Bu yıl içinde PKK terör örgütünün sona yaklaştığı, Türk’ün de, Kürt’ün de, Laz’ın da, Çerkezin de ve diğer etnik kökenli halkların da ortak görüşleridir. Kamuoyu yoklamalarında, sürece destek verenlerin oranı yüzde 60'lara ulaşmaktadır. Bu oranın önümüzdeki günlerde daha da artacağına kadın, erkek, yaşlı, genç, herkes inanmaktadır.30 yıldır, hiç böyle bir destek görülmemiştir. Türk milleti eğer inanmışsa, ki inandığı birçok kamu oyu listelerinde açıkça görülüyor, bu inancını sandıkta mutlaka gösterecektir. Bu millet öyle bir millet ki, olayları kuyumcu terazisinde tartar gibi değerlendirir. Bu özelliğini, geçmiş seçimlerde açıkça göstermiştir. Onun için, millete rağmen hiçbir parti başarılı olamaz, olamamıştır da. Şu günlerde, CHP süreci destekliyor mu, desteklemiyor mu belli değil. Milletimiz, CHP'den tavrını belirtmesini bekliyor. Ortada bir olay var ve bu olayın artık gündemden çıkması gerekiyor.
AKP. bütün karşı koymalara, provokasyonlara rağmen tüm içtenliği ile bu yarayı tedavi etmenin çabası içerisindedir. Şayet başarılı olursa, artık önünde hiçbir parti duramaz. Onun için, CHP'nin de elini taşın altına koyması kaçınılmazdır.
Yoksa, atı alan Üsküdar’a ulaşarak ,oradan nanik yapması işten bile değildir. CHP kendi tabanı ile AKP seçmenlerini kapsayan ve çözüm sürecini ele alan anketinde, CHP seçmeninin yüzde 50'si , CHP'nin çözüm sürecine destek olmasını, AKP seçmeninin yüzde 66'sı da CHP'nin sürece dahil edilmesini istemektedir. Bir başka soru şudur, CHP bu süreç içerisinde ne yapmalı? Yüzde 10 daha aktif, yüzde 40 ise barış sürecine destek olmalı diyor.Yani, CHP'nin yüzde 50'si sürece destek yapılmasını beklemektedir. Çok şükür 7-8 aydır, şehit tabutları gelmiyor. Memleketimiz de huzurun verdiği bir heyacan var. Bu huzuru, bu heyacanı bozmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. İktidarın alternatifi, olması gereken ana muhalefet partisinin, hareketlerini , söylemlerini çok dikkatli değerlendirip, millet sevgisi ve vatan sevdası ile bağdaştırarak yapmasında sayılamayacak kadar fayda vardır. Anayasanın 138.maddesinde, "Hiçbir organ, makam, mercii veya kişi mahkemelere, hakimlere emir ve talimat veremez" hükmüne rağmen, Silivri'de mahkemeyi çalışamaz hale düşüren CHP milletvekilleri ile İstanbul barosuna bağlı avukatların eylemlerinin süreci sabote etmeye matuf bir eylem olduğu hususu genel kanaattir. CHP'nin bu gibi eylemlerden kaçınmasını naçizane tavsiye ederim. Çünkü, CHP Atatürk’ün kurduğu ve ilk genel başkanlığını yaptığı tarihi bir partidir. Böylesine tarihi misyonu olan bir partinin İP gibi aşırı uçta ki bir partinin yanında , Ergenekon gibi büyük bir davanın görüldüğü karar aşamasındaki mahkemeyi, anayasa ve yasaların amir hükmüne karşın provoke etmesini doğrusu anlamak mümkün değildir. Bu hareket, huzur ve sürece destek verilmesini isteyen seçmenlerin görüş ve düşüncelerini itibara almamak değil de nedir?