Bebeklerde beslenme

ANNE SÜTÜNÜN ÖNEMİ VE YENİDOĞANIN BESLENMESİ Gebeliğin bitiminde, ümidimiz, sağlıklı bebekler ve dolayısıyla sağlıklı nesillerin dünyaya kazandırılmasıdır. Peki yenidoğan, dilinden anlayamadığımız bu minik canlıyı nasıl en doğru...

ANNE SÜTÜNÜN ÖNEMİ VE YENİDOĞANIN BESLENMESİ

Gebeliğin bitiminde, ümidimiz, sağlıklı bebekler ve dolayısıyla sağlıklı nesillerin dünyaya kazandırılmasıdır. Peki yenidoğan, dilinden anlayamadığımız bu minik canlıyı nasıl en doğru şekilde beslemeliyiz. Şüphesiz hemen belirtmeliyiz ki en iyi besin anne sütüdür. Emzikli annenin de beslenmesinin bu yüzden iyi olması gerektiğini belirtmek isterim. Son dönemlerde hazır mamaların yaygınlaşması annelerin iş hayatındaki yerinin artması ile maalesef annelerimizin bebeklerini emzirme oranı azalmıştır. İlk günlerde emzirmek için gösterecekleri çabanın son derece önemli olduğunu acaba annelerimiz gerçekten biliyorlar mı? İsterseniz bu konuda sizleri kısaca bilgilendirelim. Her şeyden önce, halk arasında “Ağız sütü” denilen kolestrumdan bahsetmek istiyorum. Kolestrum, bebek için aşı görevi görerek bebeğin ileriki yaşamında hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Çünkü vücudun korunma sistemini güçlendirir. Ağız sütünün besin değeri sonraki günlerde salgılanan sütten yüksektir. Anne sütü öyle bir sistemle üretilir ki; eğer bebek erken doğmuşsa sütün besin değeri de ona göre ayarlanarak salgılanır. Bebeğin eksik kalan gelişimini artıracak şekilde, besin öğelerinden daha zengindir. Bu sebeple bebek erken doğmuş ve emme refleksi gelişmemiş de olsa, anne sütü sağılarak bebeğe verilmelidir. Unutulmamalıdır ki, bebek emdikçe veya süt sağıldıkça süt bezleri uyarılır ve yeniden süt salgılanır. İlk günlerde bebeğin sık sık emzirilmesi bu sebeple önemlidir. Bazı yörelerde emzirmek için üç ezan vaktinin geçmesi beklenir veya ağız sütü sağılıp atılır, bebeğe verilmez. Bu son derece yanlıştır. Annelere verilmiş bu doğal ve en sağlıklı besini bile bile atmış olursunuz. Bu sebeple bu batıl inanışlardan vazgeçilmeli ve eğer anne iyi durumda ise bebek doğduktan sonra en kısa zamanda emzirilmelidir. Bebeğin emzirilmesi anne ve bebek arasındaki duygusal doyumu da sağlayacaktır. Bu ruh sağlığı yönünden bebeğin ileriki yaşantısını da etkileyen önemli bir faktördür.Anne sütü sterildir, yani mikroplardan uzak tutulması en kolay besindir. Her emzirmeden önce anne, göğsünü karbonatlı su ile temizleyerek bebeğe vermelidir. Hazır mamalar verilirken biberonun ve emziğin her beslenmede temizlenip kaynatılması gerekir. Bu açıdan da anne sütü büyük bir kolaylık sağlar. Nerde olursanız olun bebeği hemen besleme imkanı vardır. Her emzirmede her iki göğsünde emzirilmesi süt salınımını artıran bir etmendir. Bebek çeşitli sağlık sorunları sebebiyle ememiyor veya anne bebeğini emziremiyorsa neler yapabiliriz, bunlara değinelim. Anne sütü vermek için elinizden geleni yaptınız ama yine de başaramadıysanız bu dünyanın sonu değil şüphesiz.Çünkü hazır mamaların birçoğu her geçen gün anne sütüne yakın hale getirilmektedir. Tabi ki, maddi gücünüz varsa. Mamayı bilinçli olarak hazırlayıp uygun mamayı seçerseniz ve gerektiği kadar verebilirseniz hazır mamalar idealdir. Ancak alım gücü olmayan aileler üzülmesin, inek sütü bilinçli şekilde kullanılır ve ek besinlere zamanında geçilirse bebek sağlıklı olarak beslenebilir. Gerek inek sütü gerekse mama kullanırken şunlara dikkat edilmeli,•Biberon ve emzik her defasında kaynatılmalı,•Artan süt ve mama kullanılmamalı,•Mutlaka kaynamış su kullanılmalı,•Açılmış mama kutuları 15 günden fazla bekletilmemeli.Mama ve sütün hazırlanışı konusunda eğitimli kişilerden bilgi alınmalı, cahil kişilerin boş sözlerine kulak asılmamalı.Emzirme anne açısından da faydalıdır. Emzirme ile anne her gün belli bir enerji harcayarak fazla kilolarını atabilir. Yapılan araştırmalar emziren annelerde meme kanserine az rastlandığını göstermiştir.Anne sütü ile besleme, sağlıklı ve kolay bir yöntemdir. Ancak unutulmamalıdır ki, 4-5 aydan sonra anne sütü tek başına yeterli olmayabilir. Size bununla ilgili staj döneminde yaşadığım örnekleri vereyim;Yıllar önce Tokat'ta yaptığımız saha çalışmasında ev ev dolaşıp 0-3 yaş grubu bebeklerin beslenmesi konusunda annelere eğitim veriyorduk. Maalesef ki, 1-1,5 yaşına geldiği halde sadece anne sütü ile beslenen, gelişme geriliği olan pek çok çocuğa rastlamıştık. Ne yazık ki, o insanların bir kısmı kendi bilgisizliği, bir kısmı da büyüklerinin kendilerini engellemesi ile ek besin vermeyi düşünemez haldeydiler. İnsanlar aşırı derece de eğitimsiz ve bilinçsizdi. Ne mutlu ki; son yıllarda medya aracılığı ile pek çok insan bilinçlendi. O bilinçsiz insanlar sadece yokluktan böyle davranmıyorlardı. Çünkü bize meyve ve ayran ikram ediyorlardı. Demek ki eksik olan tek şey eğitimdi. Bu tür durum sizlere çok uzak değil aslında. Alanya'nın yakın çevresindeki köylerde de bu durumlara rastlamak mümkün. Unutmayalım ki gelecekteki sağlıklı nesillerin temeli doğumdan itibaren siz anne babalar tarafından sağlam atılmalıdır.