Bülent Arınç, Necmettin Erbakan ile kader birliği yapmış, kapatılan her partinin milletvekilliğinde bulunmuş, Ak Parti’nin kurucu üyeliğini yapmış, partinin 2 Aralık 2002 seçiminde tek başına iktidar olması sonunda Ak Parti’nin ilk meclis başkanlığını deruh de etmiş 65 yaşında sözünü esirgemeyen ender kişiliği olan bir zattır. Babası memuriyeti sırasında Alanya’da evlenmiş, böylece Bülent Arınç, ana tarafından Alanya’nın evladıdır. Başbakan yardımcısı olup hükümetin de sözcüsüdür. Baba memleketi Manisa’dan uzun süre milletvekili olmuş, mecliste Manisa’yı temsil etmiştir. Son seçimde Bursa’dan aday gösterilmiş, böylece Bursa’yı mecliste temsil görevini yürütmektedir. Yukarıda değindiğim gibi, sözünü esirgemez, Başbakan’dan sonra gündemde kalmayı başarır. Bir defasında, Diyarbakır cezaevinde, işkence görenlerin neden dağa çıktıklarını dikkate alarak (Ben de olsam dağa çıkardım) gibi bir laf söyleyerek, dağdaki teröristleri haklı çıkartmıştır. Şimdi de, mahkemelerin, tutukluluk sürelerini uzun tutmalarının vicdanları sızlattığını ileri sürerek “Toplumda belli görevleri, itibarları, saygınlıkları olan veya toplumda bugüne kadar yaptıkları görev itibariyle belli noktalara gelmiş olan insanların delillerin tamamı toplandıktan sonra tutuksuz olarak yargılanmalarının daha doğru olacağını düşünüyorum. Bunlar bize karşı eylem yapmış olsalar bile” diyor. Sayın Arınç, partinin tüzüğü gereğince, önümüzdeki seçimde artık aday olamayacağından milletvekili de seçilemeyecek. Bakalım, bundan sonraki yaşamında ne gibi faaliyetlerde bulunacak? Belki de Manisa belediye başkanlığına aday olur yahut avukatlık görevine devam eder. Her ne şekilde olursa olsun, Bülent Arınç, hep dobracı haliyle ve güler yüzüyle anılacaktır. Kendisine, uzun ve sağlıklı bir ömür niyaz eder Alanya halkının sevgi ve saygılarını iletirim.