Bölge mezhep savaşına itiliyor

KOMŞULARIMIZ Suriye ve Irak alabildiğince küresel güçler tarafından saldırı altında. Kimse saf olmasın. Suriye'de sorun Esat'ın diktatör veya baskıcı bir rejim uyguladığından değil, amaç başkadır. Ortadoğu'da Esat'a...

KOMŞULARIMIZ

Suriye ve Irak alabildiğince küresel güçler tarafından saldırı altında.
Kimse saf olmasın.
Suriye'de sorun Esat'ın diktatör veya baskıcı bir rejim uyguladığından değil, amaç başkadır.
Ortadoğu'da Esat'a gelinceye kadar daha ne barbar ve baskıcı rejimler var.
Irak'ta da aynı durum söz konusu.
Amaç, bölgenin yeraltı kaynakları ve stratejik önemidir.
Irak ve Suriye'de çok büyük boyutta düşmanlık tohumları atıldı ve atılmaya devam ediliyor.
Siyonist ve Haçlı katiller işbirliği içinde.
Müslümanlar birbirlerini öldürsün, onlar da bölgenin kaynaklarını sömürsün.
Bütün İslam ülkelerinin her birinin başına bir çorap örülmüş durumda.
Dikkat ederseniz, Hıristiyan ülkelerin öyle kayda değer bir huzursuzluğu yok.
Varsa yoksa Müslüman ülkelerde karışıklık olsun.
Hem de her geçen gün çoğalsın.
Yeter ki onlara bir şey olmasın, planları da tıkır tıkır işlesin.
Suriye ve Irak bizim komşularımız.
Aman kimse saf olmasın oradan sonra sıra bize de gelecek.
Zira bazılarının "Eş Başkan" olmakla övündüğü Büyük Ortadoğu Projesi'nin en önemli iki hedef ülkesi önce Türkiye sonra İran'dır.
Onun için biz çok dikkatli olmak zorundayız.
Öyle bir politika uygulanmalı ki buradan hem Suriye hem de Irak yararlanırken, biz de yararlanmalıyız.
Ama nerede!
Olanları söylemeye gerek bile yok.
Bizim Suriye ve Irak politikamız doğru değil.
Zira kendi ayağımıza kurşun sıkmakla meşgulüz.
Hatırlayın, "Kardeşim Esat'tan" nasıl bir günde "Eset'e" geliverdik.
Bugün ise bu yanlışa bir çare aranacağının arayışlarının ipuçları gözüküyor.
Zira başından beri Suriye politikamız yanlışlarla dolu.
Irak diye bir devlet maalesef kağıt üzerinde mevcut.
Irak'ın toprak bütünlüğünden bahseden Batı ülkesi katiller şu an Irak'ı fiilen üç parçaya bölmüş durumda.
Burada bizim yapacağımız, kırıp dökmeden Irak Merkezi Hükümeti ve diğer gruplarla iyi geçinmek olmalıdır.
Hiçbir grubu karşımıza almak menfaatimize değildir.
Bunu maalesef bugüne kadar yapmadık, bari bundan sonra yapalım.
İsabetli politika uygularsak, Suriye ve Irak'taki Türkmen kardeşlerimiz de zarar görmez.
Sadece Suriye ve Irak ile iyi geçinmek yetmez.
En önemlisi, Rusya ve İran bizim için vazgeçilmezimizdir.
Maalesef uyguladığımız hatalı Irak, özellikle de Suriye politikası nedeniyle başta İran, sonra Rusya'yı karşımıza aldık.
Dış politikada yanlış yaparsanız telafisi çok güç olur.
İstanbul'da ev sahipliğini yaptığımız Enerji Konferansı'na Irak ve İran'ın katılmaması, anlamak isteyene aslında her şeyi anlatmaktadır.
Irak ve Suriye'de, yani bölgede bir mezhep kavgası fitnesinin fitili ateşlenmiş durumda.
Ülke olarak yapmamız gereken, asla taraf olmamak ve bu fitnenin önüne geçmektir.
Esasen İslam ülkelerinin birbirleri ile iyi ilişkiler içerisinde olmasını Siyonist ve Haçlı katiller asla istemezler.
Onun için bu katillerin tuzağına düşmemek gerekir.
Yapılacak en küçük bir hata, telafisi mümkün olmayan sonuçları doğurur.
Avrupa, Orta Çağ'da kalan mezhep savaşlarını aşalı asırlar oldu.
Ortadoğu'da ise mezhep savaşı kışkırtıcılığını yapıyor.
Bizim bu tezgaha gelmememiz gerekir.
Zira bu savaş bölünmeyi getirir.
Eğer Irak ve Suriye bölünürse hiç kuşkunuz olmasın bu bölünme komşularına da yansır.
Acı ve gerçek olan budur.