Bugün çok güzel bir gün olacak

Hayat sadece bir adacık, kutucuk, diyet peyniri ebadında yalnızca

Hayat sadece bir adacık, kutucuk, diyet peyniri ebadında yalnızca "bugünden ibaret". Kibrit kutusu kadar...

YILLAR

evvel elime aldığım ve severek okuduğum bir kitabın giriş cümlesinde şöyle diyordu: Hayat bir panayırdır; biraz hüzünlü, biraz neşeli, biraz tehlikeli, biraz cömert, biraz tesadüfî, biraz kırık.
'Sahiden de öyle değil mi' diye düşündüm, kitabı yıllar sonra yeniden elime aldığımda.
Evet, evet kesinlikle her gün renkli, her gün mucizevî, her gün ayrı bir şükür sebebi ve her gün yaşamaya değer... Her ne kadar fırtınalı, karlı, yağmurlu da olsa hava, bir anda güneş doğar ve kanınıza karışır enerji, sizi ‘siz’ yapar, güçlendirir.
Bırakın acılar içinizdeki mutluluklarla yarış etsin. Ne çıkar, ne kaybedersiniz ki kazandığınız onca şeyin yanında?
Kendinizi mutsuz mu hissediyorsunuz, yoksa?
Arkanızdan konuşulduğunu, ihanete uğradığınızı, yarı yolda bırakıldığınızı, herkes başarıdan başarıya koşarken kendinizin bir arpa boyu yol alamadığınızı, bir daha asla sevemeyeceğinizi, aksiliklerin peşinizi bir türlü bırakmadığını ve bırakmayacağını mı?
Fırlatın gitsin, tüm bu düşünceleri çöpe.
Zaman akıp gidiyor. Eksilerini artı yapıp yoluna emin adımlarla devam edebilenler bu savaşın kazananları oluyor, hiç şüphesiz.
Evet, hayat devam eder.
Yaşadıkça, acıya dayandıkça, sabrı içimizde hatmettikçe pişeriz. Pişmemiz için hep bir 'ters durum' olacaktır, hayatta.
Olmaması tuhaftır zaten.
Sevin o olumsuzlukları, acıları…
Dayanın acıya da, umuda da.
Kucak açın, sabra da mutluluğa da…
Ansızın yüzünüzü güldüren insanların varlığını hissedin; bir de küçük mutluluklarla çocuklar kadar şen olabilmeyi…
Hayatın özü, özeti her gün “yine, yeni, yeniden” diyebilmekte ve bu cesaretliliği gösterebilme gücünde gizli.
Şimdi soruyorum sizlere, hayattan keyif almak için birçok sebep varken insanlar, neden depresif ruh hallerinin tutsağı oluyor dersiniz? Ne gerek var?
Hayatta hiçbir şeyin garantisi yok. Hoş, 'hayatı ıskalama lüksümüz de yok!' şairin dediği gibi...
Şimdi yaslanın arkanıza, derin bir nefes alın diyaframdan ve lütfen düşünün. "Mutsuzluk üstünüze çullanmadı, yavaşça sızdı yaşamınıza, tıpkı ağır ilerleyen sinsi bir virüs gibi... Uzun süre gizli tutulmuş bir hakikat, reddedilmiş bir gerçeklik gibi." Hayat denilen şey, uzun bir yolculuktur farklılıklarla zenginleştirilen... Kendi farklılığınızı yaratmak, sizin elinizde, sizin gözlerinizdeki ışıkta. Bu yol da kaptan sizsiniz. Yol da deniz de sizin, uçsuz bucaksız, engin.
Haydi, şimdi ince belli bardakta bir açık çay doldurun kendinize ve yudumlayın çayınızı derdi, tasayı rafa kaldırarak. Muhabbeti demleyebileceğiniz birileri varsa davet edin, gelsinler.
Sonrası mı? "Bugün çok güzel bir gün olacak"