BİLADER
böön Cuma, Allah nasib ederse Cuma namazına gedicez. Ben gari namaza gederkene yanıma cep tilefonu almaayom. Başıma bi çorab ördü endee tilefon, oomuş. İki hafda eveli cuma namazını Guylaröö camisinde gıldıdım. İmam da namaza durmadan "Tilefonları kapadalım" deyi bereyi tembih eddi. Namaza dineliverdidig, şalvarın cebinde benim tilefon titireyereg bi boy ötme mi? Kapadmayı unudmuşum. Tilefonun çalgısına da benim ufag oğlan Gonyalı türküsünü gomuşumuş. Namazın ortasında elimi cebime sogsam namaz sakad olucag. Naabıcaamı şaşırdım galdım. Yavaşca elimi cebime sogdum, tilefonu gücüle susdurdum. Secdeye varıverdidim gene öter! Ey yahı yarabbim! "Le Havle" çekeregden sesi gene kapaddım. Yanımda namaz gılan herif de bi boy kikiler. Dışarı çıgdıım da beni arayanı bi aradıdım, bi bakıverdim benim avradımış arayan. Avrada bereyi bi okudum "Utanman mı namazın ortasında beni bi boy aramaya" deyi gaynaa takıladdım. Gene öndüün tilefonu gömleen cebine godum, helaya geddim. Çömeşivereem derkene ta tilefon tıngıradanag helaya düşme mi? Gücülemeg heladan çıkardım, sabınıla bereyi bi yıkadım. Gel gelelim tilefon çalışmaaverdi. Doorucamag Ali Usda'nın yanna vardım, durumu anladdım. Usda "Ay Amad Emmi, ende tilefonu sidigli suya düşürdünmüüdü asidli olduu uçun bita adam olmaz, endee gedig" dedi. Ulan bilader, biseel mesarife taa girdig. Hu eşşeg şansını üsdümden bi atamadım.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.