Okul arkadaşlıkları beslenip devam ettirebilmişse tadına doyum olmuyor. En masum ve temiz duygularla oluşan, içimizdeki çocuğu bilen, yapmacıksız dostlar oluyor onlar çünkü.
Kimse kimseyi; arabası, evi, kıyafeti, mevkisi için arkadaş olarak seçmiyor kendine o yaşlarda.
Geçtiğimiz hafta yaşadığım iki cenaze ve bir buluşma, dostlukların, her şeye rağmen dost kalabilmenin önemini hatırlattı bana.
Ortaokul ve lisedeki kız arkadaşlarımızla 23 yıl sonra buluşmaya karar verdik. 2-3 tanesi dışında hepsi Alanya’da yaşıyor ve zaman zaman karşılaştıklarımız ve görüştüklerimiz de oluyordu. Ama bir araya gelmemiştik hiç.
Bir arkadaşımla birlikte organizasyonu yaparken çok da umutlu değildim katılım konusunda. Ama arkadaşlarımızın yarısından çoğu geldi. Anılardan, arkadaşlardan, öğretmenlerden, şu an yaşadıklarımızdan bahsettik. Bir ay sonra yeniden buluşmaya karar verdik.
Dostlukları yaşatmak emek istiyor, tabi eğer yalnız kalmak istemiyorsanız ve görüştüğünüz andan haz duyabiliyorsanız.
Zor günlerde dostlukların ve iyi ilişkilerin önemini daha iyi anlıyor insan.
Geçtiğimiz hafta içinde Hayate Hanım İlköğretim Okulu’nun iki değeri; Türkan Çağlar ve Alparslan Altuna yaşama veda etti. Güzel çocuklar ve unutulamayacak izler bırakarak. Dilerim, geride bıraktıkları değerler, onlara sonsuz yaşamlarında ışık olur.
Onlar aynı zamanda bizim çok sevdiğimiz arkadaşlarımızın ebeveynleriydi. Onları bu zor günlerinde yalnız bırakmamaya çalışırken, şunları gözlemledim:
Bu tür zamanlarda, Alanya’da herkes o kadar organize çalışıyor ki; bu değerlerimizi hiç kaybetmemeyi istedim. İnsanlar, destek olmak ve acıyı hafifletmek adına, müthiş bir yardımlaşma ve dayanışma içinde. Belediye aranıyor, cenaze işleri ve erkeklerin toplanması için çadır kurulması ile ilgili. Çaycı ve pişici kadınlar çağırılıyor. 3 gün boyunca erkeklere aşağıda çadırda, bayanlara evde pişi ve çay ikram ediliyor. Dört bir taraftan yemekler geliyor. Evdeki dostlar bu işleri sıraya koyup organize ediyor ve cenaze sahibine iş bırakmamak için yarışıyor adeta.
İstanbul’da yaşayan arkadaşımızın eşi, bu dayanışmadan çok etkilendiğini ve arkadaşlarına daha fazla zaman ayırmaya karar verdiğini söylüyor. Daimi dostluklara…
ASYA BARIŞ VE SANAT TOPLULUĞU
2010 yılında Dilek-Siavash Shahani çifti tarafından kurulan topluluk, farklı dil, din, ırk ve düşünceye sahip insanların bir arada barış içinde yaşamaları özleminde olduklarını belirtiyorlar.
Repertuarlarında, kendi beste ve sözlerinin de bulunduğu, ulusal sanatçı Göksel Baktagir’in konuk olduğu, 23 Kasım Perşembe günkü konserlerinde, Asya müzikleri ile güzel bir gece yaşattılar. Bu yaratıcı sanat grubuna Alanya’nın sahip çıkması ve destek olması gerekiyor.
Gecenin bir güzelliği de, tüm engelliler, aileleri ve eğitmenlerinin davetli olmasıydı, yani hayatın tüm renklerinin orada olması. Barış, iyimserlik ve yüksek insani değerlerinin onları, daha yukarılara taşıması dileğiyle...