TÜRKİYE
, Siyonist ve sömürgeci Haçlıların desteklediği terör saldırısı altındadır.
Amaç, ülkemizi bölüp, hedefleri olan “Büyük İsrail ve Büyük Ermenistan” projesini hayata geçirmektir.
Burada PKK ve siyasi uzantısı HDP ise birer piyondur.
PKK ve HDP “Kürt hakları” için değil, Ermeni hakları için faaliyet göstermektedir.
Onların asıl gizli amaç ve hedefleri ise Ermeni davasıdır.
Bundan, en başta Müslüman Kürt kardeşimin en küçük bir şüphesi olmasın.
Bugün HDP denilen siyasi uzantının baştaki üst yöneticilerinin çoğu aslında Kürt değil, Kürt görünümlü gizli Ermenilerdir.
Bunlar, ırkçı katil Hınçak ve Taşnak mensubudur.
Yukarıda belirttiğim gibi bu katillerin arkasındaki küresel güçler, onlara her türlü desteği vermektedirler.
Türkiye'deki bölücü terör tamamen dış desteklidir.
Dikkat ederseniz her fırsatta HDP’nin destek olduğu, bir defa olsun kınamayı bırakın eleştirmediği, dahi terör faaliyetlerinin onaylanacak bir tarafı var mıdır acaba? Şehirlere hendekler belediyenin iş makineleri ile kazılmış.
Esnaf perişan, işyerini açamıyor.
Halk, evlerinden dışarı çıkamıyor, öğrenci okuluna gidemiyor, camilerde terör örgütü yüzünden 5 vakit namaz kılınamıyor.
Halk haraca boğulmuş durumda.
Dün “Bölgeye hizmet gelmiyor” diye yakınanlar bugün iş makinesi, ambulans ve okul yakmakla meşgul.
Bunlara mani olmak isteyen güvenlik güçleri ise her gün şehit oluyor.
Neresinden bakarsanız bakın, bölgede olanlardan tamamen bölücü terör örgütü ve siyasi uzantısı sorumludur.
Aksini iddia etmek insan aklı ile alay etmektir.
Hal böyle olunca kalkıp devleti ve güvenlik güçlerini suçlamanın hoş görülecek bir yanı yoktur.
Her ay devletten maaş alan, daha açık bir ifade ve halk arasındaki tabirle “Devletin ekmeğini zıkkımlanan”, üstelik üniversitelerde “Akademisyen” unvanı taşıyan bazı kendini bilmezler, “Barış Bildirisi” adı altında birtakım densizliklere cüret etmişlerdir.
Açıkladıklarını buraya nakletmekten hicap duyarım ama sanırsınız ki Kandil’deki katiller veya İmralı canisi konuşuyor.
Yazıklar olsun, devletimizden aldıkları maaşlar da haram olsun.
Derhal, vakit kaybetmeden, imza veren o zavallılar hakkında gerekli işlemler yapılmalıdır.
Öyle yağma yok!
Devletin yasal kuvveti, yani hukuk gücü kafalarına balyoz gibi indirilmelidir.
En başta Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a, YÖK’e ve diğer ilgili kurumlara tarihi görev düşmektedir.
Bunların üniversitelerle ilişiği derhal kesilmelidir.
Lütfen rica ediyorum, en küçük müsamaha gösterilmemeli, taviz verilmemelidir.
Zira, verilen taviz, daha büyük tavizleri getirir.
Yaptırım, toplantılarda eleştiri olarak kalmamalı, gereği yapılmalıdır.
Gereğini hangi makam yapacak olursa ilk teşekkürü buradan ben yapacağım.
Lütfen gereği yapılsın.