Bu kadarı da fazla

Yazılarımda, sürekli tekrarlayıp duruyorum, toplum olarak giderek yozlaşıp bozularak kokuşuyoruz. İnsanoğlunun bencil aynı zamanda tatmin olmak bilmeyen bir obur olduğu ve bu rezilliğin bizde giderek tavan yaptığını söylersek sanırım kendi...

Yazılarımda, sürekli tekrarlayıp duruyorum, toplum olarak giderek yozlaşıp bozularak kokuşuyoruz.

İnsanoğlunun bencil aynı zamanda tatmin olmak bilmeyen bir obur olduğu ve bu rezilliğin bizde giderek tavan yaptığını söylersek sanırım kendi kendimize haksızlık etmiş olmadığımız gibi, bir anlamda da kendi özeleştirimizi yapmış oluruz gibi geliyor bana.

İnsan öldürmek bizde sıradan bir vaka haline geldi. Bırakın terörü, trafikteki canavarlıkları ve sorumsuzlukları, her tür ilişkilerimizde birbirimizi düşman gibi görmeye başladık ve en küçük anlaşmazlığı, adam ya da kadın öldürmeye kadar götürebiliyoruz.

Toplum olarak sosyal şizofreninin batağında bocaladığımız kanısındayım.

Herkes en kolay yoldan nasıl para kazanırımın hesabının peşinde. Mesleki etik, insani duygu, acıma hissi, din temelli öğretilerdeki günah mevhumu hep lafta kalıyor.

Özümüzde olmayan bir sürü erdemin sadece sözünü ederek ahkam kesmekle meşgulüz.

Gençler, bir salondaki saygı duruşunda ve de İstiklal Marşı'nda bile oturmaktan utanmıyorlar, kimseyi takmadıkları gibi, bu rezil gençlerin rezilliklerini, sayıları onlardan çok fazla diğer gençler de sadece seyrediyorlar!

Öğrenci, öğretmenini dövebildiği gibi, bıçaklamaktan da geri durmuyor. Hasta yakınları doktorları darp etmekten çekinmiyorlar. Cadde, sokak ve meydanlarda görevini yapan güvenlik güçlerine saldırmak moda olduğu gibi, görevi asayişi sağlamak, suçluları yakalamak olan güvenlik görevlileri, kendilerini koruma adına suçlulara müdahale etmeye kalktıklarında, orantısız güç kullandılar diye medyaca suçlanıp, yargılanabiliyorlar. Güvenlik güçlerinin caydırıcılığı kalmadığı gibi, onlar da güvende değiller!

Tüm bu rezillikleri kanıksamasına kanıksadık da, beni çileden çıkaran bir başka rezillik daha var. O da, ambulanslar hastayı bir an önce hastaneye yetiştirebilmek için siren çalarak yol bulmaya çalışırlarken, sürücülerin önemli bir bölümünün ambulansa bile saygı gösterip yol vermediklerine sık sık şahit olmam. Alanya’da bu çirkinliğe herkesin şahit olduğuna inanıyorum ama bu rezilliği sergileyenlere dönük en küçük bir yaptırıma gidilememesi düşündürücü.

*** PARDON

Yerel seçimlerin öne alınmasıyla ilgili Anayasa Değişikliği yol kazasına uğradıktan sonra, konunun referanduma gitmeyeceğini bile bile medya hala bu konuyu tartışmakla meşgul.