Başbakan rica edince kıramadı!

EPEYDİR görmüyordum, dün gece yine garip bir rüya gördüm, düşündüm taşındım, sizlerle paylaşmak istedim. Okuyun, yorumlarınız olursa lütfen bana da bildirin. Hazırsanız başlıyorum. Rüya bu ya… Süper Lig Hakemi Kuddusi Müftüoğlu,...

EPEYDİR görmüyordum, dün gece yine garip bir rüya gördüm, düşündüm taşındım, sizlerle paylaşmak istedim.
Okuyun, yorumlarınız olursa lütfen bana da bildirin.
Hazırsanız başlıyorum.
Rüya bu ya…
Süper Lig Hakemi Kuddusi Müftüoğlu, 2013’ün Şubat ayında ofisinde tek başına oturmuş, birisiyle telefonla konuşuyor.
Diyor ki: “Abi, 2009’da aday adayı oldum ama başıma geleni gördün. Şimdi tutmuş ‘Yeniden aday adayı ol, ben sana her türlü desteği veririm’ diyorsun. Senin gücüne inanır güvenirim ama yine hüsrana uğrarsam genç yaşta siyasi kariyerim başlamadan biter.”
Telefonun diğer ucundaki kim olduğunu çözemediğim kişiden garantiyi alan Müftüoğlu, basına, hem de seçime daha bir yıldan fazla zaman varken “Aday adayıyım” diye açıklama yapıyor.
***
Rüya bu ya…
Karşısında yılların deneyimi Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu ile partinin başındaki isim olan AKP İlçe Başkanı Hüseyin Güney olmasına karşın “Yarışta ben de varım” diyen, anlayacağınız o kadar sağlam bir garanti aldığı anlaşılan Kuddusi Hoca’yı rüyanın ilerleyen kısmında, Ramazan Bayramı’ndan hemen sonraki günlerde kalabalık bir grupla dolaşırken görüyorum.
Yanında; Türkler Belediye Başkanı Hayri Çavuşoğlu, Emişbeleni Belediye Başkanı Nurettin Uludağ, Avsallar Belediye Başkanı Hüseyin Enver Görgülü, AKP İlçe Teşkilatı’ndan kendisine yakın bulduğu birkaç yönetim kurulu üyesi ile Alanya’nın köylerine gidiyor.
Rüya bu ya…
Üzerinde, gece gündüz hiç çıkarmadığı, kolunu yarısına kadar özenle katladığı beyaz gömleği ile köy muhtarlarını ziyaret edip partisinin çok ama çok yukarılarından selam getirdiğini söyleyen Kuddusi Hoca, “Allah’ın izniyle adaylığım garanti. İnşallah beş yıl birlikte çalışacağız. Biliyorsunuz ben şehir plancısıyım. Köylerimizi el ele verip kalkındıracağız” diyor.
***
Peşinden de şunu ekliyor: “Adaylığım garanti ama gelenek bozulmasın diye partimizin genel merkezi yine de şehir merkezine, belde ve köylerimize anketörler ve müfettişler gönderecek. ‘Alanya adayınız kim olsun istersiniz?’ diye usulen sizlere sorulacak. Siz benim adaylığımın garanti olacağını bilmiyormuş gibi adımı verirseniz sevinirim.”
Rüya bu ya…
Kâh köy meydanlarında, kâh köy kahvehanelerinde çay içip köylüleri ve muhtarları yanındaki isimlerin de etkisiyle ikna eden Kuddusi Hoca ve ekibini Demirtaş’ın bir önceki AKP’li belediye başkanı Mustafa Karagöz’ü ziyaret ederken görüyorum.
***
Karagöz’e “Demirtaş’tan sorumlu meclis üyeliği” teklifi sunan, karşılığında ise Demirtaş’ta gerilla taktiği ile çalışmasını isteyen Kuddusi Hoca ile gelecekte mecliste ve Alanya Belediyesi’nde birlikte çalışmayı hedeflediği ekibi gözden kaybolup yeni ve farklı bir beldeye doğru yelken açarken…
Kendimi bir anda AKP İlçe Teşkilatı’nda, İlçe Başkanı Hüseyin Güney’i birkaç samimi arkadaşı ile makam odasında sohbet ederken görüyorum.
Bir imaj çalışması olsa gerek, daima beyaz gömlekle dolaşan Kuddusi Hoca yeşil sahalardan kopup siyaset sahasında top koştururken, Hüseyin Güney’in makam odasında partinin kuruluşunun bilmem kaçıncı yıldönümü münasebetiyle pasta kesme hazırlığında olduğunu görünce, “Allah Allah, Hüseyin Başkan işi neden böyle gevşek tutuyor” deyip soluğu Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu’nun makam odasında alıyorum.
***
Rüyada olduğum için Sipahioğlu beni görmüyor ama ben hem onun o anda neler yaptığını hem de neler konuştuğunu çok net bir biçimde görüyor ve duyuyorum.
Henüz kim olduğunu çözemediğim birisiyle konuşan Sipahioğlu, şöyle diyor karşısındakine: “Tamam, senin o işi çözeceğim ama sen şimdi hemen Şehir Kulübü’ne gidiyorsun. En kalabalık kimin masası varsa oturuyorsun, ‘Az önce Hasan Bey’in yanındaydım. Sayın Başbakan aradı, en az 15 dakika adaylık işini görüştüler. Hasan Bey istemedi ama Sayın Başbakan çok ısrar edince kıramadı’ diyeceksin. Bunu sosyal medyada, çarşıda pazarda kimi görürsen herkese böyle yayacaksın. Anlaştık mı?”
Sonra ne mi oluyor?
Her zaman olduğu gibi kan ter içinde uyanmışım.
Malum, havalar sıcak.
Açıkta yatmamak, açıkta bırakmamak lazım!
Şimdilik kalın sağlıcakla…