Sporun büyüsü bazen bir topun peşinde koşarken, bazen de arkadaşlarla eğlence olsun diye başlayan bir yolculukta gizlidir. İşte milli ciritçimiz Esra Türkmen’in hikâyesi de tam olarak böyle başladı. Henüz 13 yaşında, “hobi olsun” diye çıktığı yolda bugün FISU 2025 Dünya Üniversiteler Yaz Oyunları’nda 59,90 metrelik rekor atışıyla altın madalyaya uzandı.
Bugün geldiği noktada Esra’nın sözleri, aslında bütün genç sporculara ders niteliğinde:
“İlk milli takım deneyimim çok iyi geçmedi. Belki yaşımdan belki de tecrübesizlikten. Ama pes etmedim. Çünkü inatçıyım. Takıntı haline getirdim.”
Bu cümle, onun karakterini özetliyor. Başarıya giden yolun taşlı, engebeli, hatta zaman zaman moral bozucu olduğunu kabul ediyor. Ama bu engelleri “daha iyisini yapmalıyım” motivasyonuyla avantaja çevirmeyi başarmış.
Esra’nın hikâyesi yalnızca bugünkü altınla sınırlı değil. 2019’da Avrupa Yıldızlar’da üçüncülük, 2021’de İslam Oyunları’nda şampiyonluk, 2022 Akdeniz Oyunları’nda dördüncülük… Liste uzayıp gidiyor. Her başarının ardında haftanın altı günü süren yorucu antrenmanlar, fedakârlıklar ve sabır var.
Ancak dikkat çekici bir başka ayrıntı da şu: Esra, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde öğrenci olmasına rağmen, Alanya’da uygun tesis bulamadığı için antrenmanlarını çoğunlukla Adana’da yapmak zorunda kalıyor. Yani başarıya giden yolda yalnızca rakipleriyle değil, altyapı eksiklikleriyle de mücadele ediyor.
Esra Türkmen’in gözünü diktiği yeni hedefler ise çok daha büyük: 2026 Dünya Şampiyonası ve 2028 Olimpiyatları. Onun hırsını, azmini ve kararlılığını gördükten sonra bu hedeflerin hayal olmadığını biliyoruz. Çünkü o, her organizasyona madalya için giden, başarmayı kafasına koyan bir sporcu. Kalın sağlıcakla.