DÜNKÜ yazımda değinmeye çalıştığım CHP’li gençliğin bu yapılanması, toplantının içeriği ve de kamuoyuna açıklanan manifesto en ince ayrıntısına kadar incelendiğinde, demek ki bizim ve bizim gibi CHP’ye dönük eleştirilerde bulunanlar haklıymış. Onlara dönük suçlamalarda ve karalamalarda bulunanların da, CHP’ye yarardan çok zarar verdiklerini iddia etmek mümkün!CHP’nin çok daha sağlıklı bir yapıya kavuşması için eleştirilerde bulunan bizim gibileri suçlayan, CHP’nin nasıl bir siyasi yapıya sahip olduğunu bilmeyen ya mirasyedi ya da mezhepsel bir tepkiyle uzun yıllar boyu körü körüne CHP’ye yamanmış sülükler bakalım CHP’li gençlerin bu eleştirilerini ve de tepkilerini nasıl karşılayacaklar? Aslında CHP, 6 Ok'una “DEMOKRASİ” kavramını koymadığı sürece CHP’lilerin demokrasiden söz etmeye hakları olamaz.İttihatçı ve de jakoben alışkanlığı içinde, asker-sivil-aydın yapılanmasına dayalı, vesayetçi, göstermelik demokrasi çizgisinde bu ülkeyi “Halka rağmen halk için” diyerek, salt “Soyut Cumhuriyet” kavramını tabulaştırarak, elitlerin iktidarını destekleyenlerin artık toplumsal gelişim ve değişimin hangi noktaya geldiğini anlayıp kavramaları, cumhuriyet kavramını da, laiklikle birlikte, demokrasiyle taçlandırmaya çalışmaları gerekir. Yoksa İran İslam Cumhuriyeti ya da SSCB’den de cumhuriyet diye söz edilebilmekte! CHP, Türk siyaseti bakımından çok önemlidir. Koskoca Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışı sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk ve tek partisidir. Osmanlının son dönemlerine damgasını vuran Tanzimat ve Meşrutiyet sürecinde çok partili bir siyasi gelenekten cumhuriyetin başlangıcından tam 1946 yılına kadar dikta rejiminin devam ettirilmesi anlamlıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında böyle bir yapının özellikle de Atatürk döneminin zorunluluğundan söz edilse de tek partinin diktası şeklinde devam eden bu sürecin, Atatürk’ten sonra da devam ettirilmesi nedeniyle, bir bakıma CHP kadrolarının genetiğine ittihatçılık yerleşmiş durumda. Bugün bile CHP içinde darbeci beyinlerin olduğu partide, bürokratik oligarşiye dayalı bir yapının sürekli hâkim olabildiğini iddia etmek mümkün.Hele hele, oy kaygısına dayalı olarak, kara çarşafa parti rozetlerinin takılması, CHP ile ya da sol, sosyal demokratlıkla ilgisi olmayan çok farklı ideolojilere mensup insanların partiye transfer edilip milletvekili veya belediye başkan adayı gösterilmesi, bürokratken asli görevini yapma yerine, siyasi çıkışlarla iktidarları yıpratmaya kalkan kariyerist hesap içindeki uyanıkları siyaseten ödüllendirip, partinin en ön saflarında yer verilmesi, CHP’nin güvenilirliğini büyük ölçüde ortadan kaldırmıştır. İşte tüm bu olumsuz gelişmeler nedeniyledir ki, CHP'nin bir an önce çağdaş bir yapılanmaya giderek, ülkeyi ve ülke insanını dogmatizmin dar kalıplarına sıkışıp kalmış beyinlerin ortaya koyduğu üretkenliğin ve de siyasi dinamizmin de üzerine çıkarak, halkın bütününü kucaklayarak iktidara gelmesi ve toplumu her alanda ileriye taşıması gerekmekte.