yapısal skolyozda büyümenin en hızlı olduğu ergenliğe geçiş döneminde eğriliğin derecesi daha hızlı ilerler. Ergenlik sonrası dönemde kemiklerin büyüme çekirdekleri olan epifizlerin kapanması sırası ve sonrasında ise ilerleme durur.
Eğrilik özellikle öne eğilmekle belirginleşir ve dönmenin fazla olduğu taraftaki omurgaların duruşu kaburgalardaki itilmeyle birlikte bu tarafta belirgin bir yükseklik oluşturur,
Skolyoz bir hastalık değildir, biçimsel bir bozukluktur. Bazı vakalarda kaburgaların yer değiştirmesi ile birlikte akciğer solunum kapasitesi, akciğerin bu durumuna bağlı solunum değişiklikleri ortaya çıkabilir. Bu durumda solunum sıkıntısı, akciğer enfeksiyonları, kronik ağrı ve psikolojik problemler ortaya çıkabilir. Çok ileri vakalarda kalp problemleri, egzersiz kapasitesinin azalması söz konusudur. Bu durumda skolyoza bağlı ikincil nedenler artık hastalık nedenidir.
Gelişen teknoloji ve şehir yaşamının çocuklara verdiği oyun alanı kısıtlamaları çocukların erken yaştan itibaren pasif, hareketsiz ve asosyal yetişmesine sebep olmaktadır. Televizyon izleme alışkanlığının artması, bilgisayar ve oyun aletlerine ailelerin izin vermesi bunlara örnektir. Artık genç nüfus erken yaşta bel-sırt-boyun problemleri yaşamaktadırlar. Yanlış duruş ve yanlış oturuş da bunlara eklenince kas-iskelet sistemi sağlıksız bir nesil yetişmeye başlar. 7 yaşındaki çocuklarda bel ağrısı sıklığı yüzde 1 dolayında iken 10 yaşındakilerde yüzde 6, 14 yaşındakilerde yüzde 18 olarak belirlenmiştir. Bazı bölgelerde ve yaş gruplarında bu oran yüzde 50'ye kadar çıkabilmektedir.
Çocuklar okula giderken çok sayıda kitap ve defteri çantalarında taşımak zorunda kaldığından omurgaları aşırı derecede zorlanmaktadır. Okul çantalarının ideal ağırlığı, vücut ağırlığının yüzde 10'unu geçmemelidir. Örneğin, 5-6 yaşlarındaki bir çocuğun vücut ağırlığına 20-25 kg kabul edersek, çantanın ağırlığının en fazla 2.0-2.5 kg olması ve sırta tam temas etmesi gerekir. Ama hepimizin bildiği gibi çocuklar çantalarında çok daha fazla ağırlığı taşımaya zorlanmaktadır. Ağırlık azaltılamıyorsa, çanta mutlaka çift askılı olmalı ve sırtta taşınmalıdır. Ağır çantaların tek taraflı elde veya omuzda taşınması omurga sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir.
SKOLYOZ BELİRTİLERİ
-Skolyozda bel ağrısı olması gerekmez. Skolyozu olan çocukta bel veya sırt ağrısı olduğunda ağrının başka nedenleri de araştırılmalıdır.
-Bir omuz diğerinden daha yüksektir
-Tek tarafta kürek kemiği çıkıntısı daha dışarıya doğrudur
-Kaburgalar tek tarafta daha yüksektir.
-Bel dengesiz görünür
-Vücut bir tarafa doğru eğik durur
-Bir bacak diğerinden daha kısa görünür.
NELER YAPILABİLİR?
Büyük şehirlerde de uygulanmaya başlandığı gibi Alanya için de yapılabilecek uygulamaların en başında Alanya Belediyesi, Alanya Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlçe sağlık grup başkanlığının önderliğinde okullara skolyoz tarama testlerine gidilip, şüpheli bulunan vakalara erkenden önlem alınabilir, çevresel şartlar düzenlenebilir ve günlük yaşam aktivitelerinde yapılan yanlışlar düzeltilebilir. Özellikle beden eğitimi derslerinde skolyozu olan çocukların asimetrik sporlar yerine simetrik yapılan sporlara yönlendirilebilir. Nedir bu asimetrik sporlar; tenis, futbol, basketbol gibi sporlar tek taraf vücudu çalıştırdığı için asimetrik sporlar grubuna girerler. Simetrik sporlar denilince akla ilk başta yüzme ve voleybol gelmektedir.
Yapılabilecek işlerin diğer bir cephesi de toplumsal bilinçlendirmeyi arttırmaktır. Gerek köşe yazıları, gerek gazete haberleri hatta kamu spotu olarak da televizyonlarda aileleri bilinçlendirebilirseniz, onları bu konuda farkındalığa yönlendirebilirsiniz. Erken teşhis diğer rahatsızlıklarda olduğu gibi omurga eğriliklerinde de hayat kurtarır.
SKOLYOZDA TEDAVİ SÜRECİ NASIL OLUR?
Skolyoz tedavisinde eğriliğin erken fark edilmesi, ilerleme ihtimalinin hesaplanması ve düzeltme çalışmalarına hemen başlanması önemlidir. Okul çağındaki çocuklarda 20’nin altındaki eğriliklerde röntgen 6 ay sonra tekrarlanır, ilerleme ve kozmetik bir sorun yoksa tedaviye gerek yoktur. Tedavi kişinin durumuna göre egzersiz, traksiyon, alçılama veya atelleme, elektrik tedavisi, manuel tedavi yöntemleri ve cerrahi şeklinde düzenlenir. Kemik gelişimi tamamlamamış çocuklarda 30-45 arasındaki eğriliklerde ve 20'den küçük ancak radyolojik olarak ilerleme gösteren eğriliklerde breysleme yapılır. Eğrilik kabul edilemeyecek kadar büyükse ya da diğer yöntemlerle düzeltilemiyorsa cerrahi tedavi gerekir.