Birer birer göçüp gidiyor güzel insanlar.
45 yıllık dostum, ağabeyim Şevket Tokuş’u da sessiz sedasız öte dünyaya yolcu ettik.
… …
Alanya öyle obezleşti öyle büyüdü ki; artık eski dostlarımızla düğünlerde, cenazelerde, taziyelerde karşılaşır ve görüşür olduk.
Oysa bundan yirmi yıl öncesine kadar dostlarımızla çok daha sık buluşur, çok daha sık sohbet ederdik.
En azından benim için öyleydi.
Geçmişte çok sık buluşup, görüştüğümüz Rahmetli Şevket Tokuş Ağabeyimle de görüşemez olmuştuk.
Bir gün bu durumu kendisine anlattım.
Gözlerimi yaşartan bir yanıt verdi.
“Sen yeter ki beni görmek, benimle görüşmek iste; ara beni, ben senin bulunduğun yere gelirim…”
Kalktık sarıldık birbirimize.
* * *
Rahmetliyle Alanya Hamdullah Paşa Koleji Yönetim Kurulu'nda birlikte görev yaptık.
Yönetim kurulu toplantıları öncesi ya da sonrası, bir araya gelir fikir alışverişinde bulunurduk.
Gerek Kolejle ve gerekse Vakıf’la ilgili büyük hayalleri vardı.
Alanya’da henüz üniversite yokken; “Üniversite” diyordu, “üniversiteler” diyordu.
“Yurtlar” diyordu. “Alanya’mıza ve de ülkemize yaraşır, çağdaş yurtlar” …
* * *
Geçtiğimiz Mayıs ayında Park Bahçeler Müdürlüğü’nün Kent Konseyi’yle ortaklaşa düzenledikleri “Fide Dağıtma Etkinliği”
vardı.
O gün dağıtım merkezine ulaştığımda, dağıtımın sonuna gelinmişti.
Park Bahçelerimizin çalışkan ve dinamik müdürü can dostum Nazmi Uyar, “Abi ben Şevket Tokuş Abimize gitmek üzereydim, sen de gelir misin?” dedi.
Alanya’nın içinde bulunduğu koşullar gereği uzun süredir görüşme fırsatı bulamıyordum Şevket Tokuş ağabeyle…
“Memnuniyetle” deyip, düştüm Nazmi Müdürün yanına.
Ve vardık Tokuş Ağabeyin bürosuna…
Duygusal bir karşılaşma oldu.
Elini öptüm, sarıldık birbirimize…
Hep söylerim, adamlık ve vefa duygularının ete kemiğe bürünmüş halidir Şevket Ağabey.
Bir süre sarılıp kaldık öylece…
Karşımda Alanya turizminin temellerini atan, zor koşullarda belediye başkanlığı yapmış ve o günlerin zor koşullarında Alanya’ya can damarı olacak cadde ve sokaklar kazandırmış, eğitim alanında birlikte çalıştığımız büyüğüm Şevket Tokuş.
Alanya Atatürk Anıtı’nın mimarı, bu yaşta hâlâ Alanya’sıyla yatıp, Alanya’sıyla kalkan bir Alanya Sevdalısı…
ALTİD’in kurucusu, “Motel” sözcüğünün yaratıcısı…
Uzun süredir görmediğim sevgili dostumu görünce,gözyaşlarıma hâkim olamadım.
Hâlâ dinç, hâlâ okuyor, hâlâ araştırıyor, hâlâ Alanya’sını ve ülkesini dilinden düşürmüyor.
Ve hâlâ kravatlı ve takım elbiseli…
Bütün bunları dillendirip, kendisine söylediğimde yanıtı şöyle olmuştu
“Ben Cumhuriyet çocuğuyum” …
… …
Evet öyleydi.
O cumhuriyet çocuğuydu.
Işıklar içinde uyusun…