Vücudumuzun savunma sistemi olan bağışıklığımız, bizi hayatta tutabilen, sağlıklı bir şekilde yaşamımızı devam ettirmemizi sağlayan bir sistemdir. Bakteri ve virüslere maruz kaldığımızda, bağışıklık sistemimiz biz bunu fark etmeden yok eder. Fakat maruz kalınan organizmanın miktar ve etkinlik yönünden kuvvetli olması ya da bağışıklık sistemimizin zayıf olması sonucu hastalıklar meydana gelir. Piyasada bağışıklık sistemimizi güçlendirdiği iddia edilen pek çok ilaç vardır.
BUNLAR GERÇEKTEN BİR İŞE YARIYOR MU?
Bunların hepsi bu tür ürünleri üreten firmaların desteğinde yapılan, yöntemleri tartışmalı, az sayıda hastadan oluşan, kontrol grubu olmayan çalışmalara dayanır. Bunların tümünde ortaya çıkan en iyi sonuç bile: Hastalık süresini 3 veya 5 saat kısaltıyor ya da hastalık belirtilerini birazcık azaltıyor. Yani etkisi en fazla bu kadardır. Bence hiç yok.
Vitaminlerin, bitkisel destekler alınması veya bağışıklığı kuvvetlendirdiği iddia edilen pek çok ilacın etkinliği konusunda, hiçbirinin kesin, güvenilir, bilimsel kanıtı yoktur.
BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRDİĞİ SÖYLENEN ŞEYLERİN İÇİNDE NELER VARDIR?
En meşhuru 'ekinezya' diye bir bitki veya 'aloe vera' diye bir zamanlar adından çok söz ettiren bir diğer bitki. Sardunya kökünden elde edilen bir takım maddeler, çinko diye bir mineral, C vitamini, D vitamini gibi bir takım vitaminler var. Bunların hepsi doğru ama özellikle ülkemiz şartlarında insanlar özel bir gayret sarf etmiyorsa bir vitamin eksikliği olması veya bağışıklıklarının bozulması konusu değildir. Yani bağışıklık sistemini güçlendirdiği iddia edilen bu maddeleri dışarıdan almaya hiç gerek yok, üstelik dengeleri bozduğu için zararlı.
EN GEREKSİZ KULLANILAN İLAÇLARIN BAŞINDA ANTİBİYORİK GELİYOR
Bu sadece bitkisel ürünler, vitaminler için değil antibiyotikler için de geçerli. Bence dünyada en gereksiz yere kullanılan ilaçların başında antibiyotikler geliyor. Bunu hem insanlar kendileri gidip alıp kullanıyorlar, hem de biz hekimler de bunu gereksiz yere yazıyoruz. Bunun çok farklı sebepleri var.
NEDİR BU FARKLI SEBEPLER, NEDEN YAZIYORLAR?
En önemli sebeplerden bir tanesi "defansif tıp" diye bir kavram vardır. 2005 yılında çıkan ceza yasasındaki değişikliklerden sonra hekimler gerçekten son derece güç durumda kaldılar. Defansif tıp denirken anlatılmak istenen şu; size bir hasta geldiği zaman hastayı en kısa zamanda nasıl teşhis ederim hastalığını, nasıl en kısa zamanda en basit şekilde tedavi ederim diye düşünmüyorsunuz. İlk başta düşündüğünüz şey; "Nasıl olur da benim bu hasta ile ilgili başıma bir bela gelmez?" oluyor.
ANTİBİYOTİK YAZMAK İÇİN İYİ DÜŞÜNMEK GEREK
Antibiyotikteki risk ne? Bu kadar çok tüketmemizin bize ne zararı var?
* Birincisi çok ciddi bir ekonomik kayıp, maalesef bu hastalara nerede en geniş spektrumlu var, yani çok mikroba tesir eden antibiyotikler var onlar veriliyor. Hâlbuki solunum yollarında hastalık yapan bakteriler bellidir ve bunların antibiyotikleri de bellidir. Bunların bir kısmı son derece ucuzdur.
