Büyük Yürüyüş

CUMHURİYET Halk Partisi'nin düzenlediği Adalet Yürüyüşü sona doğru yaklaşıyor, sağa sola zarar vermeden, etrafı kırıp dökmeden bu gibi eylemlerin demokratik bir hak olduğunu, daha önce de bu gibi organizasyonların yapıldığını...

CUMHURİYET

Halk Partisi'nin düzenlediği Adalet Yürüyüşü sona doğru yaklaşıyor, sağa sola zarar vermeden, etrafı kırıp dökmeden bu gibi eylemlerin demokratik bir hak olduğunu, daha önce de bu gibi organizasyonların yapıldığını biliyor ve saygı duyuyorum.

Diğer siyasi partilerden ve de MHP'den bu yürüyüşle ilgili aşağılama ve karalama mesajları görmekteyim. HDP'nin de bu yürüyüşü desteklediği ve onların da bu yürüyüşün içinde oldukları söyleniyor. Doğru ise, benim tanıdığım Atatürkçü ve Milliyetçi CHP seçmeninin de bundan rahatsızlık duyması doğaldır. Ama unutmayın bir orman yürüyor, birkaç çürük ağaca bakmayın.
Ancak mevcut hükümete destek veren, her fırsatta AKP'nin yanında duran bir kısım MHP'li arkadaşların önce kendi tarihlerindeki 'Büyük Yürüyüş'lere bakmasını, gazete arşivlerinden veya ağabeylerinden, ablalarından, babalarından öğrenmelerini öneririm.
Neden yürüdüler, sloganları nelerdi, nasıl oldu?
15 Nisan 2014 tarihli gazetemiz Yeni Alanya'da 15 Nisan 1978 Büyük Tandoğan mitingini yazmış, MHP camiasının daha sonra bu mitinge 'Büyük Yürüyüş' adını verdiğini ancak 'Bana göre 1975 yılında İzmir'den Ankara'ya yürüyen Ülkü Ocaklı gençlerin yürüyüşü esas 'Büyük Yürüyüş'tür' demiş, daha sonra da bunu yazacağımı belirtmiştim.
Üç koca yıldan sonra bugüne nasipmiş.
Aralık 1975. İzmir Bornova'da 250 genç Ülkü Ocaklı toplanır, Ankara'ya doğru yürüyüş başlar, yürüyüşün nedeni okullara ve yurtlara alınmamaları, okuma, öğrenme ve barınma haklarının ellerinden alınması, yürüyüşün amacı bu hukuksuzluğa, adaletsizliğe tepki göstermek.
Hava çok soğuktur, Uşak–Afyon-Ankara güzergahında yürüyecekler, Ankara'ya ulaşıp İçişleri Bakanı'na dertlerini anlatacaklar.
İktidarda CHP-MSP koaliyonu var, İçişleri Bakanı da Oğuzhan Asiltürk.
Uşak ve Afyon'da kış soğuklarını bilirsiniz, yer buzdur, hava kurşun gibi ağır ve soğuktur, şimdiki gibi telefon, laptop, tablet yok, yürüyüşü takip eden sağlık ekibi yok, güvenlik yok, sıcak çorba, sıcak yatak hiç yok. Ama hakları ve hukukları için çok ağır hava şartlarında yürüyorlar.
250 kişiden bir çoğu rahatsızlanır, 80 kişi Ankara'ya ulaşır. Bornova'dan çıkalı 21 gün olmuştur. Zamanın basınının yüzde 80'i sol görüşlü olduğundan bu yürüyüş gazetelerde yer bulmaz, iktidarın kontrolündeki TRT'de hiç yayınlanmaz. Yürüyüşçülerin içinden üç kişilik bir ekip seçilir, birisi ev arkadaşım Harun, diğeri Ruhi diye bir arkadaş, diğerinin ismini hatırlamıyorum. İçişleri Bakanı'nın makamına çıkarlar, koca bakan bunlara aşağılayıcı bir tavırla konuşmaya başlar, sanıyorum Ruhi denen arkadaş bakanın üzerine yürür, korumalar içeri girer ve görüşme biter. Sevgili Harun bu olayı anlatırken 'İçtiğimiz bir bardak sıcak çay, 10-15 dakika oturduğumuz rahat koltuklar uykumu getirdi' demişti.
Sonucunda, otobüsle İzmir'e döndüler. Sorunları çözülememişti. Ancak yol güzergahında Uşak ve Afyon Karayolu üzerindeki insanların gönüllerine girmeyi başarmışlardı. Nasıl mı?
Özellikle Afyonkarahisar'da MHP'nin 6 Haziran 1977 seçimlerinde aldığı oya, özellikle bir önceki seçime göre oy artışına bakarsanız anlaşılacaktır.
O arkadaşlar 1975'in sisli ve soğuk kışında haksızlık ve hukuksuzluğa karşı yürümüşlerdi.
Nereden mi biliyorum, ev arkadaşım yürüyüşün ön saflarındaydı.
16 Nisan 1978 Büyük Tandoğan Mitingi'nin ana sloganlarından biri 'Hak, Hukuk, Adalet, Milliyetçi Hareket' idi.
Nereden mi biliyorum? Çünkü oradaydım.
Şimdi de CHP adalet için yürüyor, kırıp dökmeden. Şu ana kadar bir tatsızlık çıkmadı, umarım böyle bitirirler. Son anda bir taşkınlık, bir provakasyon olmazsa CHP bu yürüyüşten çok kazançlı çıkacaktır.
Daha önemlisi Türk Demokrasisi kazanacaktır.