Başbakan Erdoğan, önce Kızılcahamam'da, sonra da Endonezya’nın Bali kentindeki demokrasi forumunda konuştu. Her iki konuşmasının ana konusu, Birleşmiş Milletler'in (BM) foksiyonlarını yapamadığı, 5 daimi üyesinin vesayeti altında kaldığını, artık yeni bir yapılanmaya gereksinim duyulduğunu içermektedir. BM, 1945'de 51 üye devletle kurulmuş olup, şu anda 193 üyesi ile dev bir kuruluştur. Amacı özetle, dünya barışını, güvenliğini korumak, uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir işbirliği oluşturmak. Ama, Başbakanın söylediği gibi, nerede, hangi devletin iç huzurunu bozanlara karşı kesin bir müdahalede bulunmuştur? İsrail ile Filistin arasında süre gelen ihtilafın çözümü için hangi adımı atmıştır? İsrail, Filistin halkını havadan bombalarken bir kınamada dahi bulunamamıştır. Suriye'de iki yıla yakın bir süredir iç savaş var ve kan gövdeyi götürüyor. 50 bin kişi öldürülmüş, yüz binlerce kişi Türkiye, Lübnan ve Ürdün’e sığınmış olup, 2-3 milyon Suriye vatandaşı evlerini terk ederek sokaklarda yaşam savaşı vermektedir. Türkiye 2 yıldan beri, BM'yi göreve çağırdığı halde, hala herhangi bir karar alınamamıştır. O zaman, bu kuruluş ne zaman herhangi bir bölgedeki iç mücadele veya iki devlet arasındaki savaşı önlemek için müdahale edecek ve ara buluculuk yapacaktır? Yapamıyor çünkü bu gibi olayların önlenmesi, 5 daimi üyesinden birisinin işine gelmemesi halinde, o üyenin vetosuna muhatap oluyor ve maalesef istenilen sonuç alınamıyor.Başbakan'ın açıklamalarına bir kez daha dikkatinizi çekmek isterim ki, 67 yıldan beri hiçbir devlet ricali BM'yi ve bu 5 üyenin adaletsiz tutumunu bu kadar net ve kesin bir şekilde dile getirememiştir. Başbakan Erdoğan'ın bu çıkışını alkışlamamak mümkün değildir. Dünya liderliğine layık olabilmek elbette kolay bir iş değildir. Çünkü, bu 5 üye, dünyaya hükmedebilmenin yegane makamının BM'nin bu koltuğu olduğunun bilincindedirler. Ve ellerinde bulunan her türlü desiseyi kullanarak böylesine acımasız tenkitte bulunan kişiyi, gerek ülkesinde, gerekse uluslararası platformda aleyhinde olmadık hareketlerde bulunacaklardır. Bakalım, diğer ülkelerden bu çıkışa nasıl bir cevap gelecek ve bu ülkeler ne gibi bir tavır takınacaklar, göreceğiz.