KEMAL
Kılıçdaroğlu CHP’ye Genel Başkan olduktan sonra kabul edilmesi asla mümkün olmayan anormal derecede olaylar olmakta ve eskileri geride bırakacak olayların olacağı muhtemelen kesin gibi.
CHP’nin amblemi yani ilkeleri ile barışık olmayanlar acaba bu cüreti nereden bulmaktadırlar?
Mevcut garabetler yetmezmiş gibi şimdi de “Milletvekili” olan bir kadın odasındaki Atatürk resmini indirme cüretini gösteriyor. Atatürk’ün koltuğunda oturan daha doğrusu Genel Başkanlık koltuğunu işgal eden zattan ise hala bir işlem başlatılmadı. Zaten böyle bir işlem beklemek de bence saflık olur. Esasen işin doğrusunu söylemek gerekirse Atatürk’ün resmini indirmek isteyen daha pek çok milletvekilini CHP’de görebilirsiniz. Yalnız özellikle belirteyim ki samimi olan Atatürkçü CHP Milletvekillerini tenzih ederim.
Arkadaşa CHP’de milletvekilliği memleketi olmayan ilden kontenjan listesinden hediye edilmiş. Devlete katliam iftirası atılırken “Özür” dileyen mi ararsınız. “Soykırımı tanıyın” iftira pankartının altında HDP’lilerle birlikte yürüyen 3 tane Genel Başkan yardımcısını mı ararsınız. Lütfen hangi birini sayalım. Böyle vakaları çoğaltarak saymak mümkün aslında hicap duyuyorum. CHP’yi kuran Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e vaktiyle saçma sapan iftiralar atarak hakaret eden kadını kontenjanından Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı yapan bizzat Kemal Kılıçdaroğlu değil mi?
Arkadaş CHP’de yönetici ve Milletvekili konuşuyor ama bu sözleri ancak HDP’li söyleyebilir. PKK’lı katillere “Gerilla” diyen dahi var maalesef acı ama gerçek. Arkadaş CHP’de Milletvekili ama aklı ve fikri başka yerlerde. Bunlar CHP’li değil ama geçim yolları ise CHP’den geçinmektir. CHP olmasa aç kalırlar. İşin en acı yönü ise son derece kifayetsizdirler. Ayrıca bazılarının etnik sorunları olduğu aşikar. Hemşerim yüreğiniz yetiyorsa gidin ilinizden aday olunuz. Vatandaşın ilinde CHP 1 veya 2 puan almış ama İstanbul, Ankara, İzmir vs. gibi illerden Genel Başkan kontenjanından milletvekilliği hediye edilmiş.
Bunlardan bazılarına son kurultayda delege gerekli uyarıyı yaparken aslında Kemal Kılıçdaroğlu’nu uyardı. Yani mesaj ona verildi. Yukarıda belirttiğim gibi bunlar CHP’li değil, CHP ile de uzaktan yakından alakası olmayan, CHP ile de kan uyuşmazlığı olan, fikri ise arızalı tiplerdir. CHP’den geçiniyorlar demiştim. İddiaya göre 7 Haziran seçimlerinde CHP sadece reklamlara parti kasasından 50 (Elli) Milyon Türk Lirası harcamış harcamasına!
Bu CHP gerçek CHP değildir. Kemal Kılıçdaroğlu ve çoğu yanlış isimlerden oluşanların CHP’yi iktidara taşımak gibi bir amaçları yoktur. Zira esasen böyle bir donanıma her yönü ile sahip de değillerdir. CHP’de gerçek CHP’liler ilk seçimde büyük oranda tasfiye edilecektir. Zira önceki yazımızda belirttiğim gibi tüzük değişikliği ile bunun alt yapısı şimdiden hazırlandı.
Kemal Kılıçdaroğlu her fırsatta “Ülkeye demokrasiyi getireceğini” söylüyor ama önce demokrasiyi bu CHP’ye getirirse samimiyetine inanırız. Zira bu sözü boşuna söylemiyorum.