ALANYA'NIN
en büyük meslek odası olan Alanya Ticaret ve Sanayi Odası'nın seçimleri en son 2013'ün Haziran ayında yapılmış, Mehmet Şahin ve Mustafa Tuna'nın yarıştığı seçimde kazanan taraf Mehmet Şahin olmuştu.
Kanun gereği 4 yılda bir yapılması gereken ALTSO seçimlerinin 2017'nin 1 Ekim'inde yapılması planlanmıştı ancak seçime bir hafta kala, "ticaret ve sanayi odalarına terör örgütü üyeleri sızabilir, bunun için ince elenip sık dokunacak" iddiasıyla seçimlerin "ileri bir tarihe" ertelendiğini açıklanmıştı.
Siyasi kulisler, ALTSO seçimlerinin 2018'in Kasım ayında yapılacağını konuşadursun, son gelen bilgilere göre seçimlerin önümüzdeki Nisan ayında yapılmasının kesinleştiği ifade ediliyor.
Peki, seçim tarihi henüz kesinleşmeyen ALTSO'da neler oluyor?
2013'te karşı karşıya gelen Mehmet Şahin ile Mustafa Tuna bu dönem yine rakip.
2013'te düz bir esnaf olan Mustafa Tuna, 2014'ün Mart ayında yapılan yerel seçimlerde Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'in listesinden "Meclis Üyesi" seçildi.
Eskiden MHP İlçe Başkanı da olan Tuna'nın artık "Meclis Üyesi" olarak siyasi bir kimliği de var.
"ALTSO seçimlerine siyaset bulaştırılmasın" diyen kesimin adayı olan Mustafa Tuna'nın seçimlere siyasi kimliği ile girmesi ise manidar bulunuyor, bu bir.
İkincisi, seçim sathı mahalline girildiği şu günlerde Mustafa Tuna'nın ekibinde olan bazı isimler aslı astarı olmayan, içi boş, tamamen zihin bulandırmaya yönelik faaliyetlerine "ne yazık ki" yeniden başladılar.
ALTSO'da meclis üyesi kimlikleriyle hizmet üretmeleri, yani üzüm yemeleri beklenen bazı isimlerin "bağcı dövmek" üzerine kurulu siyaset anlayışları Alanya'ya yine zaman ve enerji kaybettirmeye başladı.
Örnekse; Salı günü yapılan son ALTSO Meclis Toplantısı'nda yaşanan hadiseler.
Mustafa Tuna'nın kemik ekibinde olan Hasan Fevzi Yüksekkaya'nın ALTSO Başkanı Mehmet Şahin'e yönelik, “Döneminiz boyunca, nerede hazine arazisi ve devlet rantı varsa takip ettiniz” sözleri dikkat çekicidir.
Buna mukabil, Mehmet Şahin'in de, “Ne ALTSO başkanı olmadan önce, ne de başkanlığım esnasında asla orman arazisi, hazine arazisi işlerine girmedim. ALTSO binasının kapısının yanına emlakçı ofisi de açmadım. Şerefin varsa aksini ispat edersin, ben de istifa ederim. Bu iftiralar ile gündem yaratamazsın" yanıtları da kayda değerdir.
Bu arada ALTSO Başkan Yardımcısı Serdar Uygun'un konuşmaları da toplantıya damga vurucu nitelikteydi.
Hasan Fevzi Yüksekkaya'nın geçmişte, "ALTSO Turizm Meslek Yüksekokulu'nu yapamazsınız" dediğini, Mehmet Şahin'in okulun inşaatına başladığını, Yüksekkaya'nın bu kez, "Okulu yetiştiremezsiniz" dediğini, ancak Şahin'in okulu tamamlayıp eğitim öğretim dönemine yetiştirdiğini belirten Uygun, "Yüksekkaya her konuda polemiğe girmeye çalışıyor. Öğrenmek istediği bir şey varsa, yazılı önergesini versin, biz de cevabını verelim" dedi.
Uzun lafın kısası...
Geçmişte Alanya siyasetinde, ticaretinde, meslek odalarında görev yapan Yüksekkaya'ya bu içi boş, altını dolduramadığı, bu yüzden de havada asılı duran iddialar hiç yakışmadı.
"Bel altı vurup üyeleri yanıma çekebilir miyim" girişimleri günümüz dünyasında artık tutmuyor.
"Bulanık suda balık avlayabilir miyim" tavırları, bu
zihindeki insanlara karşı toplumda antipati yaratıyor.
"Ben içi boş da olsa lafımı ortaya dökeyim, üç beş üye bunlara inansa kârdır" kurnazlıklarını ne yazık ki artık kimse yemiyor.
Diyeceğim o ki...
Alanya'nın en büyük meslek odalarından biri olan ALTSO'nun kalbi sayılan, önemli kararların alındığı "Meclis" oturumları kişisel şovlara sahne olmamalı, varsa kişi veya grupların bildiği ve kamuoyunun bilmesi gereken tehlikeli ve özel bilgiler, Emniyet'in de kapısı tüm vatandaşlara açık, Adliye'nin de.
Son söz...
Bu tür bel altı vurma taktikleriyle, ileride siyasi partilere ve ticaret odalarına girmeye hevesli genç kuşakları ürkütmeyelim, heveslerini kırmayalım.
Bu şehrin gençlerine, "Demek ki ben de siyasete, oda başkanlığı veya yönetimlerine talip olsam bana da çamur atılabilir" düşüncesi hakim olursa, gençlik elini taşın altına sokmaz, ileride Alanya'nın kilit noktalarını yönetecek adam bulamazsınız, benden uyarması.