Çelişkilerle dolu ilişkiler

Değerli okurlar. Son yıllarda çok çelişkilerle dolu uluslar arası ilişkilere girdiğimiz kanısıyla, geleceğe dönük çok ciddi kaygılar taşıdığımı itiraf etmeliyim. Ortadoğu bataklığının içine balıklama dalmamız bir yana, Araplardan...

Değerli okurlar.
Son yıllarda çok çelişkilerle dolu uluslar arası ilişkilere girdiğimiz kanısıyla, geleceğe dönük çok ciddi kaygılar taşıdığımı itiraf etmeliyim.
Ortadoğu bataklığının içine balıklama dalmamız bir yana, Araplardan çok daha fazla İslam bayraktarlığına soyunup her şeye maydanoz olup, ona buna meydan okuyarak efelenilmesi bir yana, bu efelenmelere de toplumun önemli bir kesiminin alkış tutmasını inanın anlamakta zorluk çekiyorum.
Boş yere efelenmenin, ona buna meydan okuyarak herkesi kendimize düşman etmenin ne anlamı olabilir ki?
Bu olsa olsa, toplumu güdebilmek için, sürekli düşman yaratma ve ülkeyi tehlikeli sularda dolaştırmaktan başka bir işe yaramaz!
Türkiye yıllardır NATO üyesi.
Müttefiki ABD Suriye’de Beşar Esad karşıtı.
Yani, bizimle aynı çizgide.
Rusya Esad’ın bir numaralı destekçisi.
Yani, farklı cephelerdeyiz.
ABD’ye karşı tam bağımsızlık naraları atarak efelenip F-400 leri almakta inat ederken, acaba F-400'lerle, söylentilere göre çok fazla maliyetle inşa ettirmeye kalktığımız Nükleer Santral, Rusya’ya karşı düşürdüğümüz uçağın diyeti mi oluyor?
Çok daha önemlisi.
Bir taraftan ABD’ye, zaman zaman da AB’ye karşı yiğitlenerek tam bağımsızlık şarkıları söyleyerek mutluluktan uçarken, diğer taraftan da hiç farkında olmadan, enerji başta olmak üzere birçok konuda Rusya’ya bağımlı olma bir yana, biat etme noktasına mı geliyoruz?
İnşallah endişelerim boşunadır.