Başkan

AK Parti 3. Olağanüstü Kongre ile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan resmi olarak partinin başına geçmiş bulunmakta. Görevi devreden Başbakan Binali Yıldırım ise Genel Başkanvekili oldu. O gün kongrede biz de o havayı soluma fırsatını...

AK

Parti 3. Olağanüstü Kongre ile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan resmi olarak partinin başına geçmiş bulunmakta.
Görevi devreden Başbakan Binali Yıldırım ise Genel Başkanvekili oldu.
O gün kongrede biz de o havayı soluma fırsatını bulduk ve inanılmaz güzel bir atmosfere tanık olduk.
"İnanmak başarmanın yarısıdır" sözünün ete kemiğe bürünmüş hali derim ben hep Sayın Recep Tayyip Erdoğan için.
Gerçekten başarılarla süslü bir özgeçmişe sahip.
Ya da sevenleri olarak bu bizim bakış açımızdan görünen.
Koca Reis partinin başına geçtiğinde dudaklarından dökülen ilk cümleler, “Saygıdeğer divan, Çankaya İlçe Seçim Kurulu'nun değerli başkan ve yöneticileri, değerli kardeşlerim, sevgili yol arkadaşlarım, sizleri bir kez daha hasretle muhabbetle selamlıyorum” oldu.
Hasretle muhabbet kelimeleri dökülüyordu dudaklarından.
Hasretleydi gerçekten.
Hani bir inanca gönül vermeyenler bilmezdi o kelimenin anlamını belki ama biz biliyorduk.
998 gün olmuştu tam olarak, evladı gibi gördüğü kurucusu olduğu partiden kopartılalı.
Bu dönemde yalnız bırakmadığımız için her birimize ayrı ayrı şükranlarını ilettikten sonra daha çok çalışmamız gerektiğini anlatmak istercesine, “Artık sıçrama zamanı” diyordu.
Katılan binlerce insan aynı duygularla, aynı pür dikkat ifade ile dinlediler, izinden gittikleri, sonuna kadar güvendikleri liderlerini.
Ben de dinledim Koca Reisi.
Gözleri buğulandı belki de tekrar bir olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederken.
Zira sesinde sevinçle karışık bir titreme yansıdı bir ara kulaklarımıza.
O konuşmasa da orada bulunan herkes anlıyordu onu ve elbette o da anlıyordu kendisine bakan binlerce gözün ne hissettiğini.
Şimdi bizim için daha çok çalışma zamanı.
Biliyoruz ki durduğumuz an düşüşe geçtiğimiz, durduğumuz an nefessiz kaldığımız andır.
Bugünden sonra elbette daha çok daha fazla çalışacağız.
Yeni yürütme kurulu ve yeni taze kanlarla daha güçlü ilerleyecek daha çok yüreğe ulaşacak daha sesli konuşacağız.
Kısık seslerin sessizliği son buluyor artık.
Biz "Reis" deyince Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a kızanlar oluyor bize.
Oysa dinleseler, anlasalar fikirlerini, anlarlar neden "Reis" dediğimizi.
Dedim ya, “İnanmak başarmanın yarısıdır” cümlesinin ete kemiğe bürünmüş hali o diye.
Biz ona ve bize çizdiği yola inandık ya, bekleyin yarınlar ışık dolu...