BİLADER
böön gene size bi eşşeg hikayesi annadıvericem. Öndüün Enişdibi'nden Sebedci'nin Hasan Emmi deggeldi. Benim taa eveli yazdıım, eşşeg hikayelerini Hasan Emmi'ye biri okuuvermiş. "Ay Amat başgalarının eşşeeni yazarsın, benim iki dene eşşeg var, ikisinin de pilakası var, onları neci yazıvermen" dedi. Halbükü yazdım, deggelmemiş. "Benim eşşeglerin foturafları cavır memlekedlerinde yayınlanmış a" dedi. Ben de "Ulan Hasan Emmi, senin pilakali eşşegleri kaç sefir yazdım. Senin okuman yazman yog, benim ne gabaatım var engi işde?" dedim. Hasan Emmi makineli tüfeg gibi biboy gonuşur. "Senin eşşeg hemene anırırımış, apartumandan hanimin biri şikaad edmiş. Noldu engi iş?" dedim. Sepedci "Engi işi halleddig, eşşeen aazına gem baaladım, gari engi avradın evinin olduu apartumanın orda gemi vuruyom, eşşeg anıramaayoru" dedi. "Depe'de Çinoolu Çeşmesi'nin orda eşşeele cavır gezdirirsin. Bu sene işler nahıl, bişey ütebiliyon mu?" dedim. Hasan Emmi "Naraacag ay Amat. Cavır köküne gıran girdi bu sene. Beyşehir'den eşşegler uçun bi 50 nece gamyonula saman getirddim. Hindi saman parası da boşa gediyoru, tööle ciyerimi ovalarım, elimde avcımda ne varısa samana sıvadım. Benim paraları hindi eşşegler yeyor emme üsemesine. Benden çog para yeyor keranacılar" dedi. Neyise Hasan Emmi'ye "Allah işini ıras getirsin. Icıg da şükür ed halına" dedim, zavadanag ordan yardım. Deelise Hasan Emmi'nin lafı heç bidmeeyoru. Biboy annadır.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.