*ikincisi gereksiz alınan antibiyotik; vücudumuzda bakteriler var, boğazımızda, bağırsaklarımızda bakteriler var bunların dengesini bozar. Dolayısıyla hem dirençli bakterilerin ortaya çıkmasına yol açar. İleride biz bu dirençli bakterilerle bir zatürre olduğumuz zaman tedavi olmamız son derece zor olur. Antibiyotiklerin pek çok yan etkileri de var. Kimisi karaciğer için toksik, kimisi böbrekler için zararlıdır. Onun için antibiyotik yazarken her ilaçta geçerli olduğu gibi mutlaka çok iyi düşünüp, bu mutlaka gerekli mi diye kafamızda düşündükten sonra yazmamız gerekiyor.
ANTİBİYOTİĞİ NE ZAMAN KULLANMAK GEREKİR?
Gerçekten bir sinüzit varsa veya orta kulak iltihabı varsa, bronşit veya zatürre gibi bir hastalık varsa o zaman antibiyotiğin mutlaka yazılması gerekir. Buna karar verecek olanda hekimdir.
KORUYUCU ANTİBİOTİK VAR MIDIR?
Çocuklarımız bademcik hastalığına yakalandığında koruyucu olduğu söylenen penisilinin depo formu verilir. Bu koruyucu sözü doğru bir ifade değildir. Her gün antibiyotiğini ağızdan almak ile ayda bir kere kasımıza yaptırma arasında bir fark yoktur. Her aldığımız ilaç kimyasal ve vücudumuzda olmaması gereken yabancı bir maddedir. Unutmayalım ki bu ilaçlar böbreklerimizden ve karaciğerimizden süzülüyor. Bu iki değerli organımız zarar görmesin.
ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ HAPLARI ATEŞİMİZ VARKEN ALMAK ZARARLI MIDIR?
Bir kere her ilacın yan etkisi olduğunu mutlaka kafamıza yerleştirmemiz gerekir. Ağrı kesiciler, ateş düşürücülerde bunlardandır. Ateş vücudun bir savunma mekanizmasıdır. Bizim vücudumuza virüs girdiği zaman, vücudumuz ateşi yükselterek o virüsün üremesini engellemeye çalışır. Siz daha ateşiniz çok hafif yükselmişken ateş düşürücü ilaç alırsanız ateşiniz düştüğü için o virüsün daha kolay ve daha bol üremesi gibi bir durum ortaya çıkar. Dolayısıyla hastalık süresinin uzamasının sebeplerinden bir tanesi bu gereksiz yere alınan ateş düşürücü kullanmaktır.
ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ NE ZAMAN ALINMALI?
Çocuğun ateşi var 38 derece ama çocuğun hareketleri gayet normal, yemeğini yiyor, hareketleri normal, düşkün bir hali, halsiz bir hali yok, o zaman hiç ateş düşürücü ilaç vermeye gerek yoktur. Kendiliğinden virüslerin de üremesini durdurarak kısa bir zamanda geçecek olan bir durumdur. Ama diyelim ki çocuk halsiz, yemeğini yemiyor, baş ağrısı yapıyor, bir köşeye kıvrılmış yatıyor o ve 39 dereceyi geçmiş zaman alınmalıdır.
ASPİRİNİ 16 YAŞINDAN KÜÇÜK ÇOCUKLARDA KESİNLİKLE KULLANMAMAK GEREKLİDİR
Reye Sendromu, grip olan 16 yaşından küçük çocuklara aspirin verildiğinde ortaya çıkan ve vücudun birçok organını ilgilendiren, ama esas olarak karaciğerde yağ birikimi ve beyin içi basınçta aşırı yükselmeye yol açan ölüm ihtimali yüksek olan bir hastalıktır. Hastalığın kesin nedeni tam olarak bilinmemekle beraber, grip, soğuk algınlığı ya da suçiçeği gibi viral enfeksiyonlar nedeniyle aspirin kullananımı sonucu ortaya çıkar. Çocuklarda ve gençlerde risk çok yüksektir. Bir araştırmada Reye Sendromu olan çocukların yüzde 90’ının aspirin almış oldukları belirlenmiştir.
16 yaşından küçük olan çocuklara grip veya ateşli başka bir virüs enfeksiyonu geçirdiklerinde kesinlikle aspirin verilmemelidir. Bu çocuklarda kullanılacak ağrı kesici-ateş düşürücü ilaç parasetamol olmalıdır.