İNSAN
yaşamının her döneminde ve her alanında önemli bir kavram olan disiplin; toplum içindeki tavır ve hareketleri düzenleyen çeşitli kural ve beklentilerden oluşur. Bir çocuğun disiplinle karşılaşması onun toplum içinde geçerli kuralları öğrenmesini, dış dünyaya uyumunu ve sosyal yönden onaylanan tutum ve davranışları benimsemesini sağlar.
Pek çok aile ve çocuk “disiplin” kelimesini anne babaların çocuklarına, öğretmenlerin öğrencilerine terbiye vermek için yaptıkları bir baskı olarak görür ve çoğunlukla “cezalandırma” ile eşanlamlı değerlendirilir. Fakat disiplin uygun verildiği takdirde davranışı yönlendirmeyi amaçlayan bir eğitimdir.
Disiplin yalnızca, çocuğa yaramazlık yaptığı zaman uygulanan kurallar dizisi değildir, her
zaman uygulanması gereken kurallar bütünüdür. Disiplin çocuğa istenilen davranışları ve alışkanlıkları öğretmek, kendi kendini denetleme ya da iç denetim demek olan ahlak gelişimini sağlamaktır. Etkili bir disiplin oluşturabilmenin ilk şartı; ebeveyn ile çocuk arasında bir uyum
sağlayabilmektir. Herkes rollerinin ve statülerinin farkına varmalıdır.
Çocuğun disiplin kavramıyla tanışması, yürümeye ve konuşmaya başlayarak özerkliğini ilan ettiği evreyle örtüşmelidir. Bu evre öncesinde uygulanmaya çalışılan disiplin çocuk için kazanım sağlayıcı olmaktan çok örseleyici olacaktır. Disiplin uygulamasının öncesinde çocuğun anne babaya karşı güven duygusunun yeterince beslenmiş olması gerekmektedir.
Doğduğu günden itibaren anne babasının sonsuz sevgi ve şefkatiyle beslenmiş, her haliyle her koşulda kabul görmüş olan çocuk, artık sınırlarını –neleri yapıp neleri yapamayacağını- öğrenmeye hazırdır. Tersi durumda çocuk, anne babası tarafından gerçekten sevildiğini hissetmemişse konulan kuralları içselleştirmekte zorlanacak, kendisinden beklenenlere uymadığında kaybetmekten korkacağı bir şeyi olmayacaktır. Anne babaların koşulsuz sevgisinin ardından, bir çocuğun hayatındaki ikinci önemli şey tutarlılıktır. Herhangi bir sarsıcı olayın ardından çocuğun, olabildiğince çabuk şekilde, her zamanki günlük yaşamına dönmesi sağlanmalıdır ki kendisini güvende ve kontrol altında hissedebilsin.
İlk çocukluk evresini tamamlamış olan çocuk, artık toplumun bir bireyi olma yolundadır. Hızlı bir sosyalleşme süreci içinde kendisinden beklenenler ve beklenmeyenlerle ilgili bir takım kurallarla karşı kaşıya kalır. Çocuğun bireyselliğine saygı göstermek aynı zamanda onun için sınırları ve yasakları belirlemeyi gerektirir. Kendi sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiğini kestiremeyen çocuk, başkalarının da sınırlarının nerede başlayıp nerde bittiğini anlayamayacaktır.
Dolayısıyla sınırları ve yasakları tanımayan çocuk, sık sık başka yaşam alanlarını ihlal edecektir.
Kurallar çocuğun yaşına, bilişsel ve duygusal gelişimi dikkate alınarak oluşturulmalıdır. Ancak bu durumda çocuk, konulmuş olan kuralları benimseyebilir ve bunları devam ettirebilir. Çocukların disiplin sorunlarının başlıca kaynağı anne babalarının onlarla ilişki kurma biçimidir. Anne ya da baba hükmedici, denetletici, aşırı kınamacı ve fena halde ihmalci olduğunda, çocuklar derin bir güvensizlik içine girecekler ve reddedilme duygularını sorunlu davranışlarla dışa vuracaklardır.