HİKAYE
bu ya...
Karınları acıkan iki kör gariban, bakkaldan bir paket bisküvi almışlar, bir köşeye çekilip yemeye başlamışlar.
Uyanık geçinen kör, karşısındakine çaktırmadan ikişer ikişer yemeye başlamış. Fakat aynı uyanık geçinen kör bir süre sonra mızıkçılık yapmaya başlamış ve masum arkadaşına çıkışmış, "Neden ikişer ikişer alıyorsun. Beni keriz mi zannediyorsun" diye azarlamış.
Arkadaşına haksızlık olmasın diye bisküvileri paketten tek tek alıp yiyen masum olan diğer kör, "Nereden çıkarıyorsun ikişer ikişer alıp yediğimi" deyince, hilekâr olanı, "E kendimden biliyorum" demiş.
Kıssadan hisse...
İki gün üst üste; Alanya MHP içindeki Akşenercileri, "Bahçeli'nin tabiriyle" FETÖ maşalarının kimler olup olmadığını, bu isimlere karşı İl Başkanı Mustafa Aksoy ve İlçe Başkanı Mustafa Türkdoğan'ın ne gibi yaptırımlar uygulayacağının merak edildiğini yazınca, MHP İlçe Başkanı Mustafa Türkdoğan haklı olarak sitem etti.
Dedi ki: "İçimizdeki bazı İrlandalılar, seninle olan yakınlığımızı bildikleri için bu yazıları benim telkinimle yazdığını konuşuyormuş sağda solda."
Dedim ki: "Mustafa Başkan, sen içini ferah tut. Allah biliyor, bu ve diğer yazılarımı hiç kimsenin, hele de senin telkininle yazıp yazmadığımı. Bu meseleler, iki körün bisküvi hikayesi gibi. Demek ki bu iddiayı ortaya atan arkadaşlar başkalarına yazı yazdırıyor ki, böyle bir iddiayı ortaya atabiliyorlar. Sen içini ferah tut. Allah biliyor bizi."
***
BANKALARDAN ŞİKAYETÇİYİM
Alanya'daki pek çok banka şubesi bir acayip.
Birçoğuna zaman zaman uğrayıp bazı irili ufaklı fatura veya kredi kartı ödemeleri yapıyorum ve ilginç analizler yapma fırsatı buluyorum.
Misal, girişte sıra numarası alıyorsun, hangi gün gidersen git, önünde en az 40-50 kişi oluyor. Çünkü, toplamda 6 veznedar varsa bunun taş çatlasın 3'ü çalışıyor. Veya 4 veznedar sandalyesi olanın 2 memuru tam mesai yapıyor.
Müşteri kimliğimize güvenerek diğer veznedarların nerede olduğunu soruyoruz. Fakat "amiyane tabirle" mahkeme duvarı gibi suratlarla, "Sana ne" der gibi, "Arkadaşlar bugün başka birimlerde görevli, beklerseniz biz yardımcı olacağız" yanıtı alıyoruz.
Bekleyelim de, kaç saat, ve neden?
Bankalardaki bir diğer sorun da şu.
Gidenler mutlaka bilir. Bir banka şubesinde en az 20 ila 40 dakika arasında bekliyoruz. Bu esnada, hele soğuk kış günlerinde, banka personeline sürekli çay, kahve, kekik, adaçayı gibi içeceklerin servisi yapılıyor ama müşteriye bir bardak su bile yok. (Böyle bir hizmet veren banka şubesi varsa da henüz bana denk gelmedi.)
Misal, bugün gidin en ücra mahalledeki berbere, manava veya manifaturacıya, alışveriş yapın veya yapmayın, önünüze mutlaka en az bir bardak sıcak çay konulur.
Bankalara tek seferde en az 100 TL bırakıp çıkan, üstelik bunun için en az yarım saat sıra bekleyen müşterilere de maliyeti 20 Kuruş olan bir bardak çayı çok görmemeli, banka çalışanları ve en çok da yöneticileri.
Bankada en az 100-200 bin TL'si olup sıra beklemeyen, soluğu direkt banka müdürünün odasında alan, önüne konulan çayın kahvenin yanı sıra yemeğe bile davet edilen sermaye sahiplerini tenzih ederim.
Ben; öyle çok parası olmayan, yaşam seyahatine orta direk sınıfta devam eden grubun sözcüsüyüm, o kadar.
***
BU MESAJLAR ÇOK TEHLİKELİ
Son olarak...
Alanya'da geçtiğimiz bir ay içerisinde iki tanınmış siyasetçinin başına gelen sosyal medya kazası, bu mesele konusunda artık somut bir tedbir alınması gerektiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Her ikisi de evli olan, çoluk çocuk sahibi olan, yaşı 40'ı geçmiş olan, ama "giydikleri kıyafetlerden de anlaşılacağı üzere" gönülleri genç olan, ayrıca flörtü de seven bu iki siyasetçinin karşı cinse hitaben yazdıkları çiçekli böcekli WhatsApp mesajlarını, yanlışlıkla, temsil ettikleri siyasi makamların kurum içi haberleşmeleri için açılan WhatsApp hesabına atmaları günün konusu olmuş.
"Aşkım", "Bir tanem", "Çiçeğim", "Bebeğim" gibi sevgi sözcüklerinin bolca kullanıldığı bu mesajları yanlışlıkla en az 70-80 üyesi olan WhatsApp gruplarına atan bu iki tanınmış ismin, hatalarını anlayıp iş işten geçtikten sonra, "Eşime yazıyordum, yanlışlıkla buraya attım" dedikleri ifade ediliyor.
Normal yaşamda eşlerine nasıl hitap ettikleri bilinen bu iki ismin söylediklerine inanmayan grup üyelerinin ise, "Yemedik ama bu seferlik görmezden gelelim" dedikleri, fakat bu mesajların ekran görüntüsünü alıp yakın dostlarına gönderdikleri, gösterdikleri, o yakın dostların da bu mesajları kendi yakın dostlarıyla paylaştıkları, böylece "iki kişinin bildiği sır değildir" klişesinin Alanya'da bir kez daha vücut bulduğu ifade ediliyor.
Buradan "onlar kendini bilir" diye hitap edeceğim o iki kıymetli "ama sosyal medya acemisi" siyasetçiye bir kardeş tavsiyesiyle bugünlük noktayı koyalım.
"Sevgili abiler. Günümüzde sosyal medya elzem hale gelmiştir ama bir anlık dalgınlık yuva bile yıkar, benden uyarması."