Çocuklarda 2 yaş sendromu

İnat dönemi diye nitelendirilebilen bu dönemde çocuklar bir yandan anne babadan kopma, ayrılma korkusu yaşarlarken diğer yandan da yeni şeyler keşfetmek, denemek isteğiyle sürekli bir çelişki içerisindedirler. Çocuklarda yaklaşık 1,5 yaşında...

İnat dönemi diye nitelendirilebilen bu dönemde çocuklar bir yandan anne babadan kopma, ayrılma korkusu yaşarlarken diğer yandan da yeni şeyler keşfetmek, denemek isteğiyle sürekli bir çelişki içerisindedirler.

Çocuklarda yaklaşık 1,5 yaşında başlayarak 3,5 yaşına kadar devam eden zorlu bir dönemdir. Bu dönemde çocuk daha saldırgan ve inatçı tavırlar sergileyebilir. Çocuklar bir yaşından sonra çevresindeki her şeyle daha çok bağlantı kurar adeta keşif yapmaya başlar. Kendini ve isteklerini çevresindeki herkese kabul ettirme çabası içindedir.
18. aya kadar anne babasının dediklerini yapan, söylenileni kabul eden çocuk artık kendisinin bir birey olduğunun farkına varır ve bunu da kendisine ve çevresine kanıtlamaya çalışır. O zamana dek her işi anne baba tarafından yapılan çocuk artık her şeyi kendi başına yapabileceğini anlamış ve bu nedenle de hem kendi sınırlarını hem de becerilerini denemek amacıyla anne babaya karşı çıkmaya başlamıştır.
Bu yaşta çocuğun dil gelişimi hızlanmaya başlamıştır ancak tam olarak düşünce ve duygularını ifade etmeye yetmez. Algılaması oldukça ilerlemiş, olaylar arasındaki bağlantıları kurmaya başlamıştır. Sınırların ve haklarının nereye kadar uzandığını anlamaya çalışırken, sık sık ondan beklenilen davranışın aksini yapmaya çalışır.
İnat döneminin ikinci basamağında ise çocuklar “İstemek” ile “Başarabilmek” arasında bir gel git yaşarlar. Çocuk rahat hareket edebilmeye, düşüncelerini ifade etmeye başlamıştır ancak her istediğini de gerçekleştiremediğinin de farkına varır. Her isteğinin gerçekleşemeyeceği gerçeği çocuğun çoğu zaman öfke nöbetleri yaşamasına, saldırgan tepkiler vermesine yol açar. Bu dönemde çocuğun edineceği tecrübeler gelecekte tüm hayatı boyunca ona gerekli olan tecrübelerdir.
Birey olma yolundaki adımlarını attığı için huysuz ve ısrarcı tavılar sergilemesi doğaldır.
Bu dönemin 2 Yaş sendromu olarak adlandırılmasında ki tek sebep ise çocuğun kendini ve çevresini keşfetme çabaları karşısında ailenin davranışları sebebi ile sık sık ebeveynler ve çocuk arasında çatışmaların yaşanmasıdır.
Çocuğun ileriki yaşlarda davranış bozukluğu gösterip göstermemesi anne babanın bu dönemde tutarlı davranıp davranmamasıyla yakından alakalıdır.

ÇOCUĞUN DAVRANIŞLARINDA NE GİBİ DEĞİŞİKLİKLER OLUR?
- Ağlama.
- Başını duvara vurma.
- Aşırı inatlaşma.
- Bağırma.
- Elindeki oyuncak, eşya gibi nesneleri fırlatma.
- İştah kesilmesi.
- Israrcı davranışlarda bulunma.
Aşırı tepki olarak saç ve yüzüne zarar verme ya da anne ve babasına saldırma gibi eğilimlerde de bulunabilir.

HANGİ DURUMLAR BU PROBLEMİN YAŞANMASINDA DAHA ETKEN ROL OYNAR?

- Anne ve babanın engelleyici ve aşırı koruyucu davranışları (‘aman dikkat kırarsın, aman dikkat dökersin gibi söylemler’)
- Kardeşler arasındaki kıskançlık.
- Temizlik konusundaki ısrarcılık.
- Tuvalet eğitimi.
- Herhangi bir konuda engellenme.
- Aile içindeki anne ve babanın birbirine şiddet uygulaması.
- Yiyecek ve içecekler konusunda anne ve babanın ısrarcı tutumu.
- Çocuğun gün içerisinde enerjini harcayamaması.
- Anne ve babanın yeterince ilgilenmemesi de çocuğu ilgi çekmeye zorlayarak inatçı tavırlar sergilemesine sebep olabilir.

ANNE VE BABALAR BU DURUM KARŞISINDA
NASIL BİR DAVRANIŞ SERGİLEMELİ?
Ebeveynler bu durumu doğal bir davranış olarak karşılamalıdır.
Baskıcı ve engelleyici tavırlardan uzak durmalıdır. Çocuklar yaşları ilerledikçe sizin davranışlarınıza ve verdiğiniz eğitime alışacaktır.

İştahsızsa yiyecekleri onun sevebileceği hale getirebilirsiniz. Ona özgü yiyecekler yapabilirisiniz. Her şeyi oyun diliyle anlatarak öğretmeyi deneyebilirisiniz. Sizin istediğiniz davranışları sergilemediği zaman ona öfkeli davranmamalısınız. Kendinize mutlaka zaman ayırmalısınız. Sizin moral bozukluğunuz da ona karşı olan davranışlarınızı etkileyebilir.

Sinirlendiğinde ona bağırmak yerine onu yalnız bırakın. Çocuğunuzu bu tavırlardan dolayı normal dışı değerlendirmeyin yaşı ilerledikçe sizi daha çok anlayacak ve uyum sağlayacaktır.

‘HAYIR’ DİYE İTİRAZ EDİYORSA
"Ben de kendi fikirleri ve kararları olan biriyim, nasıl davranılması gerektiğini deneyerek öğrenmek istiyorum" demek istiyor olabilir. Onun bu bağımsızlık çabalarını destekleyin, ona yaşına uygun sorumluluklar verin, net, anlaşılır, tutarlı sınırlar koyarak kendisini güvende hissetmesini sağlayın. Bahçeyi sulamada hortumu ona verebilir, yemek yemede kaşıkla kendi kendine yemesine teşvik edebilir, alışveriş merkezleri ve süpermarketlerde alışveriş yaparken alışverişe onun da katılımını sağlayabilirsiniz.

ENERJİSİNİ BOŞALTIN
Enerjisini boşaltması için gün içinde bol bol dışarı çıkarın, koşsun, hoplasın, zıplasın, güvenliğini tehdit etmediği sürece istediği her şeye dokunsun, bu onun mutlu olmasını ve gün içinde daha uyumlu davranmasını sağlayacaktır.

KISITLAMAYIN
Çocuğun oyun aktivitesini kısıtlayacak kadar uzun dışarı çıkma ve ev ziyaretlerinden kaçının. Uzun süreli yolculuğa çıkacaksanız sevdiği oyuncakları ya da kitabı yanına alın, aç, yorgun ya da uykulu haldeyken çocuğunuzu dışarıya çıkarmayın.

ÖFKESİNİ KONTROL EDİN
Öfkelendiği zaman yanında sakince onunla göz teması kurmadan durun, davranışının farkında olduğunuzu ama aldırış etmediğinizi hissettirin. Kesinlikle onu odaya kilitlemeyin. Çok inatçı davranırsa, siz de sakin olamayacaksanız bir süre odayı terk edin.

HUZURSUZLUKTAN KAÇININ
Çocuğunuzu huzursuz yapabilecek durum ve ortamlardan kaçının.

SINIRLARINIZI BELİRLEYİN
Bazen büyük bir çocuk gibi bazen küçük bir bebek gibi davranıyorsa. "Büyümek ve bağımsız bir birey olmak istiyorum, ama henüz küçüğüm ve senin desteğine ve yol göstermene ihtiyacım var" demek istiyor olabilir. Siz tutarlı sınırlar koyup, net ve makul beklentiler içinde oldukça onun da bu dalgalanmalarının daha hafif ve kısa süreli olacağını unutmayın.

KONTROL SİZDE OLSUN
Frenlemekte zorlandığı durumlarda zarar görmemesi için tedbirli olun. Ona sınırlarını zorlayabileceği ve zaman zaman sınırları aştığında sonuçlarını görüp öğrenebileceği, özgür olabileceği, kendisini tümüyle ortaya koyabileceği güvenli ortamlar yaratın. Ona bir oda ayırın ve düştüğünde canının yanmaması için yastıklarla destekleyin.

HAYIR KELİMESİNİ KULLANIRKEN SEÇİCİ DAVRANIN
Yapmasını istemediğiniz bir davranış varsa kızma, engelleme, cezalandırma gibi davranışlar göstermeyin. "Hayır" kelimesini kullanmada seçici davranın. Yerine getirilmesi imkansız ya da zor olmadıkça her isteğine hayır demeyin. Bu tür davranışlar çocuğun uyumsuzluğunu artırarak gelişimini olumsuz yönde etkileyebiliyor. Yapmanız gereken ilgisini dağıtmak olsun. Direnmesi devam ediyorsa bir oyun bulun, ilgi alanlarını keşfedin, resim yapmaktan hoşlanıyorsa bunu kullanın.

BİRŞEYİ YAPMAYA ZORLAMAYIN
Günlük hayatta yapması gereken şeyleri zorunluluk olarak hissettirmeyip, ona seçenekler sunarak kendi kararıymış gibi göstermeye çalışın.

KENDİSİNE ZARAR VERMESİNE İZİN VERMEYİN
Kendisine zarar veren hareketler yapıyorsa (başını vurma) ve bunu bir oyun olarak yaptığını düşünüyorsa, bu oyunu sevmediğinizi belli eden jest, mimik ve sözlerle davranışını desteklemeyerek dikkatini başka yönlere çekmek doğru olur. Siz kaygılanıp aşırı tepki gösterirseniz bu ilgiyi ödül olarak algılayabilir. Başka çocuklara vurduğunda, onları ittiğinde, ısırdığında şunu diyor olabilir: "Sinirliydim, istediğim şeyin olmasına izin vermediler, kendimi kontrol edemedim." Diğer çocuklarla birlikteyken gözünüzün önünde olsun. Yumruk atma, cisim fırlatma, eşyalara zarar verme gibi zararlı boyutlardaysa aldırmamazlık etmeyin, gerginlik belirtileri olmaya başladığında müdahale edin. Çocuğunuza kendini kontrol etmesi için zaman verin. Daha uygun yöntemlerle gerginliğini azaltabileceği yolları gösterin. Vurma davranışına sıkça şahit olmuş, sorun çözme yöntemi olarak bu davranışı öğrenmiş olabilir. Örnek model olarak ebeveynlerin bu yönden dikkatli davranması, görsel olarak buna maruz kaldıklarında da çocuklarına bunun yanlış olduğunu belirtmeleri gerekir.

Dikkate alınması gereken bir konu da çocuğun sinirli olduğu zamanlarda her istediğinin yapılmamasıdır.
Çocuk eğitiminde tutarlı anne baba davranışları çok önemlidir, evetiniz her zaman evet, hayırınız her zaman hayır olmalıdır, çocuğunuz, hayırları ağlayarak veya agresif tavırlarla evete çevirebildiğini öğrenirse, bu yolu her zaman kullanmaya çalışacaktır. Sadece sakin davranılmalıdır. Eğer aile kendi başına bu sorunu çözemiyorsa psikolojik destek alabilir. Unutmayın ki bu dönem gelişim sürecinin bir parçasıdır.