Ayag nasırından illallah

Bilader, bi şiyirde okuduudum. Şiyir "Heç bişeyden çegmedi dünyada, nasırdan çegdiği kadar;
hadda çirkin yaradıldıından bile, o kadar müteessir deelidi Süleyman efendi" deyi başlar, devam eder.
Bilader hindi benim meseleye gelelim. Üsdünüzden ırag, yaşlandıımızdan mı neci, ayaglarımda nasırlar çıgmaya başladı. Ellelelem ıcıg da yanfırı basıyom. Beliki de ondan olurdur. Öndüün Hayati megdebinin ald yakasında Tat Şavkılar'ın Nuri'nin ezzanesine ilac alıcaam deyi vardııdım. Sevindi Ezzanesi'nin orda benim megdeb argadaşım Hacı Amad'a ıcıg derd yandım. Hacı Amad da "Ay Amat Emmi, bizim hurda gomşu Yasemin var, endee ayaa ona bi gösderseg a" dedi. Üşenmedi, bööründee düggende engi işlere bakan Yasemin Hanim'i çaardı. İddiaba ayamı bi konturol eddi. "Gel düggende engi nasırları yontalım" dedi. Ayaamı içinde su akan bi ileene benzer bişeye sogdu. İlkin ayaam gön gibiidi, ıcıg soona hamır gibi yumşaaverdi, ayaglarım gümüş gibi oldu. Bi ucuna geçdi, nasırları yonddu atıverdi. Dınnaam da badmışımış, batan yerini de çıkarıverdi. Bilader neren aarırsa canın orda oluyoru. Ayaglarım dinleniverdi. Gece bile kösemezdim, hindi ıraadca bi üyüyom. Onun uçun ayaanda puroblemi olan Yasemin Hanim'i bulsun, Amad Emminize dova edersiniz.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.