Hilalden bir kaş, badem gibi ela gözler, üstelik kiraz dudaklar… Hele hele orta yerinde hokka bir de burun. Değme yanında yat. Çizilmiş bir güzellik veyahut yakışıklılık!
Memlekete ilişkin özenle kaleme alınan tablo da aynen böyle! Üstelik hem yerel, hem de genele sirayet eden bir perspektifle… Gerçeklikle örtüşmeyen, inatla boyasını reddeden bu tual üzerinde baş gösteren ‘İsyancı’ kabarcıklar ise bilesiniz ki çoğunlukta! Çoğunluğun bu başkaldırışı, mağduriyeti ve görünürlüğüne rağmen susanların refleksi de son 20 yılın öğrettiği çaresizlikten.
Alanya başta olmak üzere Akdeniz çanağında konu elbette ‘ Turizm.'
Deniz, kum, güneş üçgeninde, rant odaklı, kör topal yürüme gayreti gösteren turizmi tartıştığımız günlerden sonra gelenekselden yeniye iki ileri bir geri arşınladığımız yolların dahi sonuna geldik. Gemi yürümek bir yana dursun su almaktan öte artık bağır çağır batıyor. Esnaf aç, emekçi aç! Doğrudan veya dolaylı olarak turizmden ekmek yiyen hemen hemen herkes aç!
Saha gözlemlerimle sabittir ki:
Böyle gelip böyle giden mevcut düzen sermayeyi korurken, küçük aile işletmelerini ve yoksulları yine hiçe sayıyor. Çıkarları doğrultusunda birileri hala umut saçsa da, kriz çok derin! Yaşam pratiklerinde gerçeklerin üzeri yalanlarla örtül-e-miyor! Örtülecek cinsten değil. Tenceresi kaynamayan yoksullar artık bu ‘umut saçan’ cümleleri yemiyor!
Yerelden genele detaylarıyla yazının devamı yarın olmakla birlikte, özenle takip etmesi gereken kurumlar şöyle:
Yerel yönetimler. Özellikle Alanya’nın ilk ve tek kazısı olan Syedra’ya işçi desteği sağlamayan CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi! Ülkeyi 19 yıldır yönetiyor olmasından sebep geldiğimiz noktanın da sorumlusu sayılabilecek Ak Parti başta olmak üzere katkı sunan diğer tüm siyasi partiler. Hele hele ülkenin geleceği adına bir kesimin umutlarını bağladığı muhalefetin anası CHP! Turizm derneklerinden başlıca ALTİD! Tanıtımla mükellef sayılan ALTAV! Kültürü bir yana bırakıp yandaş bir perspektifle turizmi yönetmeye azmeden bakanlık da bu listeye dahil tabii ki…
Yarın görüşmek üzere…
Soru ve konumuz: Turizm emekçisi ele avuca gelir bir destek bekliyor. Haklı isyanında yıllardır ödediği vergileri en önemli argümanı sayıyor. Peki, mevcut siyaset halkın taleplerini ve temel haklarını ne kadar karşılıyor, dahası savunabiliyor?