Iramedli Tellal Niyazi Dayı, evel zaman Alanyasındaki düggeninde her şeyi satardı. Düggeninin adı Binbir Çeşid Baggaliyesi'di. Düggende aglına ne gelirse varıdı. Begmez, kak, lamba camı, pirinc, sade yağ, gaz yağ, pambıg, iplig, inne, darag, envayi çeşid şey olurdu. Bi zaman Tellal Niyazi Dayı'nın düggenine vardım. Birki egsig gedig varıdı, onları aldıg. Bagdım dayımın elinde bi sineglig var, biboy gara sineg öldürür. "Dayı sineg mi avlan?" dedim. Dayı "Napaam, Böyüghasbacca'da evin baccasında birki tovug var. Endee tovuglara sineg avlaaveriyom. Hem düggendeki sinegleri öldürmüş oluyom, hem de endee sineglerile tovugları besleeyom" dedi. Niyazi Dayı'nın soyadı da Gıldırgıcı'dı. Bigün "Dayı senin soyadın neci Gıldırgıcı?" dedim. Dayı "Endee soyadımı bana esgi belediye ireyislerinden ıramedli Muhammed Şükri Ulusoy verdi. Düggenin öönde saddıım tenike ıvır zıvır, meltemden biri birine çarpar, gıldır gıldır ses çıkarırdı. Bana 'Senin soyadın Gıldırgıcı olsun' dedi, engi soyad bana ordan intikal" dedi.
Dayımın bi vergi hikayesi var, onu da yarın annadıvericem.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.