Bu CHP gerçek CHP değil

GERÇEKTEN bugünkü CHP Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyet Halk Fırkası yani Cumhuriyet Halk Partisi değildir dostlar. Üstelik sizi temin ederim ki partinin kurucusu Büyük Atatürk'ü sevmezler. Zira etnik sorunları...

GERÇEKTEN

bugünkü CHP Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyet Halk Fırkası yani Cumhuriyet Halk Partisi değildir dostlar. Üstelik sizi temin ederim ki partinin kurucusu Büyük Atatürk’ü sevmezler. Zira etnik sorunları vardır. O nedenle gerçek CHP ile alakası olmayan bu partiye YCHP yani “Yeni Cumhuriyet Halk Partisi” denilmektedir. Ben de dahil diyenler yerden göğe haklıdır. Neden mi? Anlatayım.

Dürüstlere hiçbir sözüm yok, onları tenzih ederim. CHP’nin ilkeleri ile yani her birisi bir sembol olan altı ilkenin hiç birisi ile alakası olmadığı gibi hasım olan pek çok isim bugün CHP’nin yönetim kadrosunda. Hiç de hak etmedikleri halde beylere Kılıçdaroğlu tarafından Milletvekilliği hediye edilmiştir. Bu şahısların kendileri CHP’de hem de partinin Milletvekili veya yöneticisi konumunda. Bu şahıslar konuşurken acaba HDP “Milletvekili” mi yoksa CHP’nin Milletvekili mi anlayamazsınız. Zaten bunlar HDP ile aynı düşüncededirler. Ama deyim yerinde ise tam çöreklenmişler, CHP’den nemalanıyorlar. İçlerinde PKK’lıların avukatlığını yapanları mı ararsınız, 24 Nisan 2015’te HDP Milletvekilleriyle birlikte İstanbul’da “Soykırımı tanıyın” iftira pankartlarının altında yürüyüş yapan 3 tane Genel Başkan Yardımcısını mı? Hatta bir tanesine 7 Haziran seçimlerinde Genel Başkan kontenjanından İstanbul'da 7. sıradan Milletvekilliği de hediye edilmişti. Bu şahıs Haziran seçimleri sonrası “Ben ve ailem HDP’ye oy verdik” diyebilecek kadar ileri gitmişti. Tepkiler üzerine 1 Kasım'da aday gösterilmedi ama ona benzer birisi aday yapıldı.

7 Haziran seçimlerinde CHP reklamlara 50 milyon lira harcamış! Yani eski para ile 50 trilyon lira, gerçekten bu kadar meblağ reklamlara harcandı mı? Bu da ayrı bir soru.

Vatandaşın memleketinde CHP yok, kaybolmuş. Yüzde 1 veya en fazla 2 oranında oy almış. Hatta o illerin bazı ilçelerinde TBMM’de temsil dahi edilmeyen SP ve BBP gibi partilerin aldığı oy oranında gerisinde ama bu muhteremler “Genel Merkez ve Genel Başkan kontenjanından” İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerin garanti olan sıralamalarından Milletvekilliği hediye ediliyor. Onlar asla övündükleri ön seçimlere koyulmadılar. Zira ön seçime girseler yedeklerin son sırasına dahi giremeyecekleri kesin. Hem de defa defa. Hemşerim, Atatürk’ün Partisinde ahkam kesiyorsunuz, sıkıysa gidip memleketinizden aday olsanız ya. Ama bunlar her defasında utanmadan CHP’yi HDP ile seçim ittifaklarına zorlarlar. Artık o iş bitti. Zira artık bundan sonra büyük gelişmeler olmazsa artık HDP’nin baraj sorunu yok. Bunlar CHP’li falan değil, CHP’den geçinen samimiyetsizlerdir. İnanınız üstelik çok ama çok yetersizler de. Televizyon kanallarına çıkınca ne kadar kifayetsiz olduklarını görürsünüz. Lütfen ama lütfen televizyon kanallarına bu muhteremler bazen çıkıyorlar. Atatürk’ün kurduğu partide oldukları için ben de çok üzülerek izliyorum. Değil CHP veya başka bir partide üst düzey yönetici olup hediye milletvekili de yapılmak inanın şahsi kanaatime göre küçük bir mahalleye ya da köye muhtar olmak bir yana inanın muhtar azalığı dahi yapamazlar.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun memleketinde dahi CHP çok az farkla (162 oy) Milletvekili çıkarabildi. Kemal beye tavsiyemiz gidip memleketinden aday olmasıdır.

CHP’de ulusalcılar birer birer kapının önüne konulmaktadır. Bu durum herkesin malumudur. Eğer Kılıçdaroğlu Genel Başkanlıktan uzaklaştırılmazsa orada kalan diğer vatanseverler de öncekiler gibi kapının önüne konacaktır. Kılıçdaroğlu ve şürekalarının saltanatları devam ettiği takdirde örnek vermek gerekirse nasıl olsa ilimiz Antalya’dan CHP 5 Milletvekilliğini kazanıyor. O halde bunlardan bir tanesi Genel Başkan kontenjanından Sezgin Tanrıkulu, Tekin Bingöl veya Hüseyin Aygün vs. gibi malum isimlerden olur, bundan en küçük kuşkunuz olmasın. Zira Kemal Kılıçdaroğlu böyle isimlerle daha iyi uyum sağlamaktadır. Gerçek budur dostlar. Sıkışınca Atatürk’ü hatırlarlar. Büyük kongre olduğu için bu 10 Kasım'da her nedense ATA’yı lütfen hatırlayabildiler. Terörü kınarlar da PKK’yı kınamazlar. Hepsi bir yana Kemal Kılıçdaroğlu’nu bizatihi kendisi gerçekten CHP’ye genel başkan olup layıkıyla o görevi ifa edecek donanımlara sahip değildir. Onun o koltuğa oturtulması bir "proje" olduğu iddiası cevaplandırılması gereken kocaman bir sorudur. Bu sorunun da cevabı zaten bellidir.

Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimindeki pek çok isim ile CHP’nin bir arpa boyu ilerlemesi mümkün değildir. Bu gidişle ve yanlışlarla 2019 seçimlerinde CHP bugün MHP’nin karşılaştığı tablonun aynısına ulaşır. Şu anki yönetim yetersizdir, başarı yakalaması kesinlikle mümkün değildir. Esasen şu andakilerin zaten böyle bir hedefleri de yoktur.

CHP’nin kongresinde gerçek CHP’liler bu gidişata el koymalılar. Lütfen partilerini bu işgalden kurtarmalılar. Bu çok önemlidir. Bir, iki milletvekili arttırmayı başarı sanan bir zihniyetin CHP’yi iktidara getirmesi düşünülemez. O nedenledir ki ilk büyük kongrede aslında istifa etmesi gereken Kılıçdaroğlu ve şürekalarının CHP yönetiminden uzaklaştırılmaları gerekir. Ülkeye ve CHP’ye yapılabilecek en büyük iyilik budur. Konuyu anlatmaya devam edeceğiz.