ÇOCUK - AİLE- OKUL ÜÇGENİ

Çocuklarda kişilik gelişimi ilk 5 yıla tekabül etmektedir. Anne baba ve çocuk üçgeni aslında bir çeşit ayna görevi üstlenmektedir. Anne babanın her türlü davranış, davranım ve hareketlerinden etkilenen çocuk, bunu ileriki yıllarda alışkanlık...

Çocuklarda kişilik gelişimi ilk 5 yıla tekabül etmektedir. Anne baba ve çocuk üçgeni aslında bir çeşit ayna görevi üstlenmektedir. Anne babanın her türlü davranış, davranım ve hareketlerinden etkilenen çocuk, bunu ileriki yıllarda alışkanlık haline getirebileceği gibi huysuzluğuyla her dediğini yaptıracağını düşünebilir. Anne babalar eğitimin öncelikle ailede başladığını bilmeli ve kabullenmelidirler. Davranışlarıyla çocuklarını etkisi altına alabileceğini unutmamalı ve çocuklarını her daim doğruya, iyiye ve güzele yönlendirmelidir. Okul öncesi dönemde çocuklar oyuna olan bağlılıklarından kopacak olmanın hüznünü yaşayabilirler, ailelerinden kopacak olma düşüncesi de onları fazlasıyla rahatsız edecek düzeydedir. Motor(hareket) becerilerinin gelişimi çocukların ruhsal durumlarına dair çeşitli ipuçları verebileceği gibi aile ve sosyal hayat arasında kendisini nerede gördüğünü de yansıtmış olacaktır.
Sevgi, şefkat, empati, sorumluluk ve kendine güveni güzel bir aile ortamında harmanlayan çocuklar, bir süre sonra okul hayatında ve ikili ilişkilerde daha başarılı olan birer birey haline gelmektedirler.
Doğru eğitimin; sıcak, ilgili, geliştirici ve destekleyici olmalıdır. Destekleyici tutuma sahip aileler; çocuğa kendi sorumluluklarını göstererek, onun ilerideki hayatında korkusuzca kendi ayakları üzerinde duran, güvenli ve bağımsız bir kişilik oluşturmasını sağlamış olacaklardır. Çocuğuna iyi insan olma imajını aşılayan ve kazandıran her anne ve baba, geleceğe daha güvenle bakmaktadır. Anne-babalar okul öncesi dönemde okulun ve okumanın çocuğa kazançları hakkında örneklerle konuşabilirler, kendilerinden de örnekler vererek ömür boyu arkadaşlıklar, hoş anılar, eğlenceler, okulda öğrendiklerini özel hayatta nasıl uyguladıklarını; okulun daha sonraki meslek ve eğitim için gerekliliğini ve kazançlarını anlatarak sevdirebilirler.
Anne-baba kontrolü; sınırları tanıma ve kuralları öğrenmenin temelidir. Burada olabilecek aksaklıklar bağımlı, saldırgan, zayıf kişiliklerin oluşmasına neden olur. Her şeyi çocuğunuzun yerine yapar, önüne hazır koyarsanız; normal gelişmesini ve öğrenmesini engellemiş olursunuz. Böylelikle çocuğunuz hazıra alışacağından mücadele etmektensıkılan, tahammülsüz, hareketli, asabi, huysuz birer bireye dönüşecektir. Bu da okul başarısına yansıyacağından haliyle anne babalar daha çok tedirgin ve mutsuz olacaklardır.
OKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLA NASIL İLGİLENİLMELİDİR?
1. Ne kadar yoğun çalışırsanız çalışın, çocuğunuza mutlaka ama mutlaka zaman ayırın. O sizin yaşam sevinciniz, enerjiniz, güne güzel başlama sebebiniz. Yaradan tarafından size bahşedilen en güzel armağan… Ailece birlikte zaman geçirmek ve bu zamanı problem konuşmak için değil birlikte oyunlar oynayarak eğlenceli bir birlikteliğe dönüştürmek etkili olacaktır.
2. Kararlarına saygı duyun ve onu bir birey kabul ederek gözlerinin içine bakarak dinlemeye özen gösterin. Saygı duyun ve kendinize yapılmasını istemediğiniz hiçbir şeyi ona yapmayın. Çocuğu okul seçiminde de karar aşamasına katarsanız çocuk, kendisinin geleceği ile ilgili bir kararda sorumluluk alarak, okulu ve okul hayatını daha fazla sahiplenir ve özgüveni artar.
3. Çocuklarınızı okul ve okul sonrası hayata dair çeşitli soyut ve somut, yaşına göre, örneklerle bilgilendirin.Okulun bir sorumluluk ve kişisel gelişme aracı olduğunu unutmamak, anne-baba olarak çocukları yarışa çıkmış bireyler olarak görmemek, başkalarıyla kıyaslamamak ve onun yetenekleri dâhilinde hareket edebileceğini hatırdan çıkarmamak son derece önemlidir. 4. Başarılarını ödüllendirin, onunla gurur duyun, sevip okşayın. Değer verin, değerli hissettirin. Çocuk, okulda başarılı olduğu zaman ödüllendirilerek kendisine olan güveni ve motivasyonu geliştirilmelidir.
5. Tedirginlikleri minimize edin veya yok edin gitsin! Çocuğa moral verip, güvenini artırmak, kaygı ve endişelerini azaltmak için elinizden geleni yapmanızda yarar var.
6. Onu anlamaya çalışmak, zor da olsa olayları onun açısından ele alıp ona yaklaşabilmek çocuğa ‘Karşımdaki beni anlıyor ve değer veriyor’ hissiyatını kazandırır.
9. Sevginizi açık bir şekilde gösterin ki hayır dediğinizde verdiğiniz kurallara saygı duysun, sizi korktuğu için değil saydığı için dinlesin.

Çocuğunuz sizin her şeyiniz. Yaşam sevinciniz, hayat enerjiniz, pozitif düşünceniz ve moral kaynağınız. Onu bir birey kabul edip karşınıza alın ve konuşun, gerektiğinde dinleyin. Gün içerisinde neler yaptığını sorun, siz neler yaptığınızı anlatın. Sağlam aile temeli olan çocuklar, geleceklerine dair daha net karar alanlar, her türlü konuda kararlı olanlar ve başarıya koşanlar arasından çıkmaktadır. Okulu ikinci evi kabul eden bir çocuk, okula her gün, ‘oflaya poflaya’ gitmek yerine okulu, arkadaşlarını, öğretmenlerini benimseyerek başarılarıyla sizi şaşırtacaktır. Eğitimin ilk ailede başladığını kabul edersek bunda etkiniz büyük sevgili ve pek değerli anne ve babalar. Hepinize mutlu hafta sonları!