LÜTFEN
internete giriniz, eğer kaldırılmadıysa tabi çiftçi Nihat amcanın üç dakikada çok şey anlatan tarım ve hayvancılığımızın geldiği daha doğrusu bilerek ve kasten getirildiği utançtan da utanç tablosunu görünüz.
Beyler çok mahir olduğunuz laf cambazlığına gerek yok. İktidarınız döneminde ülkemizin tarım ve hayvancılığını perişan ettiniz. En acı olan ise hala yanlışta ısrar etmeniz. Birileri oturduğu yerden korkunç paralar kazanırken üreticilerimiz perişan ediliyor. Hiç sevmediğim dahası nefret ettiğim ve iğrendiğim ABD Başkanı Trump kendi üreticisini korumak için dışarıdan ithal edilen demir çeliğe fahiş oranda gümrük vergisi koydurdu ve resmen de söyledi. Bunun ABD’de üretilen diğer ürünlere de uygulanacağını söyledi. İşte devlet adamlığı ciddiyeti budur dostlar, ülke böyle yönetilir beyler, bayanlar. Mikrofonlarda nutuk atmakla ülke yönetilmiyor maalesef.
Yüce Yaratan bu ülkeye yeryüzünün hiçbir ülkesinde olmayan en başta tarım ve hayvancılık olmak üzere her alanda nimetleri fazlası ile vermiş. Ancak biz bu nimetleri ve kaynakları ısrarla değerlendirmek istemiyoruz. Kimse yanlış anlamasın, aksaklık üreticilerimizde değil maalesef yöneticilerimizde. 1 TL’ye mal ettiğiniz mazotu neredeyse 5 katına üreticiye satarsanız üretici kar etmez, zarar eder. Elektrik de aynı. Maliyetler artıyor, üreticinin ürünleri para etmiyor. Zavallı üretici bu yanlışa ne kadar dayanabilir? Sonuç ise üretimden vazgeçmek oluyor. Çünkü devam ederse daha da perişan olacak.
Türkiye dünyada ürettiği tarım ve hayvan ürünleri kendisine yettikten sonra üretim fazlasını dışarıya satan yedi ülkeden birisi idi. Hem de yedi ülke arasında da en şanslı olanı idi. Bugün ismini dahi duymadığımız 120 ülkeden tarım ve hayvan ürünleri satın alıyoruz. Samandan tutun da marul ve maydonoza kadar. Eğer saman dahi ithal eder olmuşsak burası sözün bittiği yerdir.
Fransa Tarım Bakanı bizim tarım bakanına “Fransız tarımına sağladığı katkılardan” dolayı teşekkür belgesi verdi. Çünkü Fransa’dan kilo başına bir buçuk Avro, dünya piyasalarının üzerinde 5 bin 600 ton et ithal ediyoruz dostlar. İşte “Yerli ve milli “ olmaya güzel bir örnek. “Yeni Türkiye” işte böyle bir şey dostlar. Adam niye teşekkür belgesi vermesin, ben olsam ben de veririm. Bu utanç örnekleri daha çoğaltılabilir. İşte geldiğimiz nokta burası.
Zat-ı muhterem çiftçileri toplamış Türk tarımının altın çağını yaşadığından bahsediyordu geçenlerde. Bismillahirrahmanirrahim, güler misin ağlar mısın? Yorumunu vicdanınıza havale ediyorum.
Her alanda her şeyi berbat eden bir iktidar ile yönetiliyoruz. Sıkışınca “Halk bize oy veriyor” gibi izaha muhtaç bir cevap alıyoruz. Bu acizliğin ve beceriksizliğin itirafıdır. Bir gün gelir, bu oyuncak elinizden alınır, hiç merak etmeyiniz. Bunları bırakınız da ülke ve dünya gerçeklerine dönünüz lütfen. Haklı eleştiri yapanlara hakaret ve iftira etmeyi bırakınız da dikkate alınız